Bunun cevabını ben vereyim.
Şimdi çocuklar açtır,» dedi.
Dedim ki: «Biz de ekmek
arıyoruz, bulamıyoruz.»
Gidiyoruz, hiç bir yerde
durmadan, bir tarafa bakmadan bu cevabı söylüyoruz.
Hemen bıçağı yakaladı, bari
onda bıçak tutacak yürek ve güç olsaydı.
Ben dün birazcık çorba
içmiştim, başka bir şey de yemedim.
Eğer perhiz yapmasaydım her
gün hastalanırdım.
Bedenim arıklaşmıştır. Onu ancak perhiz ateşiyle dağlarım.
Yazıklar olsun o güne ki, gönlüm perhiz istemez.
Allah perhiz denilen o
rahatsızlığı gönlümde öylesine şirin gösterir ki asla sağalmasını (Sağlığa
kavuşup iyileşmek) istemem.
Bu konuya tekrar dönmek
istemiyoruz.
Ama yine bu bahse dönmezsek,
din zarar görür.
Yolda ona bir soğukluk ve
uyuşukluk gelmişti.
O gün para getirmesi Mevlana’nın hoşuna gitmemişti.
Mevlana’nın bu
hoşnutsuzluğundan ona da soğukluk geldi.
Ama o konunun dışında
konuşmak da bize hoş geliyor.
Nasıl ki, bir kaç kere bu
günlere eriştik, bu günlerde ibadet gerekiyordu.
Allah bugünlerde kullarını
başka günlerde olduğundan daha çok korur ve görür.
Bu halk böyle derler, ama
Allah, Allah olalıdan beri her şeyi görür, işitir.
Şu halde niçin Ramazanda
görür diyorsun?
Günah işleme! O Şaban (Ramazandan
önceki ay) ayında da görür.
Onun hizmet ettiği şahne
(Polis), eğer Sultan kölelerinden birinin huzuruna edepsiz bir durumda çıkacak
olsa, köle onu iki parça eder.
Şeyh İbrahim bizim aramızdaki
birliği bilir.
Ben konuşurken, söz,
Mevlana’nın sözüdür, derim.
Her ikimiz
de şüphesiz aynı şeyi söyleriz.
Sonra hiç hatırıma gelmez ki,
Mevlana başka bir söz söylesin. O kime baş sallıyordu?
Sonra, sen de söyleme diye
kime işaret ediyordun?»
«Hayır,» dedim. «Ama» dedi,
«O işaretten o mürit yapma manasını anladı.»
Biz de zaten bu yapma
işaretinden bunu anlıyoruz.
«Söyle, söyle!» dedim.
Eğer Şemseddin de böyle
yapsaydı o, bizim gelmemizi engellemezdi.»
Biz bu kadar bol-bol
fedakârlıklar yaparken o diyor ki: Şöyle bir sofi sözü vardır:
Eğer bir şey bulursam, sen kurtuldun, yoksa elimdesin.
Ben bu fikirdeydim ve bu
maksatla geldim.
Eğer müritlerde vefa (Sevgide
bağlılık) varsa bu olur, yoksa olmaz.
Mevlâ’na mademki eldedir, onu
Aksaray’a getiren adam acaba daha fazla getirebilir miydi?
Gönlüm bunu istemiyor ama bu
sefer ister görünüyor.
Nihayet ben Murat yani istenilen kişidir. Mevlâ’na ise Muradın Muradı olmuştur.
Bana, ne babam, ne anam, onun
gösterdiği ilgiyi göstermiştir.
O benim
sözlerimi en hoş bir şekilde söyler. O, benim kendisine yapmadığım iyilikleri bana yapmıştır.
***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
***
Neler öğrendik:
1.
İsteğin
doğruluğunu anlamak için daha çekici bir şey sunarak imtihan etmemiz,
gerektiğini öğrendik.
2.
Tanrı erlerinin
seyahat ederken yanında para taşımadıklarını, yol kesicilere bir şey kaptırmadıklarını
öğrendik.
3.
Perhiz yapmayı
sevmemiz gerektiğini, perhizin sağlık verdiğini öğrendik.
4.
Allah’ın
kullarını her zaman gördüğünü öğrendik.
5.
Ramazan ayından
sonra günahlara dalanları iblisin oyuncağı olacaklarını öğrendik.
6.
Mevlana ve Şems
Hazretlerinin sözlerinin aynı olduğunu, farklılık aramamamız gerektiğini
öğrendik.
7.
Mevlana
Hazretlerinin istenilen biri olduğunu öğrendik.
8.
Mevlana
Hazretlerinin de Şems Hazretlerini isteyen olduğunu öğrendik.
9.
Şems Hazretleri
kendi sözlerinin Mevlana Hazretleri tarafından güzel sunuş yapıldığını ve bu
tarzı beğendiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Mevlana Hazretlerinin her seviyedeki akla hitap etme yeteneği olduğunu ve
güzelce anlattığını anladık.
Şems Hazretlerinin anlayışı
yüksek olanlara anlattığını anladık.İkisinin de anlattığının aynı konu ve bilgi olduğunu, hitap ettiği kişilerin farklı olduğunu öğrendik.
Cahile öğretenlere âlim, âlimlere öğretenlerin hâkim
olduğunu öğrendik.
Her iki hazretin birbirini
çok sevdiğini, birbirine bağlı olduklarını, ancak Tanrı emri gereğince
davrandıklarını öğrendik.
Tanrı’ya ulaşanlar arasında
büyüklük, küçüklük olmaz.
Bu yolda giden öndedir, yol
arkadaşıdır, arkadan geliyordur ulaşmıştır.
Yani üst veya alt tanımlaması
yapılmaz.
Biri diğerinin hocası gibi
tanımlanmaz, yol gösterici, yolu aydınlatan diye tarif edilir.
Şems Hazretlerine ulaşan,
Mevlana Hazretlerine de ulaşır, bu iki hazretin dostlarına ulaşan kendilerine
de ulaşır.
İnşallah bu satırları okuyan yarenlere de nasip ve kolay olur.
Âmin.
*
RAVLİ