29 Kasım 2014 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1200 İNCİ BEYİT

1200-   Zahit (Dinin yasak ettiklerinden sakınıp buyruklarını yapan) neyi arar?
Merhametini (Suçlarının bağışlanmasını) ister.

Âşık neyi arar?
Yaranı (Dost), cevrini (Eziyetini, üzüntüsüne almayı), cefanı (Sıkıntını gidermeyi üstüne almayı arar).

O (Zahit) elbiseler giyinmiş bir ölüdür, buysa (Âşık) kefene bürünmüş bir diri.

O (Zahit), canını kurtarmaya koşar, bu (Âşık), aşka kurban olur.
O (Zahit), canını elde etmek için baş kor, buysa (Âşık) kendi canına düşmandır.

Ey Hamel burcuna girmiş (21 Mart’ta Koç burcuna girilir, taşa parlaklık verir) güneş gibi canımda parlayan!
(Taş gibi insanı değerli hale getiren)

Ey yüzünün ışığıyla beni Yemen akıykına (Yemen akik taşı) (Olumsuz enerjiden temizleyen, kolay iletişim sağlayabilen biri haline getirdiği anlatılan taş) döndüren.

Aşkla o kadar birleştim, o kadar kaynaştım (Ayrılmayacak biçimde birleştim) ki ben aşk kesildim, aşk da ben oldu;

Böylece aşkla fitneler elinden (Karışıklardan, kargaşadan, bozgunculuklardan) kurtuluyorum, sınamalara yabancı oluyorum.

Evet, tam uzlaşıp birleşme yüzünden insan, yabancı olur adeta;
Bu müşküller (güçlükler, engeller, zorluklar) bir çözülse zamanede (İçinde bulunduğumuz zamanda) düşman kalmaz.

Bir deniz var ki bizden uzak değil, görünmemekte, fakat gizli de değil;
Hem söylemeye izin yok;
Hem de onu söylememek kâfirlik (Acımasızlık, zalimlik), nankörlük (İyilikbilmezlik).

Ondan bahsetmek teşbih (Allah’ı kula benzetmek ve kul sıfatlarını ona yakıştırmak) oldu, susmaksa tatil (Dinlenme).
Bu dermansız bir dert, sen kurtar bizi ey lütuf (İyilik), ey kerem (Büyüklük) sahibi (Allah’ım).

Dünyanın şekli, rengi, kokusu, her an ondan (Allah’tan) yardım istemekte;
Tıpkı ağzını açmış çocuk gibi hem ondan haberi yok, hem de ondan gıda istiyor.

Hem uykudadır gönül, hem uyanık, daima da coşup durmada;
Kapağı kapanmış tencere gibi ateşte yurt tutmuştur gönül.

Ey bize hiçbir söz söylemeden o şaraptan bir kadeh doldurup sunan, her an bir efsane, sükût (Susma, konuşmama) içinde nara (Haykırıp, bağırıp) atıp duruyor.

                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Âşık olmanın zahit olmaktan daha iyi olduğunu, âşıklığın tercih edilmesi gerektiğini öğrendik.
2.    Allah’a yakın olmak, bilmek, huyuyla huylanmak, aynı renge bürünmek için doğru yolun âşıklık yolu olduğunu öğrendik.
3.    Âşıklık yolunun Allah dostlarıyla dostluk kurarak gidilmesi gerektiğini öğrendik.
4.    Aşk yolunun ilk isteğinin Allah’tan yardım istemek olduğunu öğrendik.
5.    Gönlümüzü uykudan kurtarıp coşkun bir hale getirmemiz gerektiğini öğrendik.
6.    Aşığın Hazreti Peygamberin “ Ölmeden önce ölünüz” hadisinin gereğini yapmakla elde edilebileceğini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Aşkın insana çok değerler kattığını, insan olmanın zevkini verdiğini, ulaşılması güç makamlara ulaştırdığını, ağır ve oturaklı bir insan haline getirdiğini öğrendik, anladık.
                                  
RAVLİ ZAHİT VE ÂŞIK
RAVLİ GÖNÜL yazarak konuyu google’den incelemelisin.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar