(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
Adamı küstahlaştırır (Saygısız, kaba, terbiyesiz eder).
İnancını (Tanrı’ya, dine inanmayı) alır gider.
Sürer-gider.
Kanın kendi boynuna (Kendi kendini öldürürsün).,
Uzak ol onun hızından, şerrinden, uzak ol onun iyisinden, kötüsünden.
Gönlün (Kalpte oluşan duygularının kaynağı) elden gider;
Gönülsüz (Duygusuz), elsiz kalırsın (İş yaptıracak kişi bulamazsın)...
kurtuluş yoktur;
Seni çeker, yer (Yutar)-gider aşk.
Kim bu dalgaya kapılırsa dalga, onu deniz kıyısına dek (Kadar) sürer-götürür.
Hüneri elinden tutmaz onun, aklı fayda etmez.
Suçsuzları öldürme.,
A yüzü, aklın-fikrin şarabı olan, bu şarap (Tanrı şarabı), içeni ebedi sarhoş eder.
Dost, badem helvasına benzer...
Oynaşma çağında korkmamalı, kaçmamalı, surat asmamalı.
Katı yüreklidir,
Sanki pek keskin bir sirkedir o.
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Aşkın insanı o güne kadar ne kadar maddi ve manevi birikimi varsa selin önüne katıp götürdüğü gibi götürdüğünü öğrendik.
İşte böyle yaren;
Kişinin kendine aşık olması ile öfkeli, kızgın olduğunu herkese gösterdiğini, katı yürekli, çıkarına hareket eden, iş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermeyen, sıkıntıdan kaçan, hile yoluyla aldatan, hile yapan güvenilmez kişi olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ