27 Temmuz 2021 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2520 İNCİ BEYİT

(Mevlana hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                           
2520. Yürüyüp giden satranç taşları gibi tümden dil kesil (Lafı uzatma, sus), gene de sus.,
Çünkü o dünya padişahının (Şems hazretleri) yüzünden kutlandım (Tebrik edildim), kutlu (Uğurlu) oldum-gitti.
 
Dost oldum, dost oldum, gamınla (Üzüntüleriyle) dost oldum...
Sana (Şems Hazretlerine) ulaşınca herkesten bezdim, usandım artık.
 
Gökyüzü, senin dönüşüne şaştım-kaldım dedi bana;
Dedim ki:
Şu nokta (Gerçekliği tespit edilmiş, kanıtlanmış olan) yok mu?
O beni böyle yaptı, bir pergel kesildim (Bir ayağım sabit olmak üzere etrafımda döner oldum)-gitti.
 
Gece-gündüz, gönül kubbesinden (Allah dostlarının olduğu yerden) bir gürütüdür, işitiyorum.,
gönül (kalpte oluşan duyguların kaynağının) kubbesinin gidişinden ben de döner bir kubbe (Gökyüzü gibi) oldum.
 
Ses gibi ansızın senin gam cengine (Kanuna benzeyen dik çalınan telli sazın tuzağına) düştüm;
Senin mızrabının (Telli çalgıları çalmaya yarayan kemik, maden, plastikten yapılan çalgıç) hevesiyle bir telden de değersiz bir hale geldim.
 
Benim sillemden (Elin iç yüzüyle vurulan tokatımdan) çekinir de gam, başını çeker benden...
Çünkü ben, can ormanında bir haydar-i kerrar (İleri atılıp geri çekilen, yeniden ileri atılıp savaşan yiğit Hazreti Ali gibi savaşan) oldum.
 
Kadehini göreli şarap içen küstahlara (Saygısız, kaba, terbiyesiz kişilere) baş oldum...
Külahını (Yuvarlak şapkasını) göreli gönülsüz başsız bir hale geldim.
 
Kalender gönlüm (Gösterişsiz, sade yaşayan, kalbimde oluşan duygularımın kaynağı), herşeyi unutturan o şarabı (Tanrı şarabını) bana sundu da oynaya-güle, hırkamı çeke-sürüye meyhaneciye yürüdüm-gittim.
 
Hoca ferec bana dedi ki:
Sabır (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden beklemek), insanı sıkıntıdan kurtarır...
kurtarışından uğradığım derdi hiç mi, hiç anma.
 
Öylesine çark urup (vurup) döndüm (sol ayak yerinden kalkmadan sağ ayakla etrafında döndüm) ki gökyüzü bana uydu da döndü de döndü.
Şu mağaraya girdim ya;
Sevgili bu yüzden çok ağladı, inledi.
                            ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin öğretisinden aldığı, bize armağan olarak verdiği hayat oyununu yaptığımız amaca yönelik hamlelerle kendimizi anlatmamız gerektiğini, böyle davranıştan kutluluk kazanılacağını,  kazanılan bu kutluluğun tebrik edilecek davranış olduğunu, susarak bu kazanımı elde tutmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerine ulaşan, onun dertleriyle dertlenen ve yakınen tanıyan Mevlana Hazretlerinin herkesten soğuduğunu öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini tanıyınca değiştiğini, ona aşkla karar kılıp bağlandığını, gökyüzünün bile buna şaşırdığını, Şems Hazretlerinin etrafında gökyüzü gibi aynı alanda harekli, dönen biri haline geldiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretleri sevgi, istek, düşünüş, anma, hatırlama gibi kalpte oluşan duygularının kaynağında büyük gelişme olduğunu,  gökyüzü gibi alan açıldığını, bu oluşan alanda döner kubbe  olduğunu öğrendik.
5.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini tanıdıkça kendini değersiz bir hale getirerek azami faydalanmayı seçtiğini öğrendik.
6.    Şems Hazretlerini aşırı sevmenin verdiği üzüntüden kaçmadadığını, Hazreti Ali gibi savaşarak geri çekilen, savaşarak ileri atılan bir yiğit gibi bu savaştan bahanelere sığınarak kaçmadığını öğrendik.
7.    Alçak gönülle, süsü, gösterişi olmayan, yalın olan gönlüne Şems Hazretlerinin Tanrı şarabı sunduğunu, bu sarhoşlukla kaynağa doğru yürüyüp gittiğini öğrendik.
8.    Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden beklemenin insanı sıkıntıdan kurtardığını, bu dertten kurtulmak istemeyenin derdinin başka bir dert olduğunu öğrendik.
                             *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerine aşkının etrafında dönmesine gökyüzünün de bu davranışa uygun döndüğünü, Şems Hazretleri ile kaderde dost olmamla çok dostlarının kendinden uzaklaştıklarını sanarak üzüldüklerini öğrendik, anladık.
                             *
RAVLİ


Popüler Yayınlar