27 Mart 2023 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 8100 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

8100. Yüzbinlerce Yusuf, onun güzelliğine karşı benim gibi şaşırıp kalmıştı da a gizli olduğu, görünmediği halde apacık meydanda duran, niceyedek (Ne zamana kadar) sürecek bu diye feryad (Çığlık atıyor haykırış) ediyorlardı.

Can (İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık), yolun toprağından daha artık (Fazlaca) bir halde ona karşı secdeye kapanmıştı, yerlere döşenmişti;

Akılsa deli-divane (Coşkun) olmuştu da merhaba diye naralar atıyordu.

Kendine sahip olanlar bile aşkla yenlerini (Giysi kollarını)-yakalarını yırtmışlardı:

Gönülleri (Kalpte oluşan duygularının kaynağı) saman çöpü gibi tez, hafif bir hale gelmişti;

Yüzleri kehlibara (Sarıya) dönmüştü.

Bir göz ucuyla bakmış da bütün bir dünyayı yıkmış-gitmişti..

Nerkis gözlerinin mahmurluğuyla (Süzgün, dalgın bakışıyla) öbür alemi de yele (Mana alemini) vermişti.

Aklı başında olanların (Sürekli akılla davranan, doğru, dürüst, kusursuz, akıllı başlı kişilerin) hepsi de korkudan başlarını önlerine eğmişlerdi., Önünde saf-saf dizilmişlerdi;

Ne dua edebiliyorlardı, ne onu övebiliyorlardı.

Onun büyücü gözlerinin mahmurluğuyla (Süzgün, dalgın bakışıyla) sarhoş olmuşlardı;

Varlıklarından geçmişlerdi;

Nasıl övebilirlerdi onu?

Cefalar çekmiştim:

Benimle aynı kadehten içsin diye vefayı (Sevgiyi sürdürmeyi, sevgi, dostluk bağlılığını) aramadaydım;

Bir de gördüm ki vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı) da onun şarabıyla (Tanrı şarabıyla) sarhoş olmuş;

Kapısında yerlere döşenmiş.

Dün gece, Türkle Hintli, tamuya (Cehenneme) atılmaları gereken gönülleri (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) dinsizlikle dolu (Acımasız) iki kanlı-kaatil gibi sarhoş bir halde birbirine girmişti.

Kimi, suçlarını gizlemeyip söyleyen suçlular gibi birbirlerinin ayaklarına kapanıyorlardı;

Can bağışlamasına ağlaya-ağlaya yerlere döşeniyorlardı.

Kimi de tekrar el ele tutuşuyorlar, o Ay yüzlünün önünde Türk de, Hintli de, yüz üstü, yerlere kapanıyorlardı.

                                  ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                  ***

Neler öğrendik;

  1. Aşkın vücut bulduğu Şems Hazretlerine Mevlana Hazretleri gibi yüz binlerce Yusuf gibi güzel olanların şaşırıp kaldığını öğrendik.

  2. Yaşamayı sağlayan varlığımızın bile bu güzel karşısında secdeye kapandığını öğrendik.

  3. Düşünmeyi, anlamayı, kavramayı sağlayan akıl gücümüzün bile bu güzel karşısında deli gibi hayretten haykırışlarda bulunduğunu öğrendik.

  4. Keddini iyi kontrol edenlerin bile bu güzel karşısında elbiselerin parçaladıklarını öğrendik.

  5. Kalpte oluşan duyguların bile bu güzel karşısında hafifleyip sarardıklarını öğrendik.

  6. Şems Hazretleri bir bakışla madde ve mana alemini rüzgâra vererek gücünü gösterdiğini öğrendik.

  7. Aklı başında olanların bile aşkın karşısında dizildiklerini, sevdiğini kaybetme korkusuyla başlarını öne eğdiklerini, ne yapacağını bilmez hale geleceklerini öğrendik.

  8. Şems Hazretlerinin bakışından kişinin sarhoş olacağını, varlığından geçeceğini, övmeyi bile beceremeyeceklerini öğrendik.

  9. Aşkın vücut bulduğu Şems Hazretleri karşısından Mevlana Hazretlerinin sarhoş olup yerlere serildiğini öğrendik.

                                   *

İşte böyle yaren;

Aşkın tesirinde olanın sıradışı davranacaklarını, beklenilmeyen hareketler yapacağını öğrendik, anladık.

                                      *

RAVLİ

Popüler Yayınlar