14 Temmuz 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5530 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

5530. Sen, her gün çalışır-çabalar, yavaş-yavaş birşeyceğiz bilirsin hani.,

Yürü, ona kul-köle (Sevgiyle bağlan, sevgi, dostluk bağlılığı gösteren) ol, o birdenbire, hemencecik bilir.


Hüküm verileceği zaman ıkrâr edişte (Açıkça söylemede, kabul etmede), tanık oluşta (Görmede ve duymada, şahit olmada) tutsağa benziyorsun;

Sufinin (Kendini Allah'a adamışların) bedeniyse tanıklıkta ıkrarın (Açıkça söylenip söylenmediğini, kabul etmediğini) gönlündekini (Kalbindeki duyguların kaynağından) bile bilir.


Ne mutlu o kişiye ki bize döndü, tümden teslim oldu, razılık (Uygun buldu, beğendi, benimsedi, istedi, kabul etti) kesildi.,

Aşka mal oldu (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunun değeri karşılığında sahip oldu), deliliğe rehin verildi (Geri alınmak şartıyla aklını ve değerlerini verdi);



Bakışı, tümden güneşe döndü (Aydınlattı, sıcaklık verdi);

Toprak, bakışıyla altın kesildi (Değerli hale geldi).,

Keremde ( Soylulukta, ululukta, büyüklükte, asalette) incilerle (Şekli değişmeyen hakikati olduğu gibi söyleyen sözlerle) dolu bir denize döndü;

Yürüyüşte seher yeline benzedi.


Aşk padişahı onu çekti, bağrına bastı;

Bütün halktan kesildi (Uzaklaştı) o.,

Aşk bakışı seçti onu da bütün dileklerine erişiverdi.


Yürüyüp gidişte, gökteki Ay oldu tıpkı;

Geceleyin Ay'ın ondördüne döndü, Tanrısal bakışlarla bir lahzada (Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçasında) nerelere gitti, nelere ulaştı.


Gönlün (Kalpte oluşan duyguların kaynağında), kalıp ahırından (Sınırlarından) dışarda, ne diye dönüp dolaşıyor.,

Böyle değilse her gece ne diye yaylada yayılıp durur ki?


Ne mutlu çağdır (Zaman dilimi, vakit) o çağ ki Tanrı, suçunu ibadet haline getirir.,

Ne mutlu çağdır o çağ ki bütün cinayetler, Tanrı inayetleri (İyilik kayra, atıfet, ihsan) olur-gider.


Zor, uzak yolculuk bitti-gitti;

Onun kapısına ulaştık artık..

İçten gelen ışığının gücü, gökyüzünden gelen bir gök kesildi.


Hele-hele;

Dost seni sürer-kovarsa ümitsizlenme..

Bugün kovsa bile yarın çağırmaz mı sanırsın seni?

***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***

Neler öğrendik;

  1. Kişinin kendi çabasıyla çalışıp çabalaması ile yavaş-yavaş birşeyler bilebileceğini fakat Allah dostuna sevgiyle bağlanıp dostluk gösterenin birdenbire ve hemencecik öğrenip bileceğini öğrendik.

  2. Allah dostuna sevgiyle baplanıp dost olanın kararlarının hızlı ve isabetli olacağını, nefsinin şaşırtmasından kurtulmuş olacağını öğrendik.

  3. Kendini Allah'a ve Allah dostlarına hizmet eden kişinin sözlere bakmadan karşısındaki kişinin kalbinde oluşan duygularının kaynağında olanları bildiğini öğrendik.

  4. Allah dostuna teslim olanın mutlu kişi olacağını, uygun, beğenilen, benimsenen, istenilen, kabul edilen kişi olacağını öğrendik.

  5. Allah dostunu kendine sevgili eden ve bağlılıkla hizmet edenin güneşe döneceğini, bakışıyla, davranışlarıyla değerler oluşturacağını öğrendik.

  6. Kişi her ne kadar Allah dostunu istese de asıl isteyenin Allah dostunun olduğunu, zamanın en küçük parçasında bile istediğini yapabilecek yetki ve yetenekte olduğunu öğrendik.

  7. Yıldızların güneşin etrafında nasıl bıkmadan usanmadan dolaşıyorsa Allah dostuna aşık kişinin de böyle yapmasının gerektiğini, nefsinin peşine düşmemesi gerektiğini öğrendik.

  8. Allah dostundan gelen ışığın onun kapısına gelenin zor ve uzak yolculuğunun bittiğini gösterdiğini öğrendik.

      *

  1. İşte böyle yaren;
  2. Allah dostları kovsa bile onunbildiği bizim bilemediğimiz bir şeylerin olduğunu, ümidimizi kaybetmeden, sevgi bağını zayıflatmadan ve dost olarak görmekten vazgeçmeden onun çağırmasını beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
  3. *
  4. RAVLİ

Popüler Yayınlar