Senin için kaç kere “Kulhuvallah” okurum.
On kere okurum yeter.
Bizim haddimiz değildir ki senin hizmetinde zahmete katlanalım.
Ancak içinde bir bulanıklık ve bozukluk var ki emri göremiyor o.
Ayaz’da o bozuk düşünce
yoktu.
Emri görünce, emrin
tatlılığını da anlardı.
Bir zaman Mevlana söz
dinlemek isterse, bilirim ki, onun ve benim gönlümde konuşmak arzusu
uyanmıştır.
Senden cübbe istemedim.
Buna verilecek cevap erken ve çok çabuk olmak gerekirdi.
Bundan dolayı:
“ Dostun vefası mal bağışlamakla belli olur” derler.
Gerektir ki, o sırrı, ölümden
sonra da söylesin.
Diyelim ki, birinin bir
rahatsızlığı vardır.İlacı da bu şaraptır.
Bu ona hiç yasak değildir.
Ancak sizin için haramdır.
***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
***
Neler öğrendik:
1.
Doğru yolu
kendimiz bulamıyorsak, bizde bir bulanıklık varsa; samimiyetle, dine içtenlikle
bağlanmak için, din esaslarını Allah rızası için uygulamak için de bir ulunun
duası bereketi ile yardım almamız gerektiğini öğrendik.
2.
Sözde, bakışta,
işarette, ima edilende, rica edilende bize bir şey emredildiğini
görmemiz ve gereğini yapmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Emri göremiyorsak
anlama, anlayış, hissetme, dinleme ve duymada bulanıklık veya bozukluk
olduğundan olduğunu öğrendik.
4.
Söz dinlemek
arzusunda olunca karşısındakinin konuşma arzusunu uyandırdığını öğrendik.
5.
Yasak olmasına
rağmen dostunun ihtiyacını karşılamayan kişiye lanet edileceğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
En yalınç bir bilginin
oluşması için bile kavramlar gereklidir.
Anlaşılan şey dile getirilir.Yaren,
Şunu iyi anlamalısın!
Kavram üzerinden öğreti
olduğundan kavramlar tek-tek ele alınıp kimyası oluşturularak öğreti sağlanır.
Bir birisi ile bağlantı
önceleri göremezsin ama yolda ilerleyişinde devam edersen bu bağları kurarsın
ve yeni anlam ve doğrulara ulaşırsın.
Yani aydınlık olarak kendini
gösterir.
ZİHİN
Anlama, bilme, hatırda tutma yani düşüncedir.
Düşünmek vücuttan farklı bir bölümdür.
Hayvanlar ve kompüterler
düşünemez.
Dil ile sıkıca bağımlı olarak
gelişen ve değişen düşünce ürünüdür.İnsanların toplumsal üretici
etkinliklerini sürecinde gelişen bir üründür.
Duygularla algılanır, sonra
da insanda kavramlar, yargılar ve kuramlar biçiminde kimyası oluşur.Düşünceyi geliştirmek için
toplumu geliştirmek gerekir.
Doğru düşünmek için kavramlar
çözülmelidir, açıklanmalıdır ve ne anlama geldiğini muhataplarının bilmesi
gerekir.Dil düşünmeyi belirler.
Düşünce kalıpları:
Karar verme,
Sonuç çıkarma,
Nedensellik bağı kurma,
Problemi çözme sağlar.
Kişinin ve kitabın doğru
olduğu onaylanmış olmalıdır.
Sistemli olmayan kaynaklar
sahip olduğun düşünceyi destekleyerek pekiştirir ki yeni bir şey öğrenemezsin.
Bedenin düşüncelerinin
emrindedir.
Bedenin deridir kabuktur,
düşünce iş ve özdür.
İletişimin olmadığı yerde
düşünce yoktur, düşünceyi geliştirmek yoktur.
Dil kullanımı ile düşünceyi
ve bilinç biçimini ifade ederken, aynı zamanda düşünmeyi ve bilinci etkiler ve
biçimlendirir.
Gerçeği algılamamız
düşüncemiz tarafından belirlenir.
Düşüncelerimiz de dil
tarafından etkilenir.
*
RAVLİ