13 Aralık 2015 Pazar

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1370 İNCİ BEYİT

1370. Onun parmak uçlarını bile bir hoşça, bir güzelce görsen ne soyun-sopun yenine, yakasına yapışırsın (Ailen ve çocukların bu güzel insanın iyi niteliklerini almaya çalışırsın), ne uğlagu (Ağır kumaştan yapılmış) çarşafına bürünürsün (Kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi görünüşüne sahip olursun).

Canım benim, gece uyumuştun sen, başı dönmüş bir halde dolaşıp duruyordun ben, o padişah da (Ben buradayım diye) şu kale burcunda ta sabaha kadar davul çaldı durdu.

Boşboğazlık ettim de ey güzel, a aydın padişah dedim, bu iş, senin işin değil, Sencer nerde, Kutlu (Hükümdarlar) nerde?

Dedi ki, seyret de gör, efendi de benim gibi yüce, benim gibi güzel bir padişahın aşkına düşmüş, sokak ortasında yıkılmış, kalmış, kul da.

Âşık, bir başkasının çaldığı davula kulak asmaz, bir başkasının çaldığı davul sesiyle uyanmaz;
Bu koku, Yusuf’un gömleğine mahsustur ancak.

Sarhoşum, başım bir hoş dönüyor, suçlu olmak, yazıklı olmak için (Herkesi üzecek) bir başka söz söylemek istiyorum.

Fakat tutayım ki söyledim, ne fayda bu söylemeden?
Çünkü o büyücü, bütün âlemin gözünü boyar, kulaklarını sağır eder, duyurmaz sözlerimi.

Güldün a benim canım, onun için ben bir terci’ beytini (Konuları birbirine bağlayan gazeli tekrar) söyleyeyim de ceylan, bir güzelleşsin, öylesine bir sarhoş olsun ki sıçrasın, atılsın aslanın üstüne.

A güzelim, bayram, sana kul-köle kesilmiş, can o gülen dudaklarına karşı yeni bir can bulsun da dirilsin diye kurban olmuş.

Canın, tapına gelmesi gerek;
Onun için o söz bilen, güzel sözler eden, bala-şekere bile gülüp geçen, lâ’l (Parlak renkli taş ) dudaklarının tapısına (Bulunduğu yere) ballar gibi, şekerler gibi gelir.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Allah dostunun güzelliğinin en ufak bir tarafını görenlerin onun özelliklerini almaya çalışacaklarını, bu kazanımı da kaybetmeden yakınlarına kazandıracaklarını öğrendik.
2.    Allah dostlarını nerde-nerde arayanlara Allah dostlarının yüksek sesle kendi yerini belirttiklerini öğrendik.
3.    Allah dostlarının çağrılarını her kulağın duyamayacağını, Allah âşıklarının duyacağını öğrendik.
4.    Uygun olmayan kişinin bu şekli ve değeri değişmeyen sırları duysa, okusa bile anlayıp yaşantısına katamayacağını, faydalanamayacağını öğrendik.
                              *
İşte böyle yaren;
Olgun güzel kişiden yararlanmak için uygun konuma kendimizi getirmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Uygun kişi olarak olgun olmak için Allah’ı tutkulu bir sevgiyle aramamız gerektiğini, Allah’a giden yolu gösteren ve aydınlatan kişilere hizmet edip sevgiyle bağlanmakla olgunluğun oluşacağını öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar