DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2380 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

2380. Bedenimi toprak edersin, toprağımı arıtırsın (Katışıksız duruma getirirsin).,

Sonra tekrar, yeniden düzer-koşarsın beni;
Ay (Beyaz) yanaklımsın benim ey güzel.
 
Filozofcağız (Felsefe ile uğraşan) kör olur, gözünün ışığı uzaklaşır ondan.,
Bu yüzden de sen, din sümbülünü (Çiçeğini) diksen de ona bitmez o sümbül ey güzel.
 
Filozof (Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırmasını yapan), şu varlığımdır benim;
Seni anlayabilen-se (Duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilecek, işaret ettiğini kavrayabilecek, sonucunu önceden görebilmek becerisi olanın) sarhoşluğumdur, kendimden geçmemdir...
Onun çirkinliğine bunun güzelliğine bakma;
Eşsiz bir güzelsin sen ey güzeİ.
 
 
O yüce boya, posa karşı secde edersem (Yere kapanarak saygı gösterirsem) ne olur?
O görür gönüle gözlerimi armağan verirsem ne çıkar?
 
Onun şarabını (Sunduğu Tanrı şarabını) içerim ben.,
Ben içmezsem kim içer ki zati (Zaten);
Bugün bulmuşken içer, yarını düşünmezsem ne olur ki?
 
Onun şarabı gönüldeşim benim;
Gökyüzü damı konak olmuş bana.,
Kanadımı açar da oraya uçarsam ne çıkar ki?
 
Gönlü tanımasam ne olacakmış.,
Koy, can da varsın-gitsin, bedende;
Gam yemem ben, gam yemem, gam yemem, ne olacak yani?
 
Sensiz hiçbir iş başa çıkmıyor;
Bir başkasıyle olamıyorum...
Aşka dair ne anlatırsam anlatayım;
Bir ciğeri yanıp kavrulmuş olmadıkça anlamıyor kimsecikler.
 
Akıp giden gözyaşlarını, her seher çağı gönlümden bir haberdir, getiriyor;
Fakat kimseciklerin gönlümden haberi yok.
 
Senin hevesin orduya, askere;
İşin-gücün dünyayı birbirine katmak, kötülükler etmek...
Fakat padişahım,senin yolun, senin dileğin olmadıkça bir geçit bile bulunmuyor.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretleri kendini seven ve dostluğunu devam eden kiyiyi önce ruhunu, canını, gönlünü, kalbini  vücut bağlarından ayırdığını, her birini temizleyip yeniden bir araya getirip daha temiz ve güçlü hale getirdiğini öğrendik.
2.    Aklın kabul edeceği sırın içinde kalanların  gerçeği bilmek, görebilmek ve hareket edebilmek için uğraşanların gözlerinin görme kuvvetini kaybedeceklerini, görme için gerekli ışığını kaybedeceğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin hakikati olduğu gibi değerince görme, görüş ve ışığını verdiğini öğrendik.
4.    Aklın alamayacağı veya anlayamayacağı, olağan üstü durumda aklın birdenbire bu bilgi, görüş ve olguyu taşıyamayacağından Tanrı şarabıyla kişi  sarhoş edildiğini, daha sonra aklın yavaş-yavaş anlayabileceğini öğrendik. 
5.    Şems Hazretlerine çok saygı gösteren Mevlana Hazretlerinin birşey kaybetmediğini, çok büyük kazanç elde ettiğini, bugün biz bu kazançtan yararlandığımızı öğrendik.
6.    Şems Hazretlerinin sunduğu Tanrı şarabından içip sarhoş olduğunu, yarını düşünme kaygısından kurtulduğunu öğrendik.
7.    Mevlana Hazretlerinin gökyüzün en yüksek yeri evi olduğunu, Şems Hazretlerinin gönül kardeşi olduğunu, onun makamına, yanına gittiğini öğrendik.
8.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretleri dışında ancak ciğeri yanık kişilerin anlayabildiğini öğrendik.
9.    Mevlana Hazretlerinin gözyaşlarıyla gönlünden haberler verdiğini, fakat kimseciklerin bu kalpte oluşan duygularından haberi olmadığını öğrendik.
                            *
İşte böyle yaren;
Dünya yaşamının savaş ve kötülüklerle dolu olduğunu, Şems Hazretlerinin izni dileği olmadıkça bunların olmayacağını öğrendik, anladık.
                                *
RAVLİ