(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
2390. Gamında, bedenimde bir kıl
bile yok ki Ab-ı hayat (Ölümsüzlük sağlayan su)
kesilmesin bana, yahut da bir inci (Şekil değiştirmeyen
mücevher) tanesi haline gelmesin.
A gamı cana esenlik (Sağlık, afiyet, sıhhat, selamet veren) dost, nedir
bunca feryadın?
Ben bağırmasam, feryat etmesem ne ordu toplanıyor, ne halk.
Topluluk da nedir?
Canların kendilerinden geçmeleri.,
Kuş, yumurtada kaldıkça kanatları bitmez ki.
Şu güneş gibi yirmi tane güneş
doğsa da gecemi aydınlatmaya kalksa sen gelip de ayağını basmadıkça tanyeri
ışımıyor, seher (Sabah) olmuyor.
Böyle bir balçığa gönül tohumunu
ektin ama baharın gelmedikçe bir ağaç bile bitmez.
Gazelim de cebir (Zorlayış) de var, kader (Tanrı’nın
uygun görmesi, isteği, takdir etmesi) de;
Geç ikisinden de.
Çünkü bu bahis ancak aykırılığı, kötülüğü arttırıyor.
Ey bir parıltısıyla Uhud dağını
paramparça eden (Allah’ım), bir avuç toprak da (Mevlana Hazretleri) tutar, sana çaresiz bir aşık
kesilirse ne çıkar ki?
Lütfeder de (Büyüklüğünün gereği yaptığın iyilik ve yardım için)
bir bakarsan taş da mum olur, toprak da...
Fakat kahırla (Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme için) bir baktın mı, mum donar, taş kesilir.
Feryat eder de (Bağırırsan) feryat (Bağırırsın)
edersin;
Ölmüş gönül dirilir, can bulur.,
Bir iştir, edersin, bir iştir, edersin;
Canının işi-gücü budur senin.
Can yolculuğu kurmada;
Sense ayağına bir ağır bağdır, bağlarsın...
Fakat sonunda koparır o bağı da avare olur (İşsiz güçsüz)-gider can.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin söylediklerinin ve yaptıklarının Mevlana Hazretlerinde ölümsüzlük suyu veya şekil değiştirmeyen hakikat sözü olarak kabul ettiğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinden gelen üzüntünün bile canımıza sağlık, sıhhat, afiyet, selamet
verdiğini öğrendik.
3.
Yumurta
içinde kaldıkça kuşun kanatları harekete geçip uçamaması gibi, canımızın kendinden geçmesi hızlı yol almamız için
gerekli olduğunu öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin ışığının nurlu ışık olduğunu, karanlıkta kalmışları
aydınlattığını, güneş ışıtırken bile göremeyenlere göz, görüş ve ışık verdiğini
öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerine gönül versek de baharımızın gelmesini beklememiz gerektiğini
öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretleri Allah’ın takdirini bize bildirirken hareketlenmemiz için de zorlama
yaptığını öğrendik.
7.
Mevlana
Hazretlerinin Allah’ın kuvvetine kudretine aşık olduğunu öğrendik.
8.
Allah’ın
bir bakışıyla taşın toprağın mum olduğunu, yok etme, ezme, perişan etme,
mahvetme ile baktığı zaman mumun donup tap kesildiğini öğrendik.
9.
Allah’a
feryat edenin ölmüş gönlünün dirileceğini, can bulacağını, iyi işler yapacağını
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Canımızın yolculuk için gereken şartları hazırlığı yapmada iken, gidilecek yere veya işin yapılmasına engel olacak bağlarla bağlamanın yanlış olacağını, bağlarla bağlanmış canın bağlardan kendini kurtarıp işsiz, güçsüz, başıboş, aylak bir halde kendi başına gideceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Ben bağırmasam, feryat etmesem ne ordu toplanıyor, ne halk.
Canların kendilerinden geçmeleri.,
Kuş, yumurtada kaldıkça kanatları bitmez ki.
Geç ikisinden de.
Çünkü bu bahis ancak aykırılığı, kötülüğü arttırıyor.
Fakat kahırla (Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme için) bir baktın mı, mum donar, taş kesilir.
Ölmüş gönül dirilir, can bulur.,
Bir iştir, edersin, bir iştir, edersin;
Canının işi-gücü budur senin.
Sense ayağına bir ağır bağdır, bağlarsın...
Fakat sonunda koparır o bağı da avare olur (İşsiz güçsüz)-gider can.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin söylediklerinin ve yaptıklarının Mevlana Hazretlerinde ölümsüzlük suyu veya şekil değiştirmeyen hakikat sözü olarak kabul ettiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Canımızın yolculuk için gereken şartları hazırlığı yapmada iken, gidilecek yere veya işin yapılmasına engel olacak bağlarla bağlamanın yanlış olacağını, bağlarla bağlanmış canın bağlardan kendini kurtarıp işsiz, güçsüz, başıboş, aylak bir halde kendi başına gideceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ