(Mevlana
Hazretleri Allah’ı anlatıyor)
2420. Ölümsüzlük yurdu sekiz cennet
bile olsa o padişahı görecek bir yer değil de ne hoştur bu ki şu gönlüm, onu seyredecek bir pencere kesilmiş.
Ben, o can güzelinin birliğini-varlığını
dilimle bildirerek inanç sahibi olmadım;
Kendime kafir oldum da o vakit inandım ona.
Safına giren kişi, onun telef
etmesinden aman (Yardım) bulur...
Ben de elinde kılıç gördüm onun da kalkanımı yaktım, yandırdım-gitti.
Cibril'le (Cebrail
ile) beraber uçuyordum, altı yüz kanadım vardı.,
Kendime kafir oldum da o vakit inandım ona.
Ben de elinde kılıç gördüm onun da kalkanımı yaktım, yandırdım-gitti.
Mademki ona ulaştım, artık
kanadı ne yapayım?
Geceler, gündüzler gelip geçti:
Ben o can incisine (Şekil değiştirmeyen mücevhere) bekçi kesildim...
İnci denizinin dibindeyim, kendi incime boş vermiş-gitmişim.
Niceye bir övüp duracaksın onu,
övüşe sığmaz ki.,
Yeter artık, sus da ben de başımı alayım, kendi coşkunluğuma varıp gideyim.
Ay yüzlü, bütün insanların
gönüllerini çeler;
Bir göründü mü yüzüyle bosbulanık, kapkara gecenin özü aydınlanır-gider.
Bir kadına mı rastladım, yoksa
insanların gönüllerine sahip olan bir sıfata mı, yahut da düşünceler örtüsünün
altında bir Ay’a mı?
Hem içtedir, hem dışta...
Hem doğmuştur, hem parıl-parıl parlamada;
Görünüşü insan sanki;
Oysa ki yaradılışı kıvılcımdan, kordan.
Uzaklaşırsa beni mahveder;
Yakınlaşırsa oynatır-gider beni...
Öylesine parıl-parıl parlamada ki parıltısı gözü almada.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Ölümsüzlükten de daha iyi, cennetten daha iyi Allah’ı görmek olduğunu, Mevlana Hazretlerinin kalpte oluşan duygularının kaynağı olan gönlünden bir pencere açarak Allah’ı seyrettiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin Allah’a inanmadan önce Allah’ın varlığını ve birliğini inkar
ettiğini, öğretilen inançtan kendini kurtararak kendi araştırmasıyla Allah’ın
varlığına birliğine inandığını öğrendik.
3.
Allah’a
inanaların sırasına giren kişinin Allah’ın onu öldürmesinden, yıpratmasından
suçunun bağışlamasında yardım göreceğini öğrendik.
4.
Allah’ın
adalet kılıcını gören Mevlene Hazretlerinin savunma kalkanını kullanmaktan
vazgeçtiğini öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretleri büyük melek seviyesine ulaşınca, Allah’a ulaştığını, artık araçlara
ihtiyacı kalmadığını öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretleri şekli değişmeyen hakikat incilerinin içinde olunca kendi incilerini
bıraktığını öğrendik.
7.
Allah’ın övmeye sığmayacağını, onun için bu yolları aşan kişi olarak coşkunluk yaşamak
gerektiğini öğrendik.
8.
Aşk
nuru insanların kalpteki duygu kaynağını istediği alana çektiğini, hem içte hem
dışta, hem doğmuş, hem parlamada, görünüşte insan insan gibi ama yaradılışının
kıvılcımdan kordan olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşkın nuru kişiden uzaklaşırsa mahvedeceğini, yakınlaşırsa kişiyi oynatacağını, göze çarpan parlaklığı ise gözümüzü alacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Ben o can incisine (Şekil değiştirmeyen mücevhere) bekçi kesildim...
İnci denizinin dibindeyim, kendi incime boş vermiş-gitmişim.
Yeter artık, sus da ben de başımı alayım, kendi coşkunluğuma varıp gideyim.
Bir göründü mü yüzüyle bosbulanık, kapkara gecenin özü aydınlanır-gider.
Hem doğmuştur, hem parıl-parıl parlamada;
Görünüşü insan sanki;
Oysa ki yaradılışı kıvılcımdan, kordan.
Yakınlaşırsa oynatır-gider beni...
Öylesine parıl-parıl parlamada ki parıltısı gözü almada.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Ölümsüzlükten de daha iyi, cennetten daha iyi Allah’ı görmek olduğunu, Mevlana Hazretlerinin kalpte oluşan duygularının kaynağı olan gönlünden bir pencere açarak Allah’ı seyrettiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Aşkın nuru kişiden uzaklaşırsa mahvedeceğini, yakınlaşırsa kişiyi oynatacağını, göze çarpan parlaklığı ise gözümüzü alacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ