1390. Vallahi kapıcı, yüzünü görünce şaşırır kalır,
kapıyı açar, kahkahalarla güler de yerlere kapanır, ayaklarını öper senin.
Sevgilimin karşısında gizlice gülmeye imkan yok;
Her an canına, gönlüne koca sağrak (Büyük kadehle) gülüş dökmede.
Ey can, acı şarapla öylesine semirdin (Yağlandın), öylesine şişmanladın ki boynunun
yoğunluğundan gömleğinin yakası yırtıldı.
Yüzümüz, canfes (Üzerinde
desen olmayan ince dokunmuş parlak ipek kumaş) gibi kıpkırmızı, bu yeter bize;
O, sana da yüz verirse, sana da lütfederse (Bağışlarda bulunursa) sen de bize dönersin (Bizim gibi olursun).
Geçtim bunlardan, şu apaydın kadehi al da sarhoşluk
et, geri kalanını da yüce saydığın, aziz tuttuğun kişilere sun.
Onlar, gece olur da eve giderlerse ben yapayalnız
kalırım, ta sabaha dek gece Zencileriyle oynar, ayak vururum.
Bugün şekerler çiğneyen, tatlı mı tatlı güzelle bir hoş uzlaşmışım;
Ben mi daha tatlı, daha güzel gülmedeyim, o helvaya
benzer dudaklar mı?
Benim bir ağzım var, o da yarı adeta;
Artık ne kadar gülebilirim?
Halbuki o, gül fidanı gibi baştan ayağa dek gülüşten
ibaret.
Sevgili, bir güzelce sarhoş et beni de can, onu
anlatmaya koyulsun;
Anlatmaya koyulsun şehir, bu fitneyle (Kargaşa) dolsun, bu kavgayla birbirine girsin şehir.
Şehir de nedir ki?
Aşkın (Sana olan tutkulu
sevgim), dünyayı öylesine alt-üst eder ki bu sevgiyle denizdeki balık
bile deli-divane olur.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah dostunu
sevenin ve Allah dostunun kapısına gidenin hoşça karşılanacağını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin kabul ettiği kişinin Mevlana Hazretlerinin öğretisini almak için
uğraşmaya başlayacağını öğrendik.
3.
Allah dostlarının
bir sevgili olduğunu, onlarla hoşça uzlaşmak gerektiğini Hazreti Mevlana’dan öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Dünya
hayatında gülmek için sevinç içinde yaşamayı Allah dostlarından sözlerinden ve
yaşam öykülerinden öğrenmemiz, günlük yaşamda uygulamamız gerektiğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ