31 Aralık 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1550 İNCİ BEYİT

1550. Ey bir çarşının başında durmuş, sarığını yana eğmiş, yüzünü başkasına tutmuş, bizi şaşırtmış, tasalar içinde bırakmış güzel.

Bu gece gelirim diye dudağını ısırarak bize işaret etmiş, sonra da tutmuş, o şekerler gibi yalnızlığa şeker dudaklarıyla dalmış dilber.

Bütün hilebazlıkla (Oyun, düzen, dolap, dalavere ile) beraber sende şu Ebû-Bekir doğruluğu (Doğru söz söyleyen, sözünün erliği ) varken artık kimin haddine düşmüş ki tutsun da sana bunu yaptın, şunu yaptın desin.

Zahitlik (Dini kurallara aşırı uymak), senin yüzünden her şeyi mubah (Yapılmasında sakınca olmayan olarak) görür oldu, tespih sürahiye döndü (Küçük bir tespih tanesi genişledi, büyüdü, içine bir şeyler konacak hale geldi);

Can kurtuldu amma bu kurtuluşu da o koca sağrakla (Büyük kadehle) sağlamış.

Can güvercin kesildi (Hızlı ve uzun zaman uçabilen özelliğe kavuştu), güvercin.
Hele ey can, biraz çabuk, biraz daha;
Ey ten teni ten diye nağmeye koyulmuş dost, ey teni baştanbaşa can etmiş sevgili.

Geceye benzeyen saçlarının aşkıyla şu Ay bile erimiş gitmiş, yüzünün ışığına karşı güneş bile feryatlara dalmış.

Ey her sırrın defteri Tebrizli Tanrı Şems’i, ey bulunmaz, eşsiz Bağdatlı dilber, ey bizi hemedana (Kalemliğe) çeviren dost.

Gönül, o tanınmış, bilinmiş güzelle, eline de bir kâse almış;
Fakat güzelim, parmağını kaldırmış da sus diye ağzıma koymuş.

Gönül gammazlık etmiş de  (Sırlarını, davranışlarını, düşüncelerini gözleyip başkalarına söylemiş) onun vaadini (Sözünü) söylemiş;
Hani ondan istemiştim o vaadi, o da lütfetmişti (İyilik etmişti), kerem (Büyüklüğünün, ululuğunun, asilliğinin gereğini) buyurmuştu.

Aşkı kıskançlığa düştü de karşılık olarak can ver dedi ya;
Bu sözü can duymuş da başüstüne demiş.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin ayrılık özlemiyle yandığını ama Şems Hazretlerine kızgınlık göstermediğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin sırları vermek için Mevlana Hazretlerinden canını vermesini istediğini öğrendik.    
3.    Şems Hazretlerine canını kendisine verene daha güzel ve nitelikli can verdiğini öğrendik.
4.    Canını Şems Hazretlerine vermiş, yeni bir can almış Mevlana Hazretlerinin bunları açıklama yapmayacağım diye söz vermesine rağmen Şems Hazretlerinin hoşgörüsüne sığınarak bizlerin faydalanmamız için açıkladığını öğrendik.
5.    Aşkla elde edilişin küçümsenmeyecek kazanımlar sağladığını öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Aklımız doğru sözlü, sırlar sahibi Tanrı erine gönlümüzü vermemizi öğütlediğini öğrendik, anladık.

Gönlümüzün Tanrı erine ulaştığı zaman, Tanrı erinin canımızı istediğini öğütlediğini öğrendik, anladık.

Canımızın Tanrı erinde yok edersek onun bize Allah’ın ve kulların beğendiği bir can hediye ettiğini öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ         

Popüler Yayınlar