1280. Atcağızı, eğerceğizi yüzünden öfkecikle,
kinceğizle dopdolu kesilen, dertlere gussalara bulanan (Atı, eğeri görüp kıskanıp gizli düşmanlığa girişen, huyu bozulan, dertlere
dalan)
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”(Duhân suresi 25.26.27. ayet)
Bağırsaklar içindesin (Temiz
yer ve kişi bulamamışsın), pisliksin (Başkalarına
zarar verensin), heves (Gelip geçici isteklerden
oluşansın), kin yelinden ibaretsin (Gizli
düşmanlık rüzgârısın);
Ey pisliklere bulanmış akıllı,
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
Ey davalarda dolu (Sürekli
olarak bizi gündemde tutan) şeyh!
Ey manadan mahrum kılık-kıyafet ( Dışı süslü içi boş)!
Ey yokken var görüne (Kendinde
bir şey yokken var gösteren),
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
Padişahlığına, beyliğine bakma (Güvenme);
Ölüyorsun, öleceksen, bir yığın toprağın altına
gireceksin, ona bak;
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
O işveceğiz (Aldatmaca
davranışlar), o yumurcak (Yaramaz çocuk
davranışları), o çirkin benliceğin (Basit
kişiliğinin), varlıcağın (Sahip olduğun) çürümüş,
dağılmış gitmiş,
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
Yanağını, güzellerin yanağına pek dayama, sonuca
bak;
Yanağın yüzün çürüyüp gitmiş;
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
İsterse bağın-bahçen olsun, isterse konağın-sarayın;
Ölüme karşı nedir ki, dayanabilir misin bunlarla
ölümü?
Balçıkla sıvanmış mezara var da,
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
İnsanların tabutlarını görüp de uzaktan gülen, a
gözleri açılmamış kişi,
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
Söz söylemeyi bırak artık, sözden ne umuyorsun a yel
ölçen, su biçen (Boş yere çalışan).
Yürü, bu ayeti oku:
“Nice bahçeler terk ettiler
ve nice akarsular”
Hem umuyordum (İstediğim bir
şeyin olmasını bekliyordum), hem ummuyordum (Olmayabilir
diyerek de beklemiyordum);
Ansızın o güzel, konuk geldi bana;
Gönül, hah (Sevin, istediğin
ve beklediğin oldu) dedi, geldi işte;
Can, işte dedi, buracıkta o Ay yüzlü (Allah’ın nerede, nasıl olduğunu anlatacak kişi yanı başında
onu gör).
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Kalıcı işler
yapmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Elimizden gidecek
imkânlara bağlanmamızın yanlış olduğunu öğrendik.
3.
Ölüm ile dünyaya
ait olanların dünyada kaldığını, diğer âleme götüremediğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah’ın
önerdiği kurallara uymayanların ruhsal sıkıntıda ve ahlak bozukluğu içinde
kalarak sevinçli bir yaşayamayacaklarını öğrendik, anladık.
Dünyaya
ait sahip olduğumuz varlıklara ve maddelere güvenip bağlanmamızın yanlış
olduğunu, bunların elimizden bir şekilde alınacağını öğrendik, anladık.
Yaşarken
bize Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan Allah dostlarını bulup hizmet ederek ve
tutkulu bir sevgi ile bağlanmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Hakikati
olduğu gibi yüzümüze söyleyecek, bizi öz eleştiren Allah dostlarından
kaçmamamız, bizi uygun duruma sonra da olgun duruma getirene kadar kararlı ve
dayanıklı olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ