DİVAN-I KEBİR 7. CİLT 1110 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri kendisini sevenlere ne yapacağını anlatıyor)
1110. Canım da sensin, gönlümde sen, Fatiha okuyanım (Dua edenim) da sen;
Tamamiyle Fatiha kesil de (İzin verde canına, gönlüne gireyim, tanıyayım,) okuyayım seni (Çözümleyeyim, anlamını, ilgilendiğini  seslendirip öğreteyim, kavratayım).
 
Avımsın benim, tuzaktan sıçramış, kaçmışsın ama geri dön, gene tuzağa git;
Gitmezsen sürer (Çekerek, iterek)-götürürüm seni.
 
Arslan bana dedi ki:
Görülmemiş bir ceylansın;
Var-git, tez (Çabuk) uzaklaş benden.
Ne diye peşimden koşuyorsun, şimdi paralarım seni.
 
Yarayı kabullen, mademki yiğitlik kalkanısın (Darbelere dayanıklısın), önde yürü;
Fakat kirişten (Ok atılan yayın iki ucu arasındaki esnek bağ) başkasına kulak asma da (Önem verme, dinleme de) yay gibi bükeyim seni.
 
Topraktan insana varıncaya dek kaç binlerce konak (Yolculukta inilen, konaklanılan yer) var;
Şehirden şehire (Bulunduğun yerden başka bir yere) götürdüm seni, yol başında bırakmam.
 
Hiç söylenme, köpüklenip (Kabarıp) durma, tencerenin ağzını açmaya kalkışma;
Güzelce kayna, sabret (Gelecek sonucu telaş göstermeden bekle), seni pişiriyorum (İşe alışıp beceri ve ustalık kazanmak, zorluklara göğüslemek için ustalık kazandırıyorum) ben.
 
Arslan eniği (Yavrusu) değil misin sen, ceylan bedeninde gizlenmişsin;
Fakat ben seni bir uğurdan (Yoldan), ceylanlık perdesinden (İnce yapılıktan) geçiririm.
 
Benim topumsun, buyruğumun çevgeniyle (Topa vuran ucu eğri sopa) koşup durmadasın;
Seni koşturup dururum ama ben de peşinden koşar-dururum.
 
Kendinde olduğun zaman sevgili, diken gelir sana;
Fakat kendinden geçtin mi sevgili, ne de (Çok) işine yarar senin.
 
Kendinde oldun mu, bir sineğe av olur-gidersin;
Kendinden geçtin mi fil bile av olur sana.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin sözlerine, yönlendirmesine, yardım etmesine hiç şüphe duymadan inanmamız, yap dediklerini yapmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri av olarak bizi seçtiyse uzak durmakla, kaçmakla kendimizi kurtaramayacağımızı, oltaya takılmış bir balık gibi kendine çekeceğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin ceylan görünümlü aslan olduğunu öğrendik.
4.    Uygun olanın olgun olması için yiğit olması, yara alması, önde savaşması, başkasının sözüne bakmaması gerektiğini, Mevlana Hazretlerinin sertçe çevirmesine, kıvırmasına razı olması gerektiğini öğrendik.
5.    Olgunluğa ulaşmak için kendi aklımızla ve çalışmamızla 400 sene gerektiğini, Mevlana Hazretleri yardım ederse bu aşamaları kısa bir sürede ulaştırdığını öğrendik.
6.    Olgunluğa ulaşmak toğumun toprağa düşmesinden fırınd pişip ekmek olarak sofraya konması gibi nasıl aşamalardan geçtiyse bizim de benzer işlemlerden geçeceğimizi öğrendik.
7.    Bu yolda olan kişinin aslan yavrusu olduğu, Mevlana Hazretlerinin ceylanın sıçraması gibi hızlı genç aslan haline getireceğini öğrendik.
8.    Mevlana Hazretleri bizi buyruklarıyla koştursa da peşimizden geldiğini öğrendik.
9.    Ben kelimesiyle başlayan duyuş ve düşünüşte olduğumuz zaman Mevlana Hazretlerinin sözlerinin öz eleştiri içerdiğinden diken gibi batacağını, sevgili olarak hazreti görenlerin bu eleştirilerin işe yarayacağını göreceğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Kişi kendinde olduğu zaman korkak olacağını, kendinden geçip deli-divane olanın çok güçlüleri bile korkutacağını öğrendik, anladık.
                    *
RAVLİ