(Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
1180. Kuru hurma, Tanrı emriyle Meryem'e meyve verdi (Meryem suresi 25.ayet);
Tanrı soluğuyla ölü bile yeniden dirildi, can buldu (Âl-iimran suresi 49-Maide suresi 110).
Gazeli
sona getirdin mi, babasının oğlu olmayan her körün (Her
yönden babasına benzemeyen oğlun) inadına, Şemseddin'i öv, Tebriz'i an.
Canım
doymadı-gitti, yeter deme, yeter;
Usanmışsın ama oyunda kimseciklerden aşağı kalmıyorsun.
Peygamber
konuktan bezdi de yüzünü astı ama Tanrı öğütcüsü, "yüzünü astı, ekşitti" suresiyle azarladı (Abese suresi 1-10) onu (Peygamberi).
Uymaz
(Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya eğemen bir
güce uygun davranışta bulunmazsan), uyuşmazsan (Aradaki
düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmazsan,
karşılıklı anlaşmazsan) gönül derdine (Duygusal
karışıklık içine) düşersin;
Solukdaşlık (Aynı havayı soluyan yakın arkadaş) hoştur, hoş (Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren), kendine gel, bir soluk bile kaçma.
Kendi
cinsiyle pişen (Pek
çok ortak özellikleri bulunan kişinin bir arada gelişirlerse), tada-tuza
(Zevke, hoşa giden duygulanmaya, hoşlanmaya) sahip
olur;
Biz de beraberce pişelim (Birbirimize renk ve tad vererek olgunlaşalım), mercimekten de aşağı değiliz ya.
Ben
sarhoşluktan kaçmam;
Hele şu şekerler saçan sarhoşlardan hiç uzaklaşmam.
Onlardan
ayrılmak ölümdür, kim heves eder ölmeye?
Dün, sarhoş arkadaşım elime bir testi verdi;
Bu testiyi kafası kırılasıca (İstekleri ihtiyaç gibi algılatıp zorlayan) nefsin başına vurayım da (Öldüreyim de) kırılsın-gitsin.
Midesi
arık (Çirkin veya pis bir şey karşısında huzursuz olan,
tiksinen), anlayışı (Kavrayışı az, anlayışı kıt,
yenilikleri benimseyecek yetenekten yoksun) dar (Zarar veren) nefsi (İstekleri ihtiyaç gibi
algılatıp zorlayan) eş-dost etmem kendime;
Çünkü bu sinek yüzünden yemeğim pislenir benim.
Önüme-ardıma
bakmam, utanç perdesini (Ruh dünyasında oluşan çekinme
duygusunu) yırtar-giderim (Yoluma engel olmaktan
çıkartırım);
Çünkü şaraba (Tanrı şarabına) şükretme kemendi (Tanrı’ya minnet duygusunun bağladığı sağlam iple), önümden de, ardımdan da beni çeker-durur.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Tanrı emriyle kuru bir hurma ağacının taza meyve vereceğini, Tanrı soluğuyla ölünün bile dirileceğini öğrendik.
2.
Şems Hazretlerini övmemizin önemli olduğunu,
doğduğu şehri hatırımızda tutmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerine uymayanın, yaklaşmayanın, aynı
soluğu almayı önemsemeyenin, uyum sağlamayanın duygusal
dertlerin içinden çıkamayacağını, öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri Allah’ın yarattığı özbenle pişmiş bir büyüğümüz olduğu için, onun
özbenliğinden mayalanmamız gerektiğini öğrendik.
5.
İstekleri çok önemli ihtiyaç gibi algılatıp zorlayan nefse
teslim olmuş başı düzeltmek gerektiğini öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretleri kolay tiksinen, kirli olanı kabul etmeyen kişiyi kendine dost
edinmediğini, anlama yeteneği, kavrama gücü olan, anlayışı olan kişi istediğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin utanma duygusunu kendine engel olmaktan çıkardığını, doğru olanı yaptığını, Tanrı şarabının sarhoşluğuyla geçmiş yargısı, gelecek endişesi taşımadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
1180. Kuru hurma, Tanrı emriyle Meryem'e meyve verdi (Meryem suresi 25.ayet);
Tanrı soluğuyla ölü bile yeniden dirildi, can buldu (Âl-iimran suresi 49-Maide suresi 110).
Usanmışsın ama oyunda kimseciklerden aşağı kalmıyorsun.
Solukdaşlık (Aynı havayı soluyan yakın arkadaş) hoştur, hoş (Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren), kendine gel, bir soluk bile kaçma.
Biz de beraberce pişelim (Birbirimize renk ve tad vererek olgunlaşalım), mercimekten de aşağı değiliz ya.
Hele şu şekerler saçan sarhoşlardan hiç uzaklaşmam.
Dün, sarhoş arkadaşım elime bir testi verdi;
Bu testiyi kafası kırılasıca (İstekleri ihtiyaç gibi algılatıp zorlayan) nefsin başına vurayım da (Öldüreyim de) kırılsın-gitsin.
Çünkü bu sinek yüzünden yemeğim pislenir benim.
Çünkü şaraba (Tanrı şarabına) şükretme kemendi (Tanrı’ya minnet duygusunun bağladığı sağlam iple), önümden de, ardımdan da beni çeker-durur.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Tanrı emriyle kuru bir hurma ağacının taza meyve vereceğini, Tanrı soluğuyla ölünün bile dirileceğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin utanma duygusunu kendine engel olmaktan çıkardığını, doğru olanı yaptığını, Tanrı şarabının sarhoşluğuyla geçmiş yargısı, gelecek endişesi taşımadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ