1460. (Şems Hazretlerinin
Mevlana Hazretlerinden ilk ayrılışındaki beyti)
Azı çoğaltırsın, gönülden gamlara (Üzüntüleri) siler-süpürürsün, benzimizin sarılığını
giderirsin sen;
Tanrı lütfuyla güle-güle git.
Köyde (Küçük toplulukta),
aklı başında bir sen varsın, doğrusu ne de güzel içiş (İnsanları
iç dünyasına çeken), içenlerin başısın maşallah;
Hem şarap (Tanrı şarabı)
sundun, hem içtin durdun;
Tanrı lütfuyla güle-güle git.
Ey Tebrizli Tanrı Şems’i, aşkta sahibimiz (Efendimiz) sensin;
Madem aşk gibi hazırlandın, kendini düzüp koştun;
Tanrı Lütfuyla güle-güle git.
Her gün, peri gibi bir güzel perde ardından çıkar da
bizi de, iş erlerinin de oyuna sokar.
Sufi (Kendini Allah’a adamış
kişi), onun havasına katılır da sof (İnce yünlü
kumaştan yapılmış) hırkasını yırtar, bilgin, onun belasıyla (Onun bir sözüyle içinden çıkılması güç durumdan kolaylıkla
çıkar da) şaşırır, sarığı çözülür, sarığını yerlerde sürür.
Herkesi aldatan suret uğrusu (Yapma resim) bile düzene kalkışamaz, böylesine bir
rindin (Gönül erinin) elinde rıza sağrağını (İstekle dolu büyük kadehi) içtikten sonra kendisini
gizleyemez artık.
Dün mezarlığa gitmişti, ölüler bile birbirlerine
girdiler;
Mazurum (Özürlüyüm),
ne yapayım ben, ölüden de aşağı değilim ya.
Her gün, elinde kadeh, çıkagelir de vallahi der,
şehirde bir tek donmuş, taş kesilmiş adam bırakmayacağız.
A benim canımın huzuru, a benim canım, seni öylesine
kıvrandıracağım ki kıvamında sirkeyken sonucu bal olacaksın, şeker
kesileceksin.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin insanı kendine etkileyerek çektiğini, aklını, düşünsel yapısını,
beyin kimyasını değiştirdiğini, donuk, yüreği taş kesilmişi bile aşk havasında
güzelleştirip iyileştirdiğini, insanı sarhoş ettiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin de asık suratlı, yaşamdan bezmiş, üzgün kişileri yaşama sevincine
sahip bir duruma getireceğini, kendisine sevgiyle bağlananları da olgun duruma
getireceğini öğrendik, anladık.
*
İşte
böyle yaren;
Gönül hayatı
sona ermiş, durgunlaşmış, hareketsizleşmiş, etkileme gücü kalmamış, canlılığı
olmayan kişiye ölü dendiğini öğrendik, anladık.
Gönlü
ölmüş denen bu hasta kişileri Allah dostlarının iyileştirdiğini, canlılık
kazandırdığını, güçlendirdiğini, yeniden etken ve geçerli duruma getirdiklerini
öğrendik, anladık.
Allah
dostlarına tutkulu bir sevgi ile bağlanıp onların önerdiği hizmetleri yapmamız
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ