14 Kasım 2014 Cuma

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1050 İNCİ BEYİT

1050-  Ev evi olmayanındır, mal malsızın.
Sus, susarsan senin için söz söylerim ben.

Tebrizli Şems’le aynı huya (Yaradılış ve ruh özelliklerinin tümüne) sahipsem, yıldızımız (Şansımız, talihimiz, bahtımız) birse güneş gibi altı yöne (Aşağı, yukarı, sağa, sola, öne, arkaya) de nurlar saçmam, altı yanı da ışıklara boğmam gerek.

Çok cehdettim (Çalıştım, çabaladım), iyilik aynası olmaya çalıştım (Bana bakanlara iyi olmayı ve iyiliği göstermeye çalıştım);

Fakat ben çalıştıkça sen (Allah’ım), bir şarap yurdu (Kendinden geçilen yer), bir meyhane (Kendinden geçmişlerin toplandığı yer) olmamı takdir ettin, böyle hükmettin.

Her derde deva olmak, çatlak kemikleri bile onaracak bir hekim          (Doktor) haline gelmek için has kişilerin meyhanesi (İyi nitelikte olanların bir araya geldiği kişi) oldum, dalgıçlara (Mana incilerine ulaşmak isteyenlere olanak sağladım) deniz kesildim, noksansız bir güneş (Devamlı aydınlık sağlayan ışık) oldum.

Melek şekilleri yaptın da şu balçık yeryüzünde cilvelendirdin (Hoşa giden davranışlarla donattın), yücelttin (Yüksek, ulu duruma getirdin) onları;
Yakınlık iksiri (Sağlam bilgi, iyi, kati olarak bilen) olayım diye de beni tuttun, uzaklara attın.

Harut’luğu yalımladın (Zarar verecek kişileri cesaretlendirdin), nice kişilere büyü öğrettin;
Beni de karanlıkların mumu olayım diye böylece yakıp yandırdın (Sebep oldurdun).

Türk daima Türklükte bulunur, Tacik Taciklikte (Fars olan kendi yapı ve töresine göre davranır);
Bense bir an gelir Türk olurum, bir an olur Taciklik ederim.

Gâh padişahların tacı olurum, gâh şeytanların düzeni.
Gâh akıl kesilirim, gâh çelik-çomak oynayan çocuk.

Yeryüzündeki kızıllık ben olayım, saçındaki incelik ben olayım diye ikiliğin kanını döktüm de Yusuf’la (Allah’ın takdirini bekleyen güzellikle) kaynaştım, birleştim.

Kapımda düşüp yıkılan sarhoşu asla kovmam;
Evimde şarap varsa korum önüne, otururum onunla, beraber içmeye koyulurum.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Mal ve eve sahip oldum diyenin aslında; sahip olduğum dediğine kendini bağlayıp koruduğunu, koruyuculuk yaptığını, ilgilenip gözettiğini öğrendik.
2.    Özgür konumda olanın sahip olma olanaklarının sınırsız olduğunu öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri’nin ile Şems Hazretleri ile aynı yaradılış ve ruh özelliklerinde (huyda) olduğunu fakat başka güçlerle donanıma sahip olduğunu öğrendik.
4.    Ruh ve beden sağlığına kavuşmak isteyenlerin Mevlana Hazretlerinden yardım istediklerini ve sağlıklarına kavuştuklarını öğrendik.
5.    Doğruyu olduğu gibi görüp hakikatini bilmek, manasına ulaşmak isteyenlerin Mevlana Hazretlerinden yardım istediklerini cevap verip ışık devamlı kaynağı olduğunu ve amaçlarına kavuştuklarını öğrendik.
6.    Mevlana Hazretlerinin her ırktan olan insanla anlaşabildiğini, her seviyeye inip-çıkıp akıl verdiğini öğrendik.
7.    Hazreti Mevlana’nın her seviyedeki kişilere ikiyüzlü davranarak yaklaştığını, yardım ederek güzelleştirdiğini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Hazreti Mevlana’nın iyi bir insan olmak için çalışıp çabaladığını, Allah’ın kendinden geçen ve başkalarını kendinden geçirecek görev verdiğini,  Allah’a en çabuk ulaşma yolu olan aşk yolunu yaşayıp her seviyedeki kişilere öğrettiğini, sayısız hazinelere kavuşturduğunu öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar