Bizim şehrimizde de böyle idi.
Sofuluk (Dinin buyruk ve yasaklarına bütünüyle uyan) gayretiyle ilacı içmedi ve öldü.
Adamcağız:
“ Sen daha ne gördün ki, o kadar kaçıyorsun?” diyordu.
Bunun üzerine tekrar geri döndüm ve yine baktım.
Gördüm ki, zahit kapkara
kesilmiş.
Daha dikkatli baktım yüzü de, kıbleden dönmüştü.Ama bu konuda Seyyid Burhaneddin’in düşüncesi başka idi.
Çünkü çok çeşitli, ağır hastalıklar geçirdi.
Ancak bu, namaz kılmazdı.
Mevlana da onu biliyordu.
Benim ile onun arasındaki
fark nedir acaba?
Biraz bana bundan bahset!Yüce Tanrı’ya ant olsun ki,
namaz kıldığım gün çok sevinçli olurum ve kendi kendime derim ki:
Hazret-i Peygamber
dervişliğin sonunu şöyle bir nükte ile işaret buyurmuştur:“ Fakirlik, benim için övünülecek bir haldir”
Bu, belki o dervişe hoş gelmez, ona sadece bu tavsiyeye uymak uygun görülmez.
Ama sadece namaz kılmak da yeterli değildir.
Hatta namaz kılanlara dil uzatırlar, onlara acırlar bile.
“ Bu namaz kılmak sana hiç engel olmuyor mu?”
O da dedi ki:
“ Evet, evet, ama o engel olmuyor”
Bu Allah için bir iş, çirkin
bir iş için yüzünü yere koyuyorsun.
Müride (Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimseye) soruyorsun, seni
yaratan Tanrı aşkına söyle.Bundan daha güzel ve tatlı, yüz yüze sevişmekten daha hoş bir şey var mı?
“ Onu alıp getiresin, bana bağışlayasın” dedim.
“ Ödünç vereyim” dedi.
Benimle birlikte ama ben
bilmiyorum, eğer ayıp olmasaydı nerelerde olduğunu, kimlerin önünde dolaştığını
birer-birer söylerdim.
Suç delillerini de o bilir.
Bize ikiyüzlülük (İnandığı, düşündüğü gibi davranmama, özü sözü bir olmama) yaparsa, biz
de öyle ikiyüzlü yaşarız.
***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
***
Neler öğrendik:
1. Zorunlu hallerde dinin yasak ettiği çizgiyi geçebileceğimizi, kuralı ihlal
edebileceğimizi bunun için Tanrı’nın izin verildiğini öğrendik.
2. Çok dikkat etmemiz gerekenin yüzümüzü kıbleden çevirmemek
olduğunu öğrendik.
3. Tanrı’ya yüzümüzün dönük
olması gerektiğini, yani kalbimizin sevgi ile bağlı olması
gerektiğini, bildiğimiz kurallara ısrarla çok bağlı kalarak zarar görmememiz
gerektiğini, kurallarından bilmediğimiz olabileceğini bundan dolayı zarar
görebileceğimizi öğrendik.
4. Hastalıklı bir vücudun sağlıklı düşünemeyeceğini
öğrendik.
5. Namaz kılmanın fakirlik hali
olduğunu, namaz kılanın sevinç duyması gerektiğini öğrendik.
6. Tanrı’yı bir sevgiliyi ister gibi yüz yüze gelerek bir
olmanın daha hoş olacağını öğrendik.
Sevgiyle,
muhabbetle, zevk alarak, sevinç duyarak, yüz yüze gelmiş gibi namaz kılmamız
gerektiğini öğrendik anladık.
*
RAVLİ