28 Ekim 2018 Pazar

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2660 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2660. Öldüredur (Ölmeden önce ölünüz hükmünü gerçekle);
Elin var olsun;
Dünyadakilerin canları, sana karşı saçılsın-dökülsün.

Mahmur gözlerinin (Dalgın, süzgün) bakışıyla dirilmiş, nice şehit gördüm ben.

Kararı (Yapacağı iş hakkında düşünülerek verilecek kesin yargısı) olmayan aşkının ateşinde nice kararsız bir halde karar edenleri gördüm ben.

Bir zahmet eder de ziyaretlerine gidersen, toprak üstünde bir tek ölü bile kalmaz (Hepsi diri hale gelmiştir).

Kıyışız-bucaksız kucağına ulaşma ümidiyle can, her solukta ayağının bastığı toprağı öper-durur.

 Felek kadehi (Dünyada olan olaylar), zehirle dop-dolu amma âşıklara helva gibi tatlı geliyor.

Şu olay yüzünden, yerinden gittiysen ne çıkar;
Gidiver, zaten yer, orası.

Aşkın yakışından (Aşkın ısı ve ışık etkisinden) kaçma;
Çünkü aşk ateşinden başkası tozdan-dumandan ibaret.

Duman pişirmez, karartır seni;
Seni pişirmede usta olan, ateştir ancak.

Dumanın çevresinde dönen pervane (Güve kelebeği), dumana bulanır, hamdır (Olgunlaşmamıştır, işlenmemiştir), rezildir (Alçak, aşağılıktır).
                        ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Allah dostunun yardım etmesiyle kendimize özeleştiri yaparak ölmeden önce ölmemiz, onun değerlerinde şekillenip yeniden bağışlayacağı can ile yaşama devam etmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin kendisine âşık olan kişiyi bakışı ile öldürüp yeniden dirilttiğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
3.    Canın değerini ve etkisini bilenlerin Şems Hazretlerine çok saygı gösterdiklerini öğrendik.
4.    Şems veya Mevlana Hazretlerine âşık onların kimliğinin ve kişiliklerinin değiştiğini, bu âşıkların dünyada ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin bu acı olayları tatlılıkla karşılayacaklarını öğrendik.
5.    Allah dostlarına olan aşkın ateşinin yakışından kaçanın gelişmeyi, değişmeyi göze alamayanın korkak olduklarını, aşk meydanına çıkamayacaklarını öğrendik.
6.    Kişi sadece sözlerin içinde kalıp aşkın gereğini cesurca yapmazsa olgunluğa ulaşamayacağını, hamlıktan, rezillikten kurtulamayacağını öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Un ne kadar kaliteli olursa olsun, su ne kadar temiz olursa olsun, hamur haline gelince içine maya katılması, hamurun şekle girmesi ve fırında ateşin-ısının hararetiyle pişmesi gerektiğini sonra sofraya konacak nimet haline geleceğini öğrendik, anladık.
                   *
RAV




Popüler Yayınlar