(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
7970. Bugün Ahmed (Hz. Muhammed) benim, ama bıldır (Geçen yıl) ki Ahmed değil...
Bugün Zümrüdü-ankaa (Yücelere uçan) benim, yemsiz kalmış kuşcağız değilim.
Bir padişah;
Geçen günün padişahları, katırcı kesilmiş ona.,
Bugün benim o padişah;
Geçen günün padişahı değilim ben.
Allah'lık şerbetinden, En'el-Hak'lık (Allah'ın varlığında bir olma) şarabından herkes kadehle içti, bense küplerle-varillerle içtim.
Ben canlar kıblesiyim (Sıkıntılı bir durumda yardımı umularak başvurulan yerim), ben gönüller ka'be'siyim (Kalpte oluşan duyguların kaynağının yöneldiği yerim)..
Arşın (Göğün en yüksek katının) mescidiyim (Allah aşıklarını bir araya getiren, bir arada bulunduran minaresiz yerim) ben, Cuma mescidi (Yalnız cuma günü cuma namazı için toplanılan yer) değilim.
Saf (Berrak, aldatmayan, kurnazlık yapmayan, hakikati olduğu gibi gösteren) aynayım ben, kararmış, sırı dökülmüş (Kusurları, eksiklikleri göstermeyen) ayna değilim..
Turusina'nın gönlüyüm (Allah ile konuşma yapılacak yerin kalpte oluşan duyguların kaynak yeriyim) ben, kinlerle (Gizli düşmanlıklarla) dolu gönül değilim.
Ebedi (Sonsuz, ölümsüz) sarhoşum (Yaptığım işten çok fazla mutluluk duyanım);
Üzümün, bağın sarhoşu değil.,
Can lokması yerim ben, tarhana çorbası içmem.
Öylesine bir yüceliğin doğanıysan nerde padişahlara değer kolun-kanadın? Ayı (Kaba, anlayışsız) değilsen neden, maymun kılığındasın (Çirkin ve gülünçsün) böyle?
A gümüş (Beyaz) bedenlinin özlemiyle sararıp altına dönen, sen altına aşıksın, altınsa benim rengime aşık.
Alem (Dünya) tekkesinde, dünya medresesinde (Fakültesinde) benim gönlü saf sufi (Kendisini Allah'a adamış, kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen) ;
Yün hırka giyen sufilerden değilim ben.
Sus artık, yeter, sır perdelerini pek o kadar yırtma;
Çünkü bize sınıkları (Yenilmiş, bozguna uğramış, kırılmış kişileri) onarmak, sırları (Açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulanı) örtmek yaraşır.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Bu gün Peygamber efendimizin görevini Mevlana Hazretlerinin işini yapma, yürütme görevini üstlendiğini, yücelerden beslendiğini, dünyanın başkanı görevini yürüttüğünü öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin herkesten daha fazla kendini Allah'ın varlığına verdiğini, kendini Allah'ın varlığında yok ettiğini, birliğe ulaştığını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin canı sıkıntılı durumda olanların, kalbinde oluşan duygularının kaynağının yöneldiği yer olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri kendisine katılan Allah aşıklarının yücelerde toplanıp Allah'a saygılarını sundukları yer olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri kişiye öz eleştiri yapıp hakikatini olduğu gibi gösteren olduğunu, eksiklerimizi, kusurlarımızı saklamadan sözleriyle yüzümüzü bize gösteren olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri Allah ile konuşmak isteyenlerin müracaat ettikleri kişi olduğunu, düşmanlıklarla dolu olmayan bir kalple yardım ettiğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri ölümsüz bir olduğunu, Tanrı şarabından, helal şaraptan sarhoş olduğundan çok fazla mutlu olan yaşama kavuştuğunu öğrendik.
Yücelerin avcı kuşu olanın kaba ve anlayışsız olmaması, çirkin ve gülünç işler yapmaması gerektiğini öğrendik.
Sevdiğine kavuşamayanın sararıp solması ile insanların altının rengine döndüklerini, altının da Mevlana Hazretlerinin rengine aşık olduklarını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin dünya okulunda ücret almayan öğretici olduğunu, saf, kolayca aldatılacak kişi olmadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri anlayanlara çok sırlar verdiğini, doğru yolu gösterdiğini, ahlakın nasıl olması gerektiğini gösterdiğini, kalbi kırıkları onardığını, duygusal yıkılmışları ayağa kaldırdığını, kendisine müracaat edenlerin gizli tuttuklarını örttüğünü, yaşayan peygamber gibi aktif olarak görev yaptığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
