(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
7940. Bir münkir (Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklayan, gizleyen, kabul etmeyen), aşktan kaçarsa bu, görülmemiş birşey değildir ki...
Gözü sulanan adam, güneşe bakamaz.
Gerçekten de yokluğunuzdan dolayı vefanın başı dönmede (Sevgiyi sürdürmede, sevgi, dostluk bağlılığının başarısından, gururundan, sevincinden çok mutlu duruma gelme, aşırı heyacanlanma oluşamamakta).,
Gerçekten de sevginin yüzünde, göz yaşlarımdan izler var.
Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), sana kavuşup sesini duymadıkça nasıl sabretsin (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden beklesin).,
Kulak, sana ulaşıp haydamanı (Hızlan, yüksel sesini) duymadıkça nasıl yücelsin, esenleşsin (Selamlaşsın)?
Işığım dünyayı kapladı;
Bir gözlerime bak.,
Değerim yok ama adımı değer (Üstün, yararlı olan kimse diye) taktılar.
O lokmayı (Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum) kimse yememiştir, kimse bir zerresini bile alıp götürmemiştir.,
Hal böyleyken şu yüceliğe bak ki ben, boyuna çiğneyip durmadayım o lokmayı.
Gökyüzü, Arş (Göğün en yüksek katı), Kursi (Oturulacak yüksekçe yer), halktan iyiden-iyiye uzaktır ama ben, uyanıkken de ağar (Yükselirim, yukarı doğru çıkar) dururum oralara, uyurken de.
Orası ışık dünyası (Cisimlerin görüldüğü, renklerinin ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji iledolu, perde olmayan, bulanıklık bulunmayan dünyası), hem huriler (Cennette yaşayan dişi varlıklar) var orda, hem köşkler (Bahçe içinde yapılmış süslü ev) var;
Neşe (Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç) yeri, düğün-dernek meclisi (Kutlama töreni yapılan yer) orası.,
Ordan kalkıp da kendime gelemem ben.
Cebrail perdeci (Yüksek makamlı kimselerin kapılarında bekleyen ve girmeye izni olanları içeri alan görevli), erler de bu perdenin ardında.,
Ben, o erlerin halkasına yüzük taşı (Değer) kesilmişim:
Tutup da yüzük halkası (Halkada yer almış sıradan biri) olamam.
İsa, Musa'nın eşi (Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen);
Yunus;
Yusuf un dengi (Uygun, nitelik yönünden eşit)..
Ahmed'se (Hazreti Muhammed) yapayalnız oturmuş;
Yani ben onlardan ayrıyım diyor.
Anlam (Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce) denizi ( Çokluğu, yoğunluğu, geniş alanı) aşktır (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu);
Her birisi (Peygamberler) o denizde bir balık..
Ahmed'se (Hazreti Muhammed) denizdeki inci (Şekil değiştirmeyen mücevher);
İşte şuracıkta (Yakın ve belirli bir yerde):
gösterip duruyorum sana.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Yiğit olmayan kişinin aşktan kaçmasının doasına uygun davranış olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin sevgiyi sürdürmeyi, sevgiyi, dostluğu, bağlılığı cinsellik bulaştırmadan öğrettiğini, varlığıyla ve öğretisiyle sevinç, gurur veren işler yaptırdığını, mutluluk ve yapılan işte heyacan kazandırdığını öğrendik.
Aşkın vücut bulduğu Şems Hazretlerini çok özleyen Mevlana Hazretlerinin buluşmak, sesini duymak için sabrının kalmadığını öğrendik.
Şems Hazretlerine ulaşıp onun hızlan, yüksel sesini duyanın yüceleceğini, sağlıklı bir duygu, düşünce, vücuda kavuşacaklarını öğrendik.
Mevlana Hazretleri dünyaya farklı bir ışıkla kapladığını, çok değerli iş yaptığı halde alçak gönüllü olmayı bozmadığını, kendisini değersiz olarak gördüğünü öğrendik.Mevlana Hazretleri içseleştirecek büyük işlerle uğraştığını, kendisinden önce böyle bir anlatımda olan olmadağını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin göğün en yüksek katına uyanıkken ve uyurken yükseldiğini, orada oturulacak köşkler olduğunu, oturan huri melekleri gördüğünü, Allah dostların olduğu bu mecliste sohbet ettiğini, sevinç ve neşe içinde kutlama törenleri yapıldığını, böylece halktan uzaklaştığını, orada kalmak arzusunda olduğunu öğrendik.
Musa ile İsa peygamberin birbirine benzeyen peygamberler olduğunu, Yunus ve Yusuf peygamberlerin iyilik ve güzellik yönünden birbirine eşit olduğunu, Hazreti Muhammet Hazretlerinin bu peygamberden ayrı yeri ve değeri olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Anlam denizinin aşk olduğunu, bu denizde Peygamber efendimiz çok özel biri olarak şekil değiştirmeyen incisi olduğunu, bizlerle birlikte çok yakında olduğunu Mevlana Hazretlerinin görüp gösterdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
