(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
7930. Bir kesin delil elde eder de apacıktan da, gizliden de çıkarsan, bir hoşca ayaklarım uzat da onun amanını (Yardımını) elde ederek uyu-gitsin.
Sen yol yürümeyi bıraktın mı, canın yürümeye koyulur.,
O zaman onun canından, onun ruhundan ne rahmetler gelir sana, ne rahmetler.
A canını hapseden, ne vaktedek dizgin kasacaksın (Engel olacaksın)?
Sür atını onun dünyasına;
Ama sıçratma (Daha iyi bir duruma yükseltmek için kendisinden yararlanılan kişi üzerine hızla basarak yükselmeye çalışma) sakın onu.
Bedenin körlüğünü göz önüne al da hırsa düşmeden (Sonu gelmeyen isteklerden, aşırı tutkulara kendini kaptımadan) ayağını bas;
Çünkü beden, hırsı (Sonu gelmeyen istekler, aşırı tutkusu) yüzünden O' na terceman (Tercüman=Göze görünen bir olayın, durumun veya biçimin anlamını dile getiren) olamaz.
İki somun (Yuvarlak ve şişkin ekmek) için aşağılık kişiler gibi ne vaktedek koşacaksın?
Üç yudum ekmek için ne zamana kadar onun kılıcını yiyeceksin?
O'nun (Allah dostu sevgilinin) ateşli aşkıyla ateş bile, ateşler yemiş.,
O'nun (Allah dostu sevgilinin) güzelim yüzü olmayınca güzellik, hoşluk, binlerce çirkinliğe, binlerce kötülüğe uğramış.
Yürek, senin yüzünden şahrem-şahrem (Yarıldı, yırtıldı):
Otur da kebap ye,,
Kan, şarap gibi coşmada;
Otur da şarap iç.
Bir kulağımı şarap (Tanrı şarabı, helal şarap) tutmuş, (Sarhoşluğa) çekiyor;
Öbür kulağımı da O (Sevgili Şems Hazretleri) çekmede...
A gönül bu çekişme arasında otur da şarap içmeye bak.
Altı yöne tesir edip iş gören yedi yıldızdır ama ey aşk, sen bu altı (Yukarı-aşağı-sağ-sol-ön-arka) yönden, yedi yıldızı da tuttun, çekip yırttın, bir yana attın-gitti.
Ben, kimi güneş gibi yüzlerce Ay'a sermaye bağışlamadayım;
Kimi de Ay gibi sevgilinin yüzünden Ay gibi eriyip gidilmedeyim.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Canın yerinin yurdunun belli olmadığını, fakat hepimizin canın yeri yurdu olduğunu, gizli ve açık aramakla bir iz elde edemeyeceğimizi öğrendik.
Kişi canından kesin bir delil elde etmesi ile apaçık ve gizli arayıştan kurtulup yardım edişini görerek rahat etmemiz gerektiğini öğrendik.
Canı tanıyan kişinin yücelere doğru ilerlemeyi bıraksa bile canının ilerlemeye devam edeceğini öğrendik.
Can dünyasında hızlı ilerlemek gerektiğini, fakat öğrendiklerini benliğine, çıkarına kazanım sağlayarak yükselmeye çalışmamak gerektiğini öğrendik.
Bedenimizin olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmadığını, aşırı istekler, aşırı tutkularla uğraştığını öğrendik.
Bedenimizi aşağılık kişiler gibi dolaylı bir biçimde elde edilmeye çalışılan kazanç peşinde koşmaktan, elde ederken alınan yaralardan kurtulmak gerektiğini öğrendik.
Canımızın Allah dostlarının ateşli aşklarına, güzelim yüzlerine kavuşma, güzellikleriyle, hoşluklarıyla yaşama arzusunda olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri candan sevdiği Şems Hazretleri sevme yüzünden kalbinin parça-parça bölündüğünü, her bir parçayı sunduğunu, içine alıp kanına karıştırmasını istediğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri bir kulağıyla keyif verici sözler dinleyerek, diğer kulağıyla da Sevgili Şems Hazretlerinin sırlar saçan sesini duymak istediğini öğrendik.
Dünyadaki işleri görenlerin yıldızların tesirinde iş yaptığını, tutkulu sevgi ve bağlılık isteyen aşkın bu tesirlerden kurtardığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin kimi zaman göğe bağışlarda bulunduğunu, kimi zaman da Allah dostu, sevgili, Şems Hazretlerine aşkı yüzünden yok olup gittiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
