26 Ekim 2018 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2630 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2630. A Tebrizli Şems, sana mat olduk (Yenildik) biz;
Bizden yüzlerce hizmet, yüzlerce selâm sana.

Bil ki zaman, sevdanın bir şeklinden ibarettir;
Bizim şeklimizse zamandan da dışarı.

Çünkü şu zaman dediğin şey, bir kafestir;
Kaf dağıyla (Yüce dağ) zümrüdü-Anka’sı (Yeryüzüne inmeyen kuş) bu kafesten dışarıdadır.

Dünya bir ırmaktır, biz dışarıdayız bu ırmaktan;
Irmağa düşen, gölgemizdir ancak.

Burada pek ince, pek zor bir şey var;
Burada değil amma gene de burada.

A gönül, canın yüzünden başka hiçbir yüze gülme (İkiyüzlü olma);
O (Sevdiğimiz) olmadıkça bütün gülüşler, ağlayıştır zaten.

Daralan gönül, gönül değildir;
Çünkü gönül, pek geniştir, ucu bucağı yoktur onun.

Gönül gam yemez, gönlün gıdası gam (Üzüntü) değildir;
Gönül, bir dudu kuşudur (Allah’tan haber getiren yerin kuşudur);
Görülmemiş tarzda şekerler yer o.

Ağaç gibi başını ayak yap (Görünmez âlemden kuvvet alarak yol al);
Çünkü yolun, inişli, çıkışlıdır (Düz değil) senin.

Dal, köke bakar amma özündeki güç-kuvvet, ayaktan gelir.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretleri ile oynanan aşk oyununu kaybettiğimizi, büyüklüğünü kabul ederek hizmet, saygı ve selamlarımızı sunmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Yaşadığımız şu zamanın aşırı ve güçlü tutkunun, sevginin bir şekli olduğunu, şekilleri sevdiğimizi, şekillerin oluşması ve şekil değişmesine şahit olduğumuzu öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin şeklinin-vücudunun zamanın etkilerinden dışında olduğunu öğrendik.
4.    Zaman sınırlandırılmış bir parçasında yaşadığımızı, yücelere ulaşmışların bu zaman sınırları içinde olmadıklarını öğrendik.
5.    Dünya devamlı akışta olan yaşam yeri olduğunu, Allah dostlarının bu akışta kendilerine sığınanları koruyucu etkilerinden yararlandırdığını öğrendik.
6.    İnce ve zor olanın aşk olduğunu, aşkın hem madde hem mana yaşamında kendini gösterdiğini öğrendik.
7.    İkiyüzlü davranıp başkalarının yüzüne gülmemizin yanlış hareket olduğunu, bu hareketin sonucunun ağlayış olduğunu öğrendik.
8.    İnsanın gördüğünü istediğini, gönlümüzün çok şey gördüğünü, gönlümüzün çok geniş alanının olduğunu öğrendik.
9.    Gönlümüzün üzüntüyü sevmediğini, başımıza ne gelirse gelsin üzülmenin yanlış olduğunu,  üzüntüden sonra sevincin geleceğini bilenlerin üzülmeyeceğini, gönlünü daraltmayacağını öğrendik.
10.                      Allah’tan haber kulağa değil gönlümüze (Göğüste kalp bölgesine) geldiğini, sevinç ve mutluluk getirdiğini öğrendik.
11.                      Hep görünüre bakıp üzülmenin yanlış olduğunu öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Güç, kuvvet, yardım, görünmeyen âlemden geldiğini, görünür şekle büründüğünü, kuvvet isteyenin bunu bilmeli ve buna göre davranması gerektiğini öğrendik, anladık.

                   *
RAV


Popüler Yayınlar