9 Mart 2023 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 7920 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

7920. Ben ne beden bilirim, ne can;

Ne bunu bilirim, ne onu.,

Yalnız dünyada onun mahmur (Süzgün bakışlı) gözleri gibi gözler var mı?

Bunu da bilmem ben.


O gündüze benzer (Aydınlık) yüzü, o gönüller (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) aydınlatan rengi.,

O tevbeleri (İşlediği bir günah veya suçtan pişman olarak bir daha yapmama karar vermeden) yakıp yandıran lütfu (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım), o bahara benzeyen huyu-huşu bilmem de bilmem.


Aşkı (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu), tevbenin belasıdır (Pişmanlığın sıkıntısını çektirir, tövbeyi bozdurur);

Tevbeye layığını (Yaraşanını) vermiştir.,

Tevbeleri yeyip sömüren aşkına karşı tevbeyi anmanın (Akla getirmenin, sözünü etmenin, düşünmenin, hatırlamanın) da yeri mi?


Dostu da onun yolunu vurmada (Yol keseni), düşmanı da..

Bu bakımdan onun eteğine sımsıkı sarılmışız biz.


Onun kadehini aldıktan, o kadehin dönüşünü, birbir dostlara sunuluşunu

gördükten sonra cefasını çekmek, değerini, değer...

Değil mi dostun kulağına yapıştın, öpedur küpesini.


Ben saçlarının halkalarını aşkla sayıp duruyorum;

Yoksa kim o halkaların sınırını bulur, sayısını bitirebilir?


Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), sayılı solukta lütuflarını (İyiliklerini, yardımlarını) sayıp dökmede.,

Ey onu ağlaya-inlete öldüren, sen de lütfet, bir can bağışla ona.


İzi belirmeyen bir can var;

Biz, onun izine dalmışız, eserine batmış-gitmişiz...

Mekansız (Yeri, yurdu bulunmayan) bir can var;

Fakat baştan ayağadek her yerimiz onun mekanı.


Onu bulmak istiyorsan bir soluk arama onu;

Bilmek istiyorsan bir soluk bilme onu.


Onu gizli-gizli ararsan apaçık oluşundan uzaksın demektir;

Fakat apaçık ararsan, bu sefer de gizliliğini görmezsin, perde altında kalır-gidersin.

                               ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretlerinin bilirim iddiasında olmadığını öğrendik.

  2. Aşığın tövbesinde sadık kalmayacağını, binlerce defa tövbe etse de bozacağını öğrendik.

  3. Allah dostunun sunduğu Tanrı şarabını alan kişinin kadehi sunan kişinin değerini bilip hizmet ederek yakınlaşması gerektiğini öğrendik.

  4. Kalbimizde oluşan duyguların Allah dostundan gelen iyilikleri sayıp- döküp hatırlatması ile karşı yeni bir can bağışına kavuşacağını öğrendik.

  5. Şems Hazretlerinin özelliklerini sayan Mevlana Hazretlerinin ne sayısına ne de sınırına ulaşamadığını öğrendik.

  6. Aşkın canının izinin, yerinin, yurdunun görünmediğini ancak eserlerinden var olduğunu ve bütün vücudumuzu kapladığını, arayınca bulamadığımızı öğrendik.

                                 *

İşte böyle yaren;

Aşkın canını-canın aşkını gizlice arayanın apaçık eserlerini göremeyeceğini, fakat apaçık aradığımız zaman gizliliğini göremeyeceğimizi ve perde arkasında kalacağımızı öğrendik, anladık.

                                    *

RAVLİ

Popüler Yayınlar