(Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
1130. Bu kadar lütuf (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım), bu kadar serkeşlik (Kafa tutmak, başkaldırmak), nasıl olur da halka kısmet olur?
Bütün bu güzellik, bu gönül alıcılık neden gönlümüze nasip olur?
Sonsuz bir tad, adını da aşk takmışlar;
Şikayet etmek adettir, yoksa ne diye cefa (Yasaya veya vicdana aykırı olarak kötü durum) edilsin?
O nazlanır (Kolayca gönlü olmamak, ısrar beklemek), cilvelenir (Hoşa gitmek için yapılan davranış) de o yüzden yüzünü ekşitir böyle;
Yoksa o yüz ekşitmesi (Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak), o surat edişi neden böyle canlara can katsın (Yaşama gücünü artırsın)?
O yüz ekşitmesi, buluta (İyiliğin yoğunlaştığı yığına) benzer adeta;
Yoksa bağa-bahçeye, ağaca-yaprağa şu yaşayış, şu kutluluk nerden gelecek?
Güzelliğin, alımın, av atına eğer vurdu mu, benim gibi yüzlerce kişiyi deli-divane eder, bana döndürüse şaşılmaz a.
Gamın (Üzüntün), kanatcağızını çırptı da uçup gitti mi şu gönlüm kanatlarına açar da havalanıp Tanrı, gene buyruk ver de boyuna böyle yapsın dursun.
Gönül yıldızım, Ay'ınla kıran etti mi gökyüzü, şu yeryüzüne ne lütuflarda (Bağışlarda, iyiliklerde) bulunur, bir bilsen.
Sakıyn (İnsan ruhunaAllah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), elinde şarap kadehi, dünyanın çevresinde dönüp duruyor;
İşin sonunda elbette canımı seçer, elbette o kadehi bana sunar.
Bir çok şeyler getirir, bu kulun gönlünde gizler ama kıskançlığın bir soluk onu hüzünlendirdi mi(Gönle üzgünlük verdiği, iç kapanıklığına yol açıldı mı) hepsini de yakar-yandırır (Yok eder).
Suya benzeyen gönlümü (Sevgim, isteğim, düşünüşümü, anışım, hatırladıklarım, kalbimde oluşan duygularım) aşkın demire (Güçlülüğe, kuvvetliliğe, sertliğe) döndürdü mü, gönlümden dev de çekinir, peri de.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Sonsuz tad almaya aşk adı takıldığını öğrendik.
İşte böyle yaren;
Allah dostunun insanı sevindirdiğini, kendisini sevip bağlananın kendisinden bile gizlediği her ne varsa ortaya çıkartıp yakarak yok ettiğini, sevgide, istekte, düşünüşte, anışta, hatırlamada güce, sertliğe, kuvvete kazandırdığını, kalpteki duyguyu kaynak yaptığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
1130. Bu kadar lütuf (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım), bu kadar serkeşlik (Kafa tutmak, başkaldırmak), nasıl olur da halka kısmet olur?
Bütün bu güzellik, bu gönül alıcılık neden gönlümüze nasip olur?
Sonsuz bir tad, adını da aşk takmışlar;
Şikayet etmek adettir, yoksa ne diye cefa (Yasaya veya vicdana aykırı olarak kötü durum) edilsin?
O nazlanır (Kolayca gönlü olmamak, ısrar beklemek), cilvelenir (Hoşa gitmek için yapılan davranış) de o yüzden yüzünü ekşitir böyle;
Yoksa o yüz ekşitmesi (Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak), o surat edişi neden böyle canlara can katsın (Yaşama gücünü artırsın)?
O yüz ekşitmesi, buluta (İyiliğin yoğunlaştığı yığına) benzer adeta;
Yoksa bağa-bahçeye, ağaca-yaprağa şu yaşayış, şu kutluluk nerden gelecek?
Güzelliğin, alımın, av atına eğer vurdu mu, benim gibi yüzlerce kişiyi deli-divane eder, bana döndürüse şaşılmaz a.
Gamın (Üzüntün), kanatcağızını çırptı da uçup gitti mi şu gönlüm kanatlarına açar da havalanıp Tanrı, gene buyruk ver de boyuna böyle yapsın dursun.
Gönül yıldızım, Ay'ınla kıran etti mi gökyüzü, şu yeryüzüne ne lütuflarda (Bağışlarda, iyiliklerde) bulunur, bir bilsen.
Sakıyn (İnsan ruhunaAllah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), elinde şarap kadehi, dünyanın çevresinde dönüp duruyor;
İşin sonunda elbette canımı seçer, elbette o kadehi bana sunar.
Bir çok şeyler getirir, bu kulun gönlünde gizler ama kıskançlığın bir soluk onu hüzünlendirdi mi(Gönle üzgünlük verdiği, iç kapanıklığına yol açıldı mı) hepsini de yakar-yandırır (Yok eder).
Suya benzeyen gönlümü (Sevgim, isteğim, düşünüşümü, anışım, hatırladıklarım, kalbimde oluşan duygularım) aşkın demire (Güçlülüğe, kuvvetliliğe, sertliğe) döndürdü mü, gönlümden dev de çekinir, peri de.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Sonsuz tad almaya aşk adı takıldığını öğrendik.
İşte böyle yaren;
Allah dostunun insanı sevindirdiğini, kendisini sevip bağlananın kendisinden bile gizlediği her ne varsa ortaya çıkartıp yakarak yok ettiğini, sevgide, istekte, düşünüşte, anışta, hatırlamada güce, sertliğe, kuvvete kazandırdığını, kalpteki duyguyu kaynak yaptığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
