6 Ekim 2012 Cumartesi

ŞEMSİ TEBRİZİ VE HALK HİKÂYEDEN ÖĞRENİR

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Yüksek sözler söylerim hiç kimse kımıldanmaz.
Çulha hikâyesini anlatırım kendilerinden geçer, nara atarlar.
«Acaba eksik miydi ki, cehennemde kaldı,» dedim.

Ama kuvvetli kâfirlik gerektir ki Allah’ın kahir sıfatı olan cehennemde sonsuzluğa kadar kalsın.

Şiir:
Gözüm her gelip geçene bakmakta
Rast gelen her yere sıçrayıp durmaktayım.

Her kim bana bunu söylerse öyle olayım.
Bundan başka her ne söylerse bu güfteden bir bölümdür.

Peygamber:
«Ne mutlu beni görene, ne mutlu beni göreni görmüş olana,» buyurmuştur.

Şeyh bana dedi ki:
Eğer o defteri tavandan aşağı indirirsen daha sağlam durur.
(İlahi bilgileri yeryüzünde anlatmak)

Aşağı indirdim benden sakladı.
Yani tamamladı.

 Yukarıda kocakarı yalan söylüyor demişti  (Çocuğu ölmediği halde öldü diyen kadın) Ahmed’i Gazâlî.

Uzaktan bütün Peygamberlerin ruhlarını gözden geçirdim; geçip gidenleri birer-birer çözdüm.

Hazreti Muhammed (S. A.) mübarek ruhu aralarında yoktu.
Çünkü o ölmemiştir.
Bu yoldan söylüyordu.

Keramet odur ki, bir ağaç parçasına yürü deyince ağaç hemen yürümeye başlar.
Minber de o anda yürümeye başlar.
Ondan bir parça yere düşünce sana söylemiyorum ey minber yerinde dur desin.
( Öyle bir er olunmalı ki; kendi isteğini Tanrı kendi isteği gibi kabul edip yerine getirsin)

Dedi ki: Ey Mustafa! (S. A.)
Benden niçin yüz çevirdin.

Peygamber buyurdu ki:
«Sen niçin benim kardeşimden yüz çevirdin?
Eğer ben ona yüz döndürürsem sen de bana tekrar iltifat buyurur musun?»

Evet buyurdu:
Eteğine bir avuç kuru üzüm koydu. (M. 210) O henüz Hazreti Muhammed’in huzurunda iken, tekrar onu inkâra kalkıştı, içeriden şeyh seslendi:

Gel.
Nihayet kaç kere çerez geldi.
Tabağı ona gösterince, eteğindeki kuru üzüm kaybolmuş, tabağın içine dolmuştu.
O da artık Müslüman olmuştu.

Şeyh Muhammed’in işi üstadının yanında artık bitmişti üç kere o güzel çocuğu çağırması için onu gönderdi, gelmedi.

Çünkü içinden ona engel oluyordu.
Fakat dış görünüşte onu boyuna gönderiyor ve çağırıyordu.
Şimdi ona niçin bağlanıp kalıyoruz?

Bir güzel yaratalım.
Ama o, sana puta tapma sebebi olur!

Havaya bir çamur parçası attı, güzel suretler belirdi.
(Güzel insanlar oldu)
Oh dedi, onun yaratılışından Hüseyin’in kokusu geliyor.
Hemen suretler meydana çıkınca kavgaya başladılar.

Güzel sanatlardan olduğu için sordu:
Onun yaratılışından Hüseyin’in kokusu geliyor ama neden hemen kavgada şehit oldu.

İyi insan odur ki, hiç kendi varlığı ile uğraşmaz.
Hoşlandığı şeye erişemez.
«Yarabbi, beni Salih kullar arasına karıştır!» diye dua eder.

Ama o, bu Salihlerle beraber olmaktan ne istiyordu.

                  ***

MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6

                    ***
Neler öğrendik:

1.   Halk yüksek sözler anlamazlar, hikâyeleri sevdiklerini ve hoşlandıklarını, hikâyeler üstünden anladıklarını öğrendik.

2.   Hemen söyleneni kabul etmeyen, hatta inkâr eden, aklıyla görüşüyle ispat edilmesiyle anlayıp kabul edenin çok makbul kişiler olacağını öğrendik.

3.   Söylenene hemen inanan bir kişinin makbul ve beğenilen kişiler olmadığını öğrendik.

4.   Yüksek söz söyleyenin söylediği sözleri anlayacak kişiler aradığını öğrendik.

5.   Görmek sözünün anlamak manasında kullanıldığını öğrendik.

6.    Peygamberi gözüyle gören veya sözlerini anlayanın mutluluğa kavuşacağını öğrendim.

7.   İlahi bilgiler anlatıldığı, öğretildiği zaman kıymetini bilen kişilerin kendi öz malı gibi sahiplenip, değersiz kişilerce değersizleştirilmemesi için sakladığını öğrendik.

8.   Tanrı erlerinden (Ermiş, evliya, veli, abdal, fakir, yoksul) yüz çevirenlerin yüzüne Peygamberimizin bakmayacağını öğrendik.

9.   Güzel insanların da çamurdan yaratıldığını öğrendik.

10.           Güzellik ve sahiplenmek yüzünden kavgaların olduğunu öğrendik.

11.           Kendi varlığımızla ve benliğimizi kıymetli olarak halka kabul ettirmek yerine yararlı, elverişli, iyi, uygun, yakışır hareket eden kişilerin topluluğuna karışmak için dua etmemiz ve çalışmamız gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Bulunduğumuz toplum bizi bir şekilde yönlendireceği, şekillendireceği için, doğru tercihle yaparak ilahi bilgilerden beslenen bir toplulukta yer almak için çalışmalıyız.

Kendilerini böyle güzel bir topluluk gibi gösterip cebimizdekilerin bütün paramızı almaları için organize olmuşlara da uyanık olup, dikkat edip, uzak durmalıyız.

                                  *
Güzeli övmemiz, güzelliği sergilememiz, güzel olanları yaymamız ve güzel insanlar yetiştirmek için uğraşmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Çirkini, yanlışı, hatalıyı, olmamışı olgun gibi sunmanın yanlış olduğunu, temiz gönül ve kalbe sokmamamız, söze getirip aklımızla uğraşmamamız gerektiğini öğrendik anladık.

Bir kişi neden söz ediyorsa önem verdiğin şeyin o olduğunu, birikiminin o türlü şeyler olduğunu öğrendik, anladık.

                                      *
RAVLİ

Popüler Yayınlar