3 Ağustos 2012 Cuma

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE ORUÇ

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:
 Henüz pekmez satıyorsun, sarf etmiyorsun.
Başka bir yerde Hakk’a ödünç vermek bahsini tefsir etmiştim.
(ŞEMS-İ TEBRİZİ VE TANRI ACIKINCA) konu başlığında sunuldu.)

Fakat o iyiliksever kişinin gözü bu cihette (Yönde) değildi.
Bak bunu nasıl tevil etti (Başka bir anlam verdi):

Kendimden ödünç verdiğim şey daima gözümüzden çıkmaz, niçin onu düşüneyim, niçin hatırlayayım?

 Böyle bir adama Tanrı’nın verdiği gıda ile oruç tutmak haramdır.
Bu o demektir ki, bu ağzı mazeretlerle açasın, öteki oruçtan tutmuş olasın.

Çünkü o oruç, bağlı bir ağızla tutulmuş olur.
Bu orucu açtığın zaman öteki oruç da tutulmuş sayılır.
                  ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:

1.   Tanrı’nın verdiği ve elde ettiğimizi karşılık gözeterek ve bekleyerek veriyorsak henüz ham durumda olduğumuzu öğrendik.

2.   Tanrı’nın verdiğini ve elde ettiğimizi saklı tutmanın yanlış olduğunu, yaşamın gereklerine göre kullanmamız gerektiğini öğrendik.

3.    Karşılık beklemeden iyilik yapmanın Hakk’a ödünç vermek olduğunu öğrendik.

4.   Başkasına yaptığı iyiliği unutmayanın ve daima hatırlayanın ve dile getirenin tuttuğu orucun kabul edilmeyeceğini öğrendik.

5.   Başkasına yaptığı iyiliği unutanın aklıyla, nefsiyle, diliyle, gönlüyle, kalbiyle oruç tuttuğunu öğrendik.

6.   Orucumuzun ağzımızı kapalı tutmamız olduğunu, sadece yiyecek ve içecekle olmadığını, söz ve davranışlarımla yaptığımız iyilikleri unutmamız gerektiğini öğrendik.

7.   Orucu bir bütün olarak görmemiz ve kurallarına uymamız gerekiyor.
                            *
İşte böyle yaren,
Orucun önemini ve yalnız bedenin değil ruhumuzun da oruç tutması gerektiğini öğrendik.

İstenilen ve beklenilen faydanın bütünlük içinde olmasıyla elde edileceğini öğrendik.

                                      *
RAVLİ


Popüler Yayınlar