DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 2290 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri bizi bize anlatıyor)
 
2290. A yepyeni bir dünyanın bayrağı, her akıl-fikir, sana rehin (Geri alınmak şartıyla) verilmiş.,
Kimi gelmezlikten (güveni tamamlayıp), kimi kaçıp gitmeden (Kararlı olmadan) gelme;
Tümden, birden gel.
 
A kanlara bulanmış gönül (Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatırlama gibi kalpte oluşan duyguların kaynağı);
Bu coşkunluk (Büyük bir istekle ortaya çıkan hayranlık veya heyecan), bu delilik (Aşırı ve taşkın davranışlar) niceye bir (Ne kadar)  sürecek?
Üzüm olgunlaştı (Ekşilikten, içi boş olmaktan kurtuldu);
Koruk (Olgun olmayanı) sıkmaya kalkışma artık da gel.
 
A darmadağan gece;
A söylenmemiş, kalmış gam, a uyumuş akıl, gidin.,
A uyanık devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına) gel.
 
A avare (Başı boş, aylak) gönül (Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatırlama gibi kalpte oluşan duyguların kaynağı), gel.,
A ciğerimin parçası, gel...
Kapıya varan yol kapanmışsa duvara çık, duvardan aş da gel.
 
A Nuh'un soluğu (Boğulmaktan kurtaran), gel.,
A ruhun hevesi (Bedenin hayat gücünün isteği), gel.,
A yaralının melhemi (Deriye sürülen ilaç), gel.,
A hastanın sağlığı-esenliği (Sağlık, sıhhat, afiyet), gel.
 
A yüzü parıl-parıl yanan Ay, a derenin gönlünde akan su,  sen aşıkların neşesini ara;
Yabancılar (Aileden, çevreden olmayan) kör olsunlar, gel.
 
A can sözcüsü, niceyedek  (Ne zamana kadar) dille böyle sözler söyliyeceksin?

 Niceyedek (Ne zamana kadar) anlatış davulunu çalacaksın?
Soluksuz, sözsüz gel.
 
Dostum benim, mağaram benim, ciğerimi yiyen aşkım benim..
Dost da sensin, mağara da sen;
Hoca, koru, gör-gözet (Koru, gözet) beni.
 
Nuh (Boğulmaktan kurtaran) da sensin, ruh (Bedenin hayat gücü) da sen;
Açan da sensin, açılan da sen.,
Sırlar (Aklın erişemediği, açıklanamayan, çözülemeyen gizemleri) kapısında genişlemiş gönül de sensin bana.
 
Işık da sensin, düğün desen;
Yardım görmüş devlet de sen.,
Beni gagasıyla yaralayan Tur dağının kuşu da sensin.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri kendisine güvenerek ve kararlı bir biçimde gelinmesini, kişinin kullandığı aklın ve fikrin etkisizleştirerek daha üstün akıl ve fikir verileceğini bilip gelmesi gerektiğini öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerine belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra katılmak, vereceği sıkıntılara katlanacak duruma hazır olmak gerektiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerine çok dağınık ve karışık, üzüntülü, aklını kullanamayanların  kabul edilmediğini, yapacağı işi bilmek, dikkatli ve tetikte olan kişinin gelmesi gerektiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerine gelenin engeller karşısında durmayan, geri dönmeyen kişiler olması gerektiğini öğrendik.
5.    Mevlana Hazretlerine boğulmaktan kurtulmak, yaradılış sevincini kazanmak, bedensel ve ruhsal hastalığına ilaç bulmak, sağlık esenliğe kavuşmak için kişinin gelmesinin gerektiğini öğrendik.
6.    Mevlana Hazretlerinde parlaklık, akıcılık, aşıkların neşesini bulmak için gelineceğini öğrendik.
7.    Mevlana Hazretlerine ağız, dil olmadan candan konuşmayı öğrenmek için gelmek gerektiğini öğrendik.
8.    Mevlana Hazretlerini dostumuz, aşkımız, koruyup kollayacağımız büyüğümüz olarak bilmemiz gerektiğini öğrendik.
9.    Boğulmaktan kendimizi kurtaracak, yaşamı etkin kılacak canlılık gücünün, aklın erişemeyeceği, açıklanamayan, çözülemeyen gizemleri çözecek gücün kendimizde olduğunu, bunları nasıl iş, iş görme yetisini tanıma ve eyleme dönüştürme yolunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
                            *
İşte böyle yaren;
Allah tüm donanımla bizi yarattığını, aradığımız her ne varsa kendimizde olduğunu, özelliklerimizi ortaya çıkarıp bize yol  gösterecek, ışık verecek, yardım edecek Mevlana Hazretleri gibi büyüğümüze ihtiyacımız olduğunu öğrendik, anladık.
                         *
RAVLİ