(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
8030. Aşk ülkesinde Süleyman'ım (Padişahım) ben, dilim de Asaf (Vezir, yüksek görevlerde bulunan görevli)..
Artık ne diye her afsun (Büyü) ilacına bağlanıp kalayım?
Halil gibi ben de Kâbe'den başımı döndürmiyeyim;
Kâbe'de oturayım, Kâbeye direk kesileyim.
Binlerce Rüstem-i Destan (İranlı kahramanlık şiiri), tozumuza bile erişemez;
Şu kahpe nefsin (Hayalle birleşen emredici istekler) elinde ne diye zebun (Güçsüz, zayıf, âciz) olayım?
O kanlı Zülfekaar'ı (Hz. Muhammed'in Hz. Ali'ye armağan ettiği, ucu ikiye ayrılmış kılıçı) elime alayım;
Zati aşk şehidiyim;
Kanlar içinde kalayım-gitsin.
Şu alanda Er-Rahman bülbülüyüm (Allah'ın ayırmadığı gibi kafir mümin ayırmadan şevkat ve merhamet ile yaklaşıp konuşanım) ben, sayımı-sınırımı arama;
Sayıdan sınırdan dışarıyım ben.
Beni Tebriz'li Şems, aşkla yetiştirdi;
Ruh ul-Kudüs‘ten (Cebrail'den) de ileri geçerim, Tanrıya en yakın meleklerden de.
O kavgacı, sert Türk (Şems Hazretleri) barışmaya geldi;
Elimi tuttu da Tanrı yargılasın (Her suçunu yok edip afetmesin) dedi.
Feleği (Gökyüzünü), eğri-büğrü dönüşünü sordum.,
Başı-dibi olmayan sözü bırak demek istedi de dudağını ısırdı.
Neden böyle dönmede diye sordum ona;
Yaş odun dedi;
Tüter, tütünün baş ağrısı vermemesi mümkün değil.
Yeni bir haber duydun mu dedim;
Dedi ki:
Eski kulağa yeni haber girmez ki.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretlerinin Aşk ülkesinde emirleri derhal yapılan, dilinin ise vezir gibi işleri düzene koyup sonuç aldıran işler yaptığını, sihire, büyüye ihtiyaç duymadığını öğrendik.
Mevlana Hazretleri Allah'ın işaret ettiği, kutsal yer haline getirdiği gibi aşkta sıkıntılı durumda olanlara yardım eden, başvurulan yer ve kişi olarak kutsal görevde olmayı istediğini öğrendik.
Destanlarda anlatılan kahramanlık hikayelerinin Mevlana Hazretlerinin aşk hikayelerine tozuna bile yaklaşamayacağını, çünkü nefsin emredici, zorlayıcı isteklerin elinden kendisini zayıflıktan kurtardığını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin müslümanların kutsal saydığı yerde kendini kaybedip oranın bir parçası olmayı istediğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri Hazreti Ali'nin kılıcını eline alıp aşk yolunda şehit olmayı, kanlar içinde kalmayı arzuladığını öğrendik.
Mevlana Hazretleri Allah'ın Rahman sıfatıyla huylandığını, sayıdan sınırdan dışarı çıkıp merhametle yaklaşımlarda bulunduğunu, sözler söylediğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerini Şems Hazretlerinin aşkla yetiştirdiğini, Cebrailin bile gidemeyeceği Allah'a en yakın mesafeye ulaştığını öğrendik.
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin duası bereketiyle suçlarının yok edilip af edildiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Gökyüzüne baş döndüren hareketlerin neden olduğunu sorduğunu; kolayca yanıp yok olmayacak davranışlarına devam etmeye devam edeceğini, yeni bir söz dinlemeyeceğini söylediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
