(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
2570.
Nice zamandır ki gök, yeryüzüne ağladı-durdu da yer, onun gözyaşlarıyla
ter-temiz, güp-güzel (Çok güzel) bir hâle geldi.
Gökyüzünün
ağlayışından yüzlerce bağ-bahçe, bezeniş, süsleniş gülüşlerine koyuldu.
Dün
gece ben ağlıyordum, gökyüzü ağlıyordu;
Onunla
benim mezhebimiz bir, aynı yola sahibiz, aynı yordama sahip.
Göğün
ağlayışından ne biter?
Güller,
terü taze (Çok taze) menekşeler.
Ya
âşıkların ağlayışından ne biter?
O
şeker dudaklının gönlünde yüzlerce merhamet, yüzlerce sevgi.
Sevgili,
gamzeleriyle cilvelensin diye göz, yumulur da ağlar mı, ağlar.
Şu
bulutun ağlayışıyla toprağın gülüşü, seninle benim için, birbirine
karışır-gider.
Bizim
ağlayışımız da, son-uca kavuşmak içindir, gülüşümüz de.
Dünyayı
isterken de sus, bir isteğe kavuşmak isterken de;
Öylece
seyre dal-gitsin.
Sevgilinin
hayali, bizimle oldukça ömrümüz boyunca seyirdeyiz-seyrandayız biz.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Ağlayışın güçlü bir çekişten olduğunu, görünüştü
üzüntüden olduğunu, sonuçta temizlik ve güzellik kazımı olduğunu öğrendik.
2. Geceden sonra nasıl ki gündüz geldiği döngüsünü
yaşadığımız gibi üzüntüden sonra sevinç geldiğini öğrendik.
3. Âşıkların ağlayışından sevgi yağmurları, bu
yağmurların sonunda süsler, gülüşler kazımı olacağını öğrendik.
4. Mevlana Hazretlerinin ağlayışını sevgiliden ayrı kalma
olduğunu, kavuşma isteğinin hızlıca olması için olduğunu öğrendik.
5. Dünya isteklerine kavuşmak isteyenlerin veya bir
isteğe kavuşmak için de susmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sevgilinin
hayali her kimde ise o güzeli seyretmekten daha önemli iş olmadığını, başka işimiz olması ikici derecede kaldığını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ