8 Kasım 2014 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 990 İNCİ BEYİT

990-  Hayır, hayır, senin (Şemsi Tebriz’inin) sofrandayım (Yaşamak için gerekli bol ve çeşitli imkanın sunulduğu yerde), baş konuğum senin;
Konuğa bir iki kadeh şarap sunayım da utancı gitsin.

Ey canımın içinden bana şiirler söyleten, ağzımı yumar, susarsam korkarım buyruğuna uymamış olurum.

Tebrizli Şems’ten şarap getir de sarhoş olursam hiçbir şeye aldırmam, yürür, Zühal (Büyük uğursuzluk, soğuk ve kuruluk, yüzüne bakınca keder ve üzüntü veren) yıldızının bile direğini kırarım.

Yüzünü göreli ey bana Ay olan (Işıkla görünmesi gerekenleri aydınlatan), aydın ışık kesilen sevgili, nerde oturursam oturayım neşeliyim, nereye gidersem gideyim orayı gül bahçesi bence.

Padişahın hayali görünen her yer, bağdır, bahçedir, seyran yeridir;
Nereye varırsam varayım, orda bir işret meclisi (Kendinden geçen topluluk) kurmaktayım.

Şu altı kapalı tekkenin kapıları kapalı bile olsa o ay yüzlü dilber, mekânsızlık âleminden doğar, penceremden başını sokar, gene girer içeriye.

Girer de hey der, esenlik sana, yüz türlü meze getirdim, yüz türlü şarap getirdim sana;
Padişahım ben, padişahlar padişahıyım, sipâhân (Dügâh, birleşik makam) perdesinden nağmeler çalmadayım.

Apaydın güneşim, perdeleri bir hoşça yıkarım ben, ilkbaharım, dikenleri  (Gönlüne sıkıntı veren düşünceleri) sökmeye geldim ben.

Gece gündüz zevk, işret, seyir, seyran, neşe, çalgı isteyen bilsin ki ben şekerlerin tadıyım, bademlerin yağı.

Sözünü tekrarla derim, ersin lütufla, kereme yeni baştan başla;
Hadi, şu mahzun (Üzgün, boynu bükük) olmayışının sebebini anlat, anlayışım az, aklım biraz kıt (İhtiyaca yetmeyecek kadar az).
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinin sundukları ile beslendiğini, aldığı zevkle sarhoş olduğunu, cesaretlendiğini, cesurca işler yaptığını, şiirler söylediğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerini padişah kabul edip saygıyla sevip aşık olursak; Şems Hazretlerinin bizi sahipleneceğini, yalnız bırakmayacağını, dertlerimizi tasalarımızı söküp atacağını, sayısız iyilikler yapacağını, ağzımıza ve yaşamımıza tat vereceğini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Hazreti Mevlana’nın güzelliklerin özü ve kaynağının Şems Hazretleri olduğunu, sırların onda olduğunu açıkça kaynağını açıkladığını, yararlandığını, faydasını gördüğünü öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana’nın bir yavrunun annesinden süt emdiği gibi Şems Hazretlerinin memesine yapıştığını, gıda aldığını, daha da ver diye ağladığını öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar