(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
2560.
Yüz yerde, şeker denkleri, kalem gibi bellerini bağlanmışlar, ordu kurmuşlar
sanki.
A
aşk, kardeşçesine beri gel;
Serserice
selâmı bırak-gitsin.
A
can sâkisi (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru
saçan kişi), Tanrı kapısında kardeşlik hakkını gör-gözet.
A
zamanın Nûh'u (İnsanları boğulmaktan kurtaranı),
şu demir atmış tabiat gemisini yürüt.
A
Mustafâ'nın nâibi (Peygamberin vekili), o koca Kevser sağrağım (Cennetin kutsal ırmağı haline) döndür.
A
kızılboyalara boyanmış bayraktar, peygamberlik dudağını aç.
Şu
safran gibi sararıp solmuş alanı lâlelerle, kızıl güllerle doldur. İnciler saçan
o kızıl şarabı, artık ağartmayacağım ben.
A
bütün gece gamıyla (Üzüntüyle) yanıp yakıldığım,
yarabbi diye ağlayıp İnlediğim güzelim benim.
Gök,
ağlasa da-gülse de çoğu defa yerin çekişinden olur bu.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin ağızlara tatlılıklar verdiğini bu
tatlılığı dağıtacağı insanlar topluluğuna komuta ettiğini öğrendik.
2. Şems hazretlerinin karmaşık sorunların içinden
çıkamayanlara sırları söyleyerek sorunlarda boğulacakları kurtardığını
öğrendik.
3. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin Âdemoğlu olmakla
oluşan kardeşlik hakkını gözetip bağışlarda bulunmasını, iyilik yapmasını,
ilgisini çoğalmasını Şems Hazretlerinden istediğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Söylenen
ve yazılan sözlerin Şems Hazretlerinin çekiciliğinden, insan yetiştirmesinden,
görevlendirmesinin kuvvetli etkisinden meydana geldiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ