990- Hayır, hayır, senin (Şemsi
Tebriz’inin) sofrandayım (Yaşamak için gerekli
bol ve çeşitli imkanın sunulduğu yerde), baş konuğum senin;
Konuğa
bir iki kadeh şarap sunayım da utancı gitsin.
Ey
canımın içinden bana şiirler söyleten, ağzımı yumar, susarsam korkarım
buyruğuna uymamış olurum.
Tebrizli
Şems’ten şarap getir de sarhoş olursam hiçbir şeye aldırmam, yürür, Zühal (Büyük uğursuzluk, soğuk ve kuruluk, yüzüne bakınca keder ve
üzüntü veren) yıldızının bile direğini kırarım.
Yüzünü
göreli ey bana Ay olan (Işıkla görünmesi gerekenleri
aydınlatan), aydın ışık kesilen sevgili, nerde oturursam oturayım neşeliyim,
nereye gidersem gideyim orayı gül bahçesi bence.
Padişahın
hayali görünen her yer, bağdır, bahçedir, seyran yeridir;
Nereye
varırsam varayım, orda bir işret meclisi (Kendinden
geçen topluluk) kurmaktayım.
Şu
altı kapalı tekkenin kapıları kapalı bile olsa o ay yüzlü dilber, mekânsızlık
âleminden doğar, penceremden başını sokar, gene girer içeriye.
Girer
de hey der, esenlik sana, yüz türlü meze getirdim, yüz türlü şarap getirdim
sana;
Padişahım
ben, padişahlar padişahıyım, sipâhân (Dügâh, birleşik
makam) perdesinden nağmeler çalmadayım.
Apaydın
güneşim, perdeleri bir hoşça yıkarım ben, ilkbaharım, dikenleri (Gönlüne sıkıntı veren
düşünceleri) sökmeye geldim ben.
Gece
gündüz zevk, işret, seyir, seyran, neşe, çalgı isteyen bilsin ki ben şekerlerin
tadıyım, bademlerin yağı.
Sözünü
tekrarla derim, ersin lütufla, kereme yeni baştan başla;
Hadi,
şu mahzun (Üzgün, boynu bükük) olmayışının sebebini
anlat, anlayışım az, aklım biraz kıt (İhtiyaca
yetmeyecek kadar az).
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerinin sundukları ile beslendiğini, aldığı zevkle
sarhoş olduğunu, cesaretlendiğini, cesurca işler yaptığını, şiirler söylediğini
öğrendik.
2.
Şems Hazretlerini
padişah kabul edip saygıyla sevip aşık olursak; Şems Hazretlerinin bizi
sahipleneceğini, yalnız bırakmayacağını, dertlerimizi tasalarımızı söküp atacağını,
sayısız iyilikler yapacağını, ağzımıza ve yaşamımıza tat vereceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Hazreti
Mevlana’nın güzelliklerin özü ve kaynağının Şems Hazretleri olduğunu, sırların
onda olduğunu açıkça kaynağını açıkladığını, yararlandığını, faydasını
gördüğünü öğrendik, anladık.
Hazreti
Mevlana’nın bir yavrunun annesinden süt emdiği gibi Şems Hazretlerinin memesine
yapıştığını, gıda aldığını, daha da ver diye ağladığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ