(Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
2310.
Seçilecek (Tanrı yakını) mal-mülk, şeker gibi Ay
yüzlülerdir.,
Sevgili, bana vefa (Sevgiyi sürdürürse, sevgi, dostluk bağlılığı) etti mi mal da budur bence, mülk (Taşınmaz mal) de bu.
Tezgah
da senin olsun, sanat da:
Hünerde (Beceri isteyen ustalık) senin olsun, düşünce (Ruhen algılanabilen asıl gerçeklik) de.,
Aslan da senin olsun, orman da:
Tatar ülkesinin ceylanı yeter bana.
Yok
eder, var eder;
Gönülsüz bırakır, elsiz-ayaksız kor.,
Şarap sunar, sarhoş eder o meyhaneci sakıy (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) beni.
A
kalleş gönül (Kalpte oluşan duygular kaynağında oluşanları
önemsemeyip yüzüstü kalmasına yol açan), etme;
Fitneler (Karışıklık, kargaşa) koparma, savaşa girişme.,
Bırak, pazarın başında yayma (Ucuza satma) beni, açma sırlarımı benim.
Beni
satın alınmış bir sevgili haline (Sevgi ile bağlılık
duyulan duruma) sokmak ümidiyle bağlar.,
Öğüt gönlümü (Nasihatin kalpte oluşan duyguların kaynağının dileğini kabul etmez) kırarsa da bağ, beni semirttikçe semirtir (Şişmanlatır).
lkililikten
(Görüş vedüşüncede ikiye bölünmüşlükten) fazla
bahsetme;
İki Tanrı tanıyan kişi gibi iki-iki deme;
Sebeplerin (Olmasına veya bir halde bulunmasına yol açan şeyin) temelini (Gelişimi için gereken, büyüğü oluşturan, bütünden ayrıştığında da kendi başına anlam taşıyanları) ara, iste:
Yeter artık, izlerden - eserlerden (Geride bırakılanlardan) söz açma bana.
Şu
nefisten (İsteklerin zorlamasından), şu havadan
(Yönlendirilmelerden) - hevesten (Gelip geçici isteklerden) kurtuldum, gitti.,
Dirisi de bela, ölüsü de bela.,
Diri olayım, ölüp gideyim;
Yerim-yurdum, Tanrı lütfundan (İyiliğinden, yardımından) başka bir yer değil.
A
ezel (Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik)
padişahı, şu beyitten, gazelden de kurtuldum;
Müfteilün müfteilun mufteilun öldürdü beni.
Kafiyeye
de. yanıltmacaya da söyleyiver;
Hepsini de sel alsın götürsün.,
Zati şairlerin kafalarının harcı, deriyle (Dış görünüşle) uğraşmadır, deriyle (Dış görünüşle) uğraşma.
A
susmak, benim özüm sensin, o güzelimin perdesi sensin..
Susmanın en değersiz ihsanı (İyilik etmesi), korkunun da yok olup gitmesidir, ümidin (Olması beklenilen veya olacağı düşünülen) de.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Kendimize örnek, önder, kılavuz olarak Allah yakını olanı seçmemiz, ona sevgi ile bağlılık duyacağımız kişi olmasına çok dikkat etmemiz, en büyük kazancımızın bu seçim olduğunu bilmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Dünyaya ait hünerin, düşüncenin, yiğitliğin,
çıkarları kazanım yerine Allah dostundan gelen kokunun çok daha iyi olduğunu
öğrendik.
3.
Allah yakınına aşkın insanı yok edip daha
güzel ve üstün var ettiğini, Tanrı şarabı sunarak sarhoş ettiğini, hareketsiz
bıraktığını, Allah’ı sevdirdiğini, üzerimize Allah nuru saçtığını öğrendik.
4.
Sevgimizin, isteklerimizin, düşünüş
tarzımızın, andıklarımızın, hatırladıklarımızın aşka uyum sağlamada kavgalara
girişeceğini, karışıklık yaratacağını, fakat satın alınmış gibi bağlayıp
öğütlerle geliştirip kuvvetlendireceğini öğrendik.
5.
Sebeplerin en önemlisini, belli başlı olanı,
üreme merkezini, dayandığı temeli aramamız ve istememiz gerektiğini öğrendik.
6.
Aşka düşen kişinin çok isteklerin, heveslerin
başı belaya sokmasından kurtaracağını, Tanrı’nın gelen iyilik ve yardımdan
başka bekleyişin olmayacağını öğrendik.
7.
Şairlerin harcı deriyle uğraşmak olduğunu
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin tercihinin özünün susmak olduğunu, susmanın korkunun yok olup gitmesini sağladığını, aynı zamanda da olması bekleneni, olacağı düşünüleni de alıp götürdüğünü gözlemlediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Sevgili, bana vefa (Sevgiyi sürdürürse, sevgi, dostluk bağlılığı) etti mi mal da budur bence, mülk (Taşınmaz mal) de bu.
Hünerde (Beceri isteyen ustalık) senin olsun, düşünce (Ruhen algılanabilen asıl gerçeklik) de.,
Aslan da senin olsun, orman da:
Tatar ülkesinin ceylanı yeter bana.
Gönülsüz bırakır, elsiz-ayaksız kor.,
Şarap sunar, sarhoş eder o meyhaneci sakıy (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) beni.
Fitneler (Karışıklık, kargaşa) koparma, savaşa girişme.,
Bırak, pazarın başında yayma (Ucuza satma) beni, açma sırlarımı benim.
Öğüt gönlümü (Nasihatin kalpte oluşan duyguların kaynağının dileğini kabul etmez) kırarsa da bağ, beni semirttikçe semirtir (Şişmanlatır).
İki Tanrı tanıyan kişi gibi iki-iki deme;
Sebeplerin (Olmasına veya bir halde bulunmasına yol açan şeyin) temelini (Gelişimi için gereken, büyüğü oluşturan, bütünden ayrıştığında da kendi başına anlam taşıyanları) ara, iste:
Yeter artık, izlerden - eserlerden (Geride bırakılanlardan) söz açma bana.
Dirisi de bela, ölüsü de bela.,
Diri olayım, ölüp gideyim;
Yerim-yurdum, Tanrı lütfundan (İyiliğinden, yardımından) başka bir yer değil.
Müfteilün müfteilun mufteilun öldürdü beni.
Hepsini de sel alsın götürsün.,
Zati şairlerin kafalarının harcı, deriyle (Dış görünüşle) uğraşmadır, deriyle (Dış görünüşle) uğraşma.
Susmanın en değersiz ihsanı (İyilik etmesi), korkunun da yok olup gitmesidir, ümidin (Olması beklenilen veya olacağı düşünülen) de.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Kendimize örnek, önder, kılavuz olarak Allah yakını olanı seçmemiz, ona sevgi ile bağlılık duyacağımız kişi olmasına çok dikkat etmemiz, en büyük kazancımızın bu seçim olduğunu bilmemiz gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin tercihinin özünün susmak olduğunu, susmanın korkunun yok olup gitmesini sağladığını, aynı zamanda da olması bekleneni, olacağı düşünüleni de alıp götürdüğünü gözlemlediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ