8 Mart 2023 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 7910 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

7910. Nerde ”Gerçekten de Tanrıya döndürdüm yüzünü” diyen Halil? Kulağı burulacak (İkaz edilecek) can, ayaklar altına ( Uygun olması gereken yerde olmayıp en aşağıya) düşer.

Lahnaya (Aldatıcı görünüşe) dönmüş yüzünü kızıl boyalarla boyar ama kokusu berbad eder onu, rengi de çıkar-gider.


Yüzünü yüzüne koyma da padişahlar padişahı yüzünü güneş gibi ululuk

ışığıyla ışılandırsın.


Güneşin de yeri mi?

Öyle kişinin yüzünün ışığı, gökyüzünde yüzlerce güneşi, yüzlerce Ay'ı halden hale sokar (İçinde bulunduğu şartların veya niteliklerin bütününü iyi bir düzen vermek için düzenler).


Dünyanın ilk kocalarına bak da gör, ne haldeler onlar?

Bu delili anlayan, bilen, hiç onun cilvesine aldanır mı?


Yüzbinlerce akıllıyı (Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan) çuvala sokmuş o.,

Nerde bir olgun akıl ki (Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, düşünme, anlama ve kavrama gücü) çuvalı bıraksın.


Tanrı, yanağı güzellerin yanaklarına bir yazı yazmıştır.,

Fakat bu yazıya, şu bene alınan, aldanan kişi, o yazıdan da kara bahtlıdır (Kötü yazıldığına inanılan alın yazısı).


Yazı bulutundan (Keder, endişe yoğunluğunun içinden) çık dıyarıya;

Dayıdan, amcadan (Yakınlarından beklediğin ilgi ve yardımı beklemekten) ayrıl.,

Ayrıl da Ay (Karanlıkta kalanların yolunu aydınlatan), her akşam senin yüzüne baksın, kutlu fallar açsın.


Şu Ay (Şems Hazretleri) var ya:

Gökyüzü, onun yüzünden dönmede, onun yüzünden kararı yok, şu

can var ya;

Bu can (Dünyada yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan kuvvet) da, onun eğreti (Belli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici) verdiği birşey, bu akıl (Düşünme, anlama ve kavrama gücü) da.


O. her solukta canlara, yeniden yeniye dileklere koyulma (İsteklere girişmek, başlamak) hızı verir.,

Fakat bu dilek hızını onun dileği kırar-döker (Kullanılmaz duruma getirir).

                                        ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                                          ***

Neler öğrendik;

  1. Allah'a yönelmeyen kişinin, uygun olması gereken yerde olmayıp aşağıya doğru düşüş içinde olacağını öğrendik.

  2. Kişi yüzünü ustaca boyayıp güzelleştirse de kalıcı bir güzelliği olmadığı bir zaman sonra gizli tutulan bu işin anlaşılacağını öğrendik.

  3. Yüzümüzün güzelliğini boyalarla değil Allah'a yönelerek dostlarının nurlu ululuk ışıkları ile ışıklandırmasını dilememiz, istememiz, çaba sarf etmemiz gerektiğini öğrendik.

  4. Allah'a yönelen kişiye Allah'ın dostlarından birini sevdirerek onun huzura alınacak şekle gelmesi için eğitip öğreteceğini öğrendik

  5. Allah dostunun ışığının gökyüzünde yüzlerce güneşi, Ay'a şekilden şekle soktuğu gibi Allah'a yönelen kişiyi de şartları veya nitelikleri değiştirerek iyi bir düzen için düzenlediğini öğrendik.

  6. Dünyaya yönelip bağlanmış kişileri dünyanın ihtiyarlatıp toprağa aldığını, adını unutturduğunu öğrendik.

  7. Dünyanın akıllı kişileri bile bir çuvala sokup ışıksız ve hareketsiz bıraktığını, olgun kişiyi bıraktığını öğrendik.

  8. Allah'ın yarattığı insanın erkeğinin yüzüne bir tas, kadının yüzüne iki tas nur döküp güzelleştirdiğini, insan yüzüne bakınca bu nuru görmemiz doğru, yüzdeki kara bene yoğunlaşıp çirkin olarak görmemeizin yanlış olacağını öğrendik.

  9. Allah'a yönelmiş kişi yüzüne baktığı kişide güzellikler göreceğini, çirkinlik aramayacağını öğrendik.

  10. Mademki dünya hayatı bağışlandı bize o halde keder, endişenin yoğunluğuna, yorgunluğuna kendimizi bırakmadan, bunu oluşturacak yakın akrabalardan da ayrılmamız gerektiğini öğrendik.

  11. Canımızın da, aklımızın da belli bir süre emeneten verildiğini, elimziden alınacağını öğrendik.

                           *

İşte böyle yaren;

Allah'ı yönelmiş kişinin her nefes aldıkça yeniden yeniye istek oluşturarak işlere girişeceğini, bu isteği Allah dostu sevdiğimiz, sevgili olarak kabul ettiğiniz, bizi yetiştiren Allah dostundan geldiğini bilmemiz, anlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.

                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar