(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
5560. Sarhoş (Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olmuş) bir halde yaya olarak gittin mi, ayaklarının altına döşenir, toprak olurum.,
Atlı olarak yola düştün mü ardında toz kesilirim.
A benim canım, bütün yıl yarına atma;
Beni aldatma.,
Bön (Budala, saf, avanak, ahmak) saymadasın, saf (Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen) görmedesin beni.
Bön de olsam, saf da olsam layık (Uygun) görür müsün?;
Derdimi duyup anlasa taşın (Taş kalpli) bile gönlü coşar, kan ağlar bana.
And olsun Tanrı'ya ki bırakmam seni;
Bundan öte yolu yok;
O kızıl yüzünü solmuş- sararmış yüzüme bir daya.
Lütfeder de bundan daha da ileri gider, bir öpücük verirsen neşeden iki dünyayı da dürer-giderim.
Feilâtün (. . - -) feilâtün feilâtün feilâtün (Aruz veznine bak) ;
A benim canım, yoksa sen, gittim-öldüm mü sandın beni?
Sevgilinin küpünden bir erlik (Erkek olmayı sağlayan, yiğitlik yaptıran) sağragı (Tanrı şarabı dolu büyük kadehi) doldurdum mu, iki (Madde ve mana) dünyayı da gizli alemi de tümden, işten-güçten alıkorum.
Dağın ardından çıkarım;
Aşk bayrağını yüceltirim.,
Granit kayaların, mermer taşların gönüllerinden ikrar (Benimseyen, onayan, kabul ve tasdik eden) soluğunu çıkartırım.
Sen, kuyunun dibinden birini ancak yüz yılda çıkarabilirsin.,
Fakat ben öyle bir deli-divaneyim (Çılgınım) ki onu tutar, birdenbire çeker-çıkarıveririm.
O yüce dağın beline aşk kemerini bir bağladım mı, münafıkın (İnanmadığı halde inanmış gibi görünenin) elindeki zünnarın (Hizmete adamışlığını gösteren, işaret eden kemerinin) ucunu tutar, söküveririm.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Mevlana Hazretlerini Allah aşkı yoluna düşmüş olanın yavaş ise ilerlemesini kendi yapısını o kişinin hizmetine sunacağını, o kişi hızlı ise onun peşini bırakmayacağını, her durumda yardım edecek mesafede olcağını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin öğretisinin insanın bütün yaşamını ilgilendiren ve kapsayan olduğundan ertelemeyeceğini, ötelenemeyeceğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri öğretisinde parasal bir ücret istenmediğinden değersiz görmenin, hazretin kurnazlığa aklı ermeyen, çıkarını bilmeyen kişi olarak görmemek gerektiğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin aşk öğretisini taş kalpli bile duysa kalbinde oluşan duygularının kaynağının coşacağını, geç duyduğu, tanıdığı için, kaybettiği zaman için ağlayacağını öğrendik.
Mevlana Hazretlerine bağlana kişiyi hazretin asla yalnız bırakmayacağını, seveceğini, beraberlikten mutlu olacağını öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin ölümsüz olduğunu, vücuduğunu toprağa bırakmasıyla sayı ile ifade edilemeyecek kadar daha da yetkili ve güçlü olduğunu öğrendik.
Mevlana Hazretleri erkek olmayı, yiğitlik yapmayı öğrettiğii, Tanrı şarabından ikram ettiğini, madde, mana ve gizlilik âlemini öğrettiğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerin kişinin hiç beklemediği yerden çıkıp çılğınlık yapacağını, sert kişiyi bile bu yola koyacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana
Hazretleri kendisine tam inanmayanları bileceğini, bunların bu
öğretiden sökülüp atılacağını öğrendik, anladık.
*
