1260. Hem yakıp yandıran (Âşıklara
ait gizli) ateş (Kederlerle, belalarla intihan
olan) ol, hem piş (Alış, ustalaş), kavrul
(hayatın acılarına uğra);
Hem sarhoş (Benliğinden
geçen) ol, hem şarap kesil, hem de ikisi olmaksızın ikisinin de neşesine
sahip ol.
Hem baş (Sözü dinlenir)
ol, mahrem (Gizli olanı bilecek yakınlıkta) ol;
Hem soluk (Dikkat çekici,
çarpıcı yanları) al, hem soluk kesil (Konuşmadan
dinleyen ol).
Hem biz (Bizden biri)
ol, hem bizim (Sözümüzü dinleyen) ol, hem de
kulluk (Tutkulu bir sevgiyle bağlanarak hizmet)
et bize.
Hıristiyan’ın, senin manastırına gizlice yol
bulmaması için gâh zünnara (Hıristiyan papazının
bellerine bağladıkları, kendini dine adamış kişiye) âşık ol, gâh haça (Hıristiyanların sembolüne istekle sarıl) sarıl.
Bilgi sahibi oldun amma varlık yüzünden oldun;
Varlık gözünü bırak, varlığı görme de yürü, can
gözünü aç (Uygun olmayandan gizlenmiş, saklanmış, perdelenmiş
sır haline geleni görmeye kendini uygun hale getir), can gözüyle (Doğru diyerek burada kalma hakikatini) gör.
Başını ayak yap da Hızır huylu (İşin hakikatini bilen, işin kolaylıkla yapılmasına yardım
eden) Musa (Allah ile konuşan) olan
Tebrizli Tanrı Şems’ine yürü, yed-i beyzâyı (Mucizeleri)
görmeye çalış.
Ey sarhoşların gümüş (Beyaz)
bedenli dilberi!
Ey yüzünden işimin-gücümün altın kesildiği güzel,
hem gümüşünü yele ver (Kendinde olanı yok et), hem
gümüşümü, altınımı (Bendeki güzellikleri) al.
Kışın tam ortasında atını hızla sürdün mü (Hızla yol aldın mı)
meydanının kızgınlığından (Bulunduğun yerin ısısından)
yaz bile yanar kavrulur.
Bir günlük çocukcağız bile koşa-sıçraya oynayışını
görse sütten de kesilir, anadan da vazgeçer, memeden de.
Eyvahlar olsun o andan ki file benzeyen gönlüm,
sizin sarhoşunuz olur da Hindistan’ı hatırlar (Ruhun
saf haline gelince yaratılışta ilk yaşadığımız hoş yerler hatıra gelir).
Bir gün olur da aşkınla ölüm ıstırabına düşersem,
ölüm titreyişi bütün vücudumu kaplarsa her parçam, o aşkın ateşiyle bir gül
bahçesi kesilir.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Aşkın uğraşısı
içinde uygunluktan olgunluğa geçeceğimizi, bu çalışmalarda oluşacak
sıkıntılardan kaçmamamız gerektiğini, âşık olmasının neşesine ulaşana kadar
kararlı olmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Tebrizi Şems
Hazretlerini Hıristiyanların nasıl puta saygı gösterdiği gibi saygı
göstermemiz, sevgi ile bağlanıp bize vereceklerine gönlümüzde yer hazırlamamız
gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Âşık
olanın ölüm zamanı bile acı çekmeyeceğini, yaşarken canını verdiği aşkın onu güzellikler
içinde hissettireceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
