22 Aralık 2015 Salı

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1460 İNCİ BEYİT

1460. (Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinden ilk ayrılışındaki beyti)
Azı çoğaltırsın, gönülden gamlara (Üzüntüleri) siler-süpürürsün, benzimizin sarılığını giderirsin sen;
Tanrı lütfuyla güle-güle git.

Köyde (Küçük toplulukta), aklı başında bir sen varsın, doğrusu ne de güzel içiş (İnsanları iç dünyasına çeken), içenlerin başısın maşallah;
Hem şarap (Tanrı şarabı) sundun, hem içtin durdun;
Tanrı lütfuyla güle-güle git.

Ey Tebrizli Tanrı Şems’i, aşkta sahibimiz (Efendimiz) sensin;
Madem aşk gibi hazırlandın, kendini düzüp koştun;
Tanrı Lütfuyla güle-güle git.

Her gün, peri gibi bir güzel perde ardından çıkar da bizi de, iş erlerinin de oyuna sokar.

Sufi (Kendini Allah’a adamış kişi), onun havasına katılır da sof (İnce yünlü kumaştan yapılmış) hırkasını yırtar, bilgin, onun belasıyla (Onun bir sözüyle içinden çıkılması güç durumdan kolaylıkla çıkar da) şaşırır, sarığı çözülür, sarığını yerlerde sürür.

Herkesi aldatan suret uğrusu (Yapma resim) bile düzene kalkışamaz, böylesine bir rindin (Gönül erinin) elinde rıza sağrağını (İstekle dolu büyük kadehi) içtikten sonra kendisini gizleyemez artık.

Dün mezarlığa gitmişti, ölüler bile birbirlerine girdiler;
Mazurum (Özürlüyüm), ne yapayım ben, ölüden de aşağı değilim ya.

Her gün, elinde kadeh, çıkagelir de vallahi der, şehirde bir tek donmuş, taş kesilmiş adam bırakmayacağız.

A benim canımın huzuru, a benim canım, seni öylesine kıvrandıracağım ki kıvamında sirkeyken sonucu bal olacaksın, şeker kesileceksin.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin insanı kendine etkileyerek çektiğini, aklını, düşünsel yapısını, beyin kimyasını değiştirdiğini, donuk, yüreği taş kesilmişi bile aşk havasında güzelleştirip iyileştirdiğini, insanı sarhoş ettiğini öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerinin de asık suratlı, yaşamdan bezmiş, üzgün kişileri yaşama sevincine sahip bir duruma getireceğini, kendisine sevgiyle bağlananları da olgun duruma getireceğini öğrendik, anladık.
                              *
İşte böyle yaren;
Gönül hayatı sona ermiş, durgunlaşmış, hareketsizleşmiş, etkileme gücü kalmamış, canlılığı olmayan kişiye ölü dendiğini öğrendik, anladık.

Gönlü ölmüş denen bu hasta kişileri Allah dostlarının iyileştirdiğini, canlılık kazandırdığını, güçlendirdiğini, yeniden etken ve geçerli duruma getirdiklerini öğrendik, anladık.

Allah dostlarına tutkulu bir sevgi ile bağlanıp onların önerdiği hizmetleri yapmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar