15 Kasım 2014 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1060 İNCİ BEYİT

1060-  Konuğum olan sarhoş (Şems Hazretleri), canımdır, benimdir o, tacımdır benim, padişahımdır benim o;
Kalksın başımın üstünde otursun benim, o derece azizdir bana (Sevgide üstün tuttuğumdur).

Dostum, yakınım, beni sarhoş et (Kendimden geçir);
Az sarhoş olduğum (Aklımın ve nefsimin etkisinin tamamen ortadan kalkmadığı) günü ömrümden saymam ben.

Ömrümü altın gibi (Kızıl) şaraba vakfettiğimden (Bağışladığımdan) sakiden (Sarhoş olmama sebep olan kişiden) başkasının yüzüne bakmam, sakinin buyruğundan (Emrinden) dışarı çıkmam.

Nice (Nasıl) bir deneyeyim kendimi, nice (Nasıl) bir sınayayım şu akıllı düşünceli canımı;
Sarhoş olduğum gün gemiyim, gezer görürüm, hâlbuki aklı başında olduğum gün demir atmış gibi kala kalırım.

Beden şarabı (Sarhoşluğu) nerde, can şarabı (Sarhoşluğu) nerde?
Gök (Pek çok yükselmek) nerde, (Kurtuluş için tutulması gereken) ip nerde?

Sen sonu gelmez hayırsız (Sevgi ve bağlılığı olmayan) kadehle (Dünya zevkleriyle) sarhoşsun, ben Kevser (Cennette bulunan) havuzunun şarabıyla sarhoşum.

Sarhoş vardır, (Meyveden yapılan şarabı içince) kusar;
Sarhoş vardır  (Tanrı şarabı içmiş) uzağı yakın eder, yeryüzünde yollar açar;
Bu (Tanrı şarabı içmiş), yeryüzünde hor hakirdir (Değersiz, önemsiz gösterir kendini), o gökyüzünde ağırlanır, sayılır (Sıradan biri olmaktan kurtulmuş).

Ey kervanbaşı, sarhoşsan, gönlün aydınsa bu gece uyuma;
Sus, sus ey keremlerin (Soyluluğun, büyüklüğün, asaletin, ululuğun) ta kendisi, şu (Tanrı şarabı olan) şaraptan iç.

Kendine gel;
Öyle şaşkın bakma şu sapsarı yüzüme;
Mekkeli olan bilir ki ben Bathâ’lıyım (Eski Mekke’lilerdenim).

O gönüller alan lale yüzlü güzelimin yüzünden her an işim gücüm artıp durmada (Yapmam gereken iş fazlalaşmada).

Gönlüm kara benzedi, her lahza (An) eriyip gidiyor;
Orayı isteyip durmada gönlüm, çünkü ben oralıyım.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı şarabından içmiş sarhoş olan kişiyi değerli bilip sevgiyle bağlanıp hizmet etmek gerektiğini öğrendik.
2.    Tanrı sarhoşluğunu sunan kişinin tutulması gereken ip olduğunu, bizi çok yüksek göklere çıkaracağını öğrendik.
3.    Hazreti Mevlana’nın kendini Mekke’ye ait olarak gördüğünü öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Gönlümüzün sevdiği, beğendiği, değerli bulduğu, bir parçası olmak istediğimiz yer ve kişiye ulaşmak için uğraştığımızı, iş yaptığımızı, bu uğurda vücudumuzu harcadığımızı öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar