17 Kasım 2014 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1080 İNCİ BEYİT

1080-  Ey sevgilim!(Şems Hazretlerine hitap)
Ey sevgilim!
Ey aman nedir (Yardım istemesini) bilmeyen sevgilim!
Ey dilberim (Gönül alan güzelim)!
Ey gönlümü alan (Sevgiyi kendisine çeken)!
Ey bana mahrem olan, benim gamımı yiyen (Sıkıntımı, üzüntümü alan)!

Ey yeryüzünde bize Ay ola (Karanlıklarımızı aydınlatan)!
Ey gece yarısında bize seher kesilen (Aydınlık sağlayan)!
Ey tehlike anında siperimiz (Tehlikeli durumlarda sığındığımız)!
Ey benim şekerler yağdıran bulutum (Göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren )!

Canımda ne de güzel akıp durmadasın, derdime ne de güzel derman (İlaç) olmadasın.
Ey benim dinim (İnanıp çok bağlandığım düşüncem)!
Ey benim imanım (Güçlü inancım)!
Ey benim incilerle (Değeri değişmeyen süslerle) dolu denizim (Çokluk ve yoğunlukta olanım).

Ey gece yolcularına (Görünmeyen âlemde yolcuk edenlere) meşale (Işık veren), ey deli âşıklara zincir (Kendisine bağlamış) olan!
Ey her kafilenin (Aynı yöne gidenlerin) yöneldiği kıble (Sıkıntılı bir durumda yardım umularak başvurulan kişi)!
Ey kervanbaşım benim (Aynı yöne gidenlerin lideri olan)! 

Hem yol kesensin (Engel olan, durduran), hem kılavuz (Bilgi veren, yol ve yöntem gösteren).
Hem Ay’sın, hem müşteri (Yıldız).
Hem bu yandansın, hem o yandan.
Hem dayandığım bucaksın (Güvendiğim, güç aldığım kişisin), hem güvendiğim yer.

Yusuf peygamber gibi geliyor, müşteri (Yıldız olanın baş eğmesini) istiyorsun.
Mısırımı, pazarımı ateşlere yakmaya (Eski alıştığım alışverişimi yok etmeye) geliyorsun sen.

Turdağımda Musa’sın (Allah ile konuşansın), her hastama şifalar veren (Hastalıklardan, sakatlıklardan kurtaran) İsa.

Hem nurumun fevrine (Ani olarak yaptığım harekete) nursun, hem Ahmed-i Muhtar’ımsın (Hazreti Muhammed’imsin) benim.

Hem zindanda munissin (Hapiste cana yakın dostsun) bana, hem gülen devletlimsin.
And (Yemin) olsun Tanrı’ya bunların da yüz mislisin, ey benim çok, çok övdüğümden de fazla övüşe layık (Yakışır, yaraşır, uygun) sevgilim.

Bana, bu yana sıçra diyorsun, diyorum ki:
“Nasıl geleyim tapına”

Diyorsun ki:
“A benim düzenbazım, a benim kulum (Sevgiyle bağlanmış), bahane bulmaya kalkışma”

Diyorum ki:
“ Padişahlara lâyık, sayıya sığmaz bir hazinesin”

Diyor ki:
 “Pekâlâ, hadi, hafiflet yükümü”
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Şems Hazretlerinin yüceliklere götürecek bütün olanaklara ve donanımlara sahip olduğunu öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin bize istenilen yardımı yapmak için bizim üzerimize mal ettiğimiz tüm yüklerden kurtularak kendisine yönelmemizi istediğini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Dünyaya ait her ne varsa bunlara sevip sahiplendik ise bunların yücelere çıkmak için bize yük olduğunu öğrendik, anladık.

Dünya bağlarından ve kaygılarından kurtulmadıkça yüksek yerlere çıkamayacağımızı, çıkmaya çalışsak bile çok zorlanıp kısa mesafe alabileceğimizi öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana’ya ve Hazreti Şemse tam bir itaatle canımızı ortaya koymamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Yani yaren, onlar bizi sıfır olarak isterler ve dilerler.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar