Böylece arada soğukluk olur ve iletişim kopar, yararlanma ortadan kalkar)
Halvette sizi hep hayırla anıyordu.
Bu yüzden duacınızın size karşı beslediği sevgi yüz kat daha artmıştı.
Ancak onun veçhi (Tanrı yüzü) kalacaktır”
Yani bu varlıktan geri
kalacak bir şey varsa, ancak dostların (Tanrı ve Tanrı’ya katılmış dostlarının)
yüzüdür.
Gözleri yaşlı olduğu halde kapıya geldi.
Buradaki mana evvelkini kat-kat geçer:
“ Onu göremezsin, ancak dağa bak! Buyrulmuş olmasındaki hikmete gelince, o dağ senin benliğindir.
“ İnsanoğlunun damarlarında dolaşan kan gibi onun bedenini dolaşır” sözündeki surette ise bu ifade uygun düşmez.
(Tanrı senin gönlüne hangi ismi yönünden bakarsa anlayamadığın, tanımlayamadığın, açıklayamadığın duyguya kapılmak)
O felsefe yaptı, gerçi o
felsefeden daha tatlıdır.
(BEN ifadesinin kişiye verdiği
tat)Her ne kadar onu yorumlamak uygun görülse de yine tekrarlamak yaraşmaz.
İşte şu:
“ Enel
Hakk” (Ben Hakkım) sözü de yorumsuz değildir.O zaman iş şüpheli olur.
Çünkü mademki BEN diyorsun, Hakk kim oluyor?
(Manasına gelir)
Hakk diyorsan, ben sözü çıplak, alçak ve öldürücü bir kuru laftan başka nedir?
Diye yakın mertebesine erişemedi.
(Bir adım daha ilerisi Tanrı’da kendini yok etmek, Tanrı ile var olmaktır)
Asıl aranılan da o mertebedir.
O da:
“ Şu toprak âleminde ne yapacaksın?” deyince de,
“ Senin lütfün benimle beraber değil mi? Diye sorar.
O,
“İster olsun, ister olmasın”
der Ama “ Sana daha çok yardım etmek için bir gayret geliyor” der
Ve:
“ O halde, benim için ne gam!” cevabını alır.
***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
***
Neler
öğrendik:
1. Yaradılışını, huyunu,
adetlerini kişiliğini bildikten sonra o kişinin gönlünde ne olduğunu
bilebileceğimizi öğrendik.
2. Her şeyin yok olacağını yalnız Tanrı yüzünün
kalacağını öğrendik.
3. Tanrı’nın ölümsüzlük yüzünü nefsi dağ gibi büyük olanların
göremeyeceğini öğrendik
4. Tanrı’yı göremediğimizi ama onun bizi gördüğünü
öğrendik.
5. Tanrı’yı görmek ve bilmek isteyenin önce dağ gibi olan
nefsini yok etmesinin gerektiğini öğrendik.
6. Tanrı’yı özlemek ve istemek gerektiğini öğrendik.
7. Tanrı’yı görme isteğinde bulunmanın yanlış olduğunu,
nefsimizi görme ve kontrol etme isteğinde olmamız gerektiğini örendik.
8. Bazı insanların başına gelirse gelsin doru çizgisini,
yolunu değiştirmediğini öğrendik
9. Sebepsiz öfke geldiğini sonra da ferahlık geldiği
zaman maddesel sebeplere bağlamamız gerektiğini öğrendik,
10.
Tanrı âleminin
pis, suçlu, günahkâr olanları da kabul ettiğini örendik.
Biraz
ibadet eden kendini Tanrı’nın has kullarından sanıp Tanrı ile ilişki kurmaya ve
Tanrı’nın gücünü kendi dileği çerçevesinde kullanmak istemektedir.
Bu
düşünce yanlıştır, bu düşünce terbiyesizliktir, bu yol yanlış yoldur.
Sadece
merakından görmek isteyenlerde ise buna izin verilmediğini biliyoruz.
Sevgisinden
dolayı Tanrı’yı görmek isteyenlerin durumu ise ikisinin arasında olan bir
halvettir ki biz bilemeyiz.
Bazen
bildiğimiz şekle bazen de bildiğimiz şekillerin parçalarının birleşiminden yeni
bir şekil oluşturulur ve buna isim konur.
Adına
da Tanrı derler ve ona inanıp tapınırlar ki bu putperestlik olur.
Tanrı
yolunda ilerleyenler de bu yanlışa düşebilirler.
İlahi
âlemin kapısı açılana kadar buna çok dikkat etmemiz gerekir.
İblisin
ve kendi vesvesemizin tesiri altında olduğumuzun bilincinde olarak bu konuda
ısrarcı olmamamız gerekiyor.
Tanrı
yüzü deyince çoğu kez canlıların görünen başının ön cephesi olarak düşünür ve Tanrı’nın
da böyle bir yüzü olduğunu sanarak görmek için hevesleniriz.
Sadece
bu yüze çıplak gözle bakmakla görmüş olamayız.
Bu
görünenin hakikatini bilmeden, tanımadan yaptığımıza bakmak denir ve görmek
anlamına gelmez.
Kendimizi
hazırlamazsak hayal ettiğimizi görür, gerçeğine ulaşamayız ve bu bakışımız sanı
olarak kalır ve kendimizi aldatırız.
Çalışıp
çabalamalıyız, arzu ile istemeliyiz ancak bu çalışmanın karşılığında larak
değil de kendisi isterse görebiliriz.
Karşılıklı bakılan ve beklenti olma durumunu.
Becerikliliğin görüldüğü yeri.
Işığın, parlaklığın görüldüğü
yeri.
Utanmanın görüldüğü yeri.
Öfkenin sinirliliğin,
kızgınlığın görüldüğü yeri.
Soğukluğun, sıcaklığın belli
olduğu yeri.
Çekiciliğin, iticiliğin belli
olduğu yeri.
Yakınlığa davetin görüldüğü
yeri.
Sevilmemenin, beğenilmememin
görüldüğü yeri.
Yaren,
Tanrı yüzünü görmek için
kendini bilmek, yani nefsini bilmek ve kontrol etmek suretiyle kendini
hazırlamalısın ve bir yüzü diğer bir yüzden ayıracak farklılıkları görebilecek
yetenekte, bilgide ve uğraşıda olmak zorundasın.
Sonra da sabırla tatlı bir
bekleyiş içinde olmalısın.
(RAVLİ TANRI) yaz Gooogle oku.
(RAVLİ TANRI) yaz Gooogle oku.
*
RAVLİ