(Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
2320.
Yıkık köyden ne öşür (haraç) alınır, ne
vergi.,
Sarhoşum, yıkılmışım (Yok olmuşum, mahvolmuşum);
Sözlerimde yanlış arayıp durma.
Beni
yıkmadıkça o defineyi hiç verir mi bana?
Beni bir sele kaptırmadıkça nasıl olur da ihsan denizine (Büyük bağışlarda bulunmak için) çeker, götürür.
Söz
adamının şeker gibi tatlı mı tatlı susmadan ne haberi olur?
Kuru, yaşı ne bilir;
Terlelela-terlelela (Şiirin güzel durması, ahenk sağlaması için kullanılan kalıp).
Aynayım
(Işığı yansıtan, gerçeklik görüntüsünü veren, kişiyi
kendine gösteren) ben, aynayım (Manayı gösterenim),
söz adamı (Yalnızca güzel sözler söyleyen)
değilim, kulaklarınız göz kesilirse (Sözü görmüş gibi
kabul edip inanan olursan) halimi görür, anlarsınız.
Ağaç
gibi el sallamaktayım, Ay gibi çark urmaktayım (Dönmedeyim)..
Çarkım, yeryüzünün renginden ama göğün çarkından da daha arı-duru (Çok temiz, katışıksız).
A
söyleyen arif (Çok anlayışlı ve sezgili), söyle
de dua edeyim sana.,
Çünkü her seher çağı geldi, dua vakti erdi (Allah’a yalvarma zamanı geldi) mi, güzeleşirim, sarhoş olurum.
Abamı,
hırkamı esirgemem senden;
Padişahtan ne gelirse yarısı senin, yarısı benim.
Önüne
ön olmayan (Daha değerlisi olmayan) sağrak (Tanrı şarabı konmuş büyük kadeh), padişahın eliyle
sunulmada bana.,
O şarabın bir yudumunu içen yoksul, güneş kaynağı kesilir.
Boğazım
yaralı, susmuşum ben;
Sen söyle a söyleyen arif (Çok anlayışlı ve sezgili kişi)..
Çünkü sen Davud soluklusun (Gür seslisin), bense yerinden kaymış bir dağım.
Delilik
halkası bir zincir oldu, çözme zinciri..
Yalvarmadayım sana;
Kervanın yolunu sen vur.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri sözlerinde yanlış aranmasını istemediğini öğrendik.
2.
Allah’ın hazine vermesi içim kişinin ben ve benlikten, bağlarından yok olması gerektiğini öğrendik.
3.
Söz şeker gibi tat verdiğini, susanın bu
tattan alamayacağını öğrendik.
4.
Mevlana Hazretlerinin sözlerini doğru kabul
ederek gözümüzle görmüş gibi inanmamız, böylece ilerlememiz gerektiğini
öğrendik.
5.
Mevlana Hazretlerinin vücudu yeryüzünde
sallansa da, kendi etrafında dönse de gökyüzünden daha temiz ve katışıksız
olarak rengini gösterdiğini öğrendik.
6.
Çok anlayışlı ve sezgili olan kişiye Mevlana
Hazretlerinin duaların kabul olduğu yer ve zamanda dua ettiğini öğrendik.
7.
Tanrı eliyle içinde insan eli değmeden oluşan şaraptan
Mevlana Hazretlerine sunduğunu, bu şaraptan bir damla içenin yoksul kişinin ısı
ve ışık veren kaynak haline geleceğini öğrendik.
8.
Çok anlayışlı ve sezgili kişinin güçlü
kişiliğe sahip olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri aşkın ve Tanrı şarabının tesiriyle kendini kontrol edemez hale geldiğini, bu gidişi durduracak kişiyi aradığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Sarhoşum, yıkılmışım (Yok olmuşum, mahvolmuşum);
Sözlerimde yanlış arayıp durma.
Beni bir sele kaptırmadıkça nasıl olur da ihsan denizine (Büyük bağışlarda bulunmak için) çeker, götürür.
Kuru, yaşı ne bilir;
Terlelela-terlelela (Şiirin güzel durması, ahenk sağlaması için kullanılan kalıp).
Çarkım, yeryüzünün renginden ama göğün çarkından da daha arı-duru (Çok temiz, katışıksız).
Çünkü her seher çağı geldi, dua vakti erdi (Allah’a yalvarma zamanı geldi) mi, güzeleşirim, sarhoş olurum.
Padişahtan ne gelirse yarısı senin, yarısı benim.
O şarabın bir yudumunu içen yoksul, güneş kaynağı kesilir.
Sen söyle a söyleyen arif (Çok anlayışlı ve sezgili kişi)..
Çünkü sen Davud soluklusun (Gür seslisin), bense yerinden kaymış bir dağım.
Yalvarmadayım sana;
Kervanın yolunu sen vur.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri sözlerinde yanlış aranmasını istemediğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri aşkın ve Tanrı şarabının tesiriyle kendini kontrol edemez hale geldiğini, bu gidişi durduracak kişiyi aradığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ