(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
7960. Davulla, sancakla, fermanla sarhoş bir halde, gazel okuya-okuya, ezel sırlarını (Başlangıcı belli olmayan zaman öncesizliğinden aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şeyleri, gizemleri) araya-araya gene geldim o padişahın katından.
Gene şu deli gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağının coşkun davranışları ile) zincirini koparmada.,
Gene şimşek gibi çakıp parlamada (Güçlü bir ışık çıkarmada);
Aslan gibi coşup (Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurmakta) kükremede (Bağırmada).
Canım, beden yayından ok gibi fırlayıp uçmada;
Gönlüm (Kalbimde oluşan duyguların kaynağında), Terazi Burcunun yücesinde (Bilgeliğin, zekiliğin, sorun çözmekte ustalığın) Ay gibi parlamada (Karanlıkta kalanları aydınlatmada, yolunu aydınlatmada).
Can (Yaşamı sağlayan kuvvet), Ken'an (Filistin bölgesinin)Yusuf'udur (Güzelidir) beden kuyusuna düşmüş.,
Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), bağın-bahçenin bülbülüdür (Güzel sesle dikkati çeken, zevkle dinlenen sestir);
Şu yıkık bedene düşmüş.
Sarhoşlukla yasemin gibi düşüp kalkmadayım.,
O çevgenin (Ucu eğri yeriyle vurulan sopa) yüzünden meydanda top gibi yuvarlanmadayım.
Padişahlar padişahıyım;
Hem oyum ben, hem buyum..
Padişahın haznedarıyım (Hazinesini bekleyen, yöneten) , haznesiyim (Hazinesiyim);
İncilerle-mercanlarla (Değerlerle) dopdoluyum.
Padişahlar padişahının yanındayım;
Hem kulum, hem padişah..
Allah'la bile bulunduğum yere Cebrail (Büyük meleklerden biri), nerden sığacak?
Çıplak köpek gibi yamalı hırkaya da bürünsen (Kendini fakir, garip göstersen de) halkın kanını içmedesin, halkı paralamadasın (Zarar vermektesin) sen.
O öküzlerin (Bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kimseler) ahırını (Evcil büyükbaş hayvanların barındığı kapalı yeri) ne diye yurt edinirsin?
Yoksul ol, öylesine bir hakaanın (Hakanın) toyunda (Ziyafetinde) kurban ol-gitsin.
Ahmed (Peygamber efendimiz), böyle beti-benzi sararmış, sarhoş bir halde beni görürse gözlerimi öper, ben de ayaklarına kapanırım onun.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretlerin göğün en yüksek katına çıktığını, orada adı bilinen ve bilinmeyen Allah dostlarıyla mecliste bulunduğunu, önceki zamanda olmuş unutulmuş veya bilinmeyen birçok şeyi öğrenip bizlerle paylaştığını öğrendik.
Mevlana Hazretleri davranışlarında özgür cesur bir şekilde güçlü ışık vererek, kendini ifade ettiğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin bilgeliğin, sorunları görmede ve ustalıkla çözdüğünü, karanlıkta ne yapacağını bilmeyenlere, yolu göremeyenlerin yolunu aydınlatacak parlaklığa sahip olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin canının Yusuf peygamber gibi güzelliğinin bedeli olarak kuyuya düştüğünü, anlatımlarının çok güzel ve ışık dolu olduğunu, canının ve gönlünün bedeninde olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri aşkın sopasının ucundaki top gibi yuvarlanıp gittiğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin Allah'ın hazinesini bekleyen, yöneten, değerlerle dolu bir kişi olduğunu öğrendik.
Allah'la beraber olan Mevlana Hazretlerinin hem başkan hem de sevgiyle bağlanıp hizmet eden olduğunu öğrendik.
Kendimizi fakir, garip göstererek başkalarına zarar vermemek, bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kişilerin yanında yer etmemek gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostuna kendimizi feda etmemiz, peygamber efendimizin beğenisi içinde takdirine kavuşarak sevgisini almamız, saygılarımızı sunmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
