1060- Konuğum olan sarhoş (Şems
Hazretleri), canımdır, benimdir o, tacımdır benim, padişahımdır benim o;
Kalksın
başımın üstünde otursun benim, o derece azizdir bana (Sevgide
üstün tuttuğumdur).
Dostum,
yakınım, beni sarhoş et (Kendimden geçir);
Az
sarhoş olduğum (Aklımın ve nefsimin etkisinin tamamen
ortadan kalkmadığı) günü ömrümden saymam ben.
Ömrümü
altın gibi (Kızıl) şaraba vakfettiğimden (Bağışladığımdan) sakiden (Sarhoş
olmama sebep olan kişiden) başkasının yüzüne bakmam, sakinin buyruğundan
(Emrinden) dışarı çıkmam.
Nice
(Nasıl) bir deneyeyim kendimi, nice (Nasıl) bir sınayayım şu akıllı düşünceli canımı;
Sarhoş
olduğum gün gemiyim, gezer görürüm, hâlbuki aklı başında olduğum gün demir
atmış gibi kala kalırım.
Beden
şarabı (Sarhoşluğu) nerde, can şarabı (Sarhoşluğu) nerde?
Gök
(Pek çok yükselmek) nerde, (Kurtuluş için tutulması gereken) ip nerde?
Sen
sonu gelmez hayırsız (Sevgi ve bağlılığı olmayan)
kadehle (Dünya zevkleriyle) sarhoşsun, ben
Kevser (Cennette bulunan) havuzunun şarabıyla
sarhoşum.
Sarhoş
vardır, (Meyveden yapılan şarabı içince) kusar;
Sarhoş
vardır (Tanrı
şarabı içmiş) uzağı yakın eder, yeryüzünde yollar açar;
Bu
(Tanrı şarabı içmiş), yeryüzünde hor hakirdir (Değersiz, önemsiz gösterir kendini), o gökyüzünde
ağırlanır, sayılır (Sıradan biri olmaktan kurtulmuş).
Ey
kervanbaşı, sarhoşsan, gönlün aydınsa bu gece uyuma;
Sus,
sus ey keremlerin (Soyluluğun, büyüklüğün, asaletin,
ululuğun) ta kendisi, şu (Tanrı şarabı olan)
şaraptan iç.
Kendine
gel;
Öyle
şaşkın bakma şu sapsarı yüzüme;
Mekkeli
olan bilir ki ben Bathâ’lıyım (Eski Mekke’lilerdenim).
O
gönüller alan lale yüzlü güzelimin yüzünden her an işim gücüm artıp durmada (Yapmam gereken iş fazlalaşmada).
Gönlüm
kara benzedi, her lahza (An) eriyip gidiyor;
Orayı
isteyip durmada gönlüm, çünkü ben oralıyım.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Tanrı şarabından
içmiş sarhoş olan kişiyi değerli bilip sevgiyle bağlanıp hizmet etmek
gerektiğini öğrendik.
2.
Tanrı
sarhoşluğunu sunan kişinin tutulması gereken ip olduğunu, bizi çok yüksek
göklere çıkaracağını öğrendik.
3.
Hazreti
Mevlana’nın kendini Mekke’ye ait olarak gördüğünü öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Gönlümüzün
sevdiği, beğendiği, değerli bulduğu, bir parçası olmak istediğimiz yer ve
kişiye ulaşmak için uğraştığımızı, iş yaptığımızı, bu uğurda vücudumuzu
harcadığımızı öğrendik, anladık.
*
RAVLİ