(Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
1080. A başlı başına ışık olan, yıldızlar bile seni görüp utanıyorlar kendilerinden?
Peki, böyleyken gene de şüphe bulutuyla
örtülüp gönülde iki yüzlülüğün peydahlanması (İnandığı,
düşündüğü gibi davramamanın oluşması) neden, neden?
Usanmışsan (Tekrarlanması,
uzun sürmesi dolayısıla bir şeyden hoşlanmaz veya sıkılır duruma geldiysen,
bıktıysan, usandıysan) a babam, sevgilimizin yanma gel de can baharı,
gönlünü tazelendirsin.
Seher yeli (Sabahleyin
güneş doğmadan önceki zamanda esen rüzgâr), cana sevgilimin selamındaki
kokuyu,baharımın, bağımın-bahçemin,
Gülümün, meyvelerimln kokusunu getirmede.
Sarhoşluk, ama bilinmez bir sarhoşluk;
Varlık, ama görülmemiş bir varlık;
Devlet- ikbal, güç-kuvvet, haydi, gelin diye nara atmada.
Ayağını vur, elini çırp, el at o dosta (İlgilen);
Seyret o iki güzel nerkis gözün önünde şehid olmuş gönlümü.
Serkeş (Kafa tutan,
başkaldıran) aşkla diriyim, ne diye canın minnetini (Yapılan iyiliğe karşı kendini borçlu saymanın derdini)
çekecekmişim?
Sevgilimin yanı başındayım, hoşum;
Beyhude (Yararsız, anlamsız, boşu boşuna) ne diye yelip yutacakmışım (Koşup duracağım)?
Can yurduna gitti mi, su da dereme akar;
Pis, herzeler yiyen tabiatsa (Saçma sözler duymayı isteyen huyum) kaçar, külhana (Büyük ateş ocağına) sığınır.
Padişahlar padişahımın yüzünü görmek,
şarabımın parıltısını seyretmek, bu yurt pek güzel, pek hoş;
Bu saraydan bir yerceğize gitmem ben.
Neşeye tapan (Tutku
ile seven, bağlanan) canımız, yıkılmış, sarhoş aklımız...
Hele can sağrağı da elimizde;
pek hoş bu ey Tanrı (Kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık).
Akıl gittiyse de ki:
Var-git;
Karşılık nerde, kendini rehin et gitsin;
Gündüz olduysa varsm-olsun de;
Ey gecesiz-gündüzsüz güzel, sen gel.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah’ın yüzünü görecek kadar nur perdelerini aşmadığımız için onun güzelliklerini gösterdiği dostunu görmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Aşık olan kişinin yıldızların bile utandığı
kişi olacaklarını, bu durumdan şüphe duyarak bilinmezlikler içine kendimizi
atmamamız, iki yüzlü duruma düşmememiz gerektiğini öğrendik.
3.
Yaşadığı hayatın tek düze olmasından usanan kişinin Mevlana
Hazretlerinin öğretisine gelmesi, gönlünü tazelendirip can baharını yaşaması
gerektiğini öğrendik.
4.
Seher yelinin insana canlılık, dirilik,
gençlik, güzellikler kazandıracağını öğrendik.
5.
İnsan eli deymeden olmuş Tanrı şarabının
sarhoşluğuyla varlık, devlet, ikbal, güç, kuvvet kazanıldığını, bu sarhoşluğa
gelin diye naralar atılarak davet edildiğini öğrendik.
6.
Mevlana Hazretleri ile sözleriyle tanışanın
yerinde oturup kalamayacağını, dans edip el çırpacağını, Allah dostu Şems
Hazretlerin bir bakışıyla canını vermiş Mevlana Hazretlerinin ölmüş gönlünü görmemiz
gerektiğini öğrendik.
7.
Mevlana Hazretleri gibi Aşkla diri olmamız,
canımızın zahmetini çekmekten kurtulmamız, sevgilin yanında hoş bir biçimde
kalmak gerektiğini öğrendik.
8.
Canımız geldiği yere gidince pisliklerin, boş
sözlerin kaçıp yanmak için ateşin olduğu yere kaçtıklarını öğrendik.
9.
Şems Hazretlerinin yüzünü görmek, Tanrı şarabının
pırıltısını seyretmek pek hoş olduğunu, bu yerde kalmak gerektiğini öğrendik.
10.
Neşeye ulaşamamız, aklımızı sarhoş etmemiz
gerektiğini öğrendik.
11.
Aklın gitmesi sevgilinin gelmesi karşısında
hiç öneminin olmadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aklın aşka gitmesinin geçici bir kayıp olduğunu bilmemiz, güzelimizin gelmesini beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
1080. A başlı başına ışık olan, yıldızlar bile seni görüp utanıyorlar kendilerinden?
Gülümün, meyvelerimln kokusunu getirmede.
Varlık, ama görülmemiş bir varlık;
Devlet- ikbal, güç-kuvvet, haydi, gelin diye nara atmada.
Seyret o iki güzel nerkis gözün önünde şehid olmuş gönlümü.
Sevgilimin yanı başındayım, hoşum;
Beyhude (Yararsız, anlamsız, boşu boşuna) ne diye yelip yutacakmışım (Koşup duracağım)?
Pis, herzeler yiyen tabiatsa (Saçma sözler duymayı isteyen huyum) kaçar, külhana (Büyük ateş ocağına) sığınır.
Bu saraydan bir yerceğize gitmem ben.
Hele can sağrağı da elimizde;
pek hoş bu ey Tanrı (Kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık).
Var-git;
Karşılık nerde, kendini rehin et gitsin;
Gündüz olduysa varsm-olsun de;
Ey gecesiz-gündüzsüz güzel, sen gel.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah’ın yüzünü görecek kadar nur perdelerini aşmadığımız için onun güzelliklerini gösterdiği dostunu görmemiz gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Aklın aşka gitmesinin geçici bir kayıp olduğunu bilmemiz, güzelimizin gelmesini beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ