1020- Ey padişahlar padişahlarına padişah olan!
Ey
akıl, ey can ülkesine taht kuran, ey yüzlerce eseri, nişanesi (Eseri, izi, belirtisi) olduğu halde izi belirmeyen,
yüzü görülemeyen, ey yokluk denizi, mahzeni olan, (Allah’ım)!
Sana
karşı güzellerle çirkinler, iğnenin önündeki resme benzerler;
Dilersen
kâğıda, o iğneyle güzel bir resim yaparsın, dilersen çirkin;
Sonra
da onları ölümle, hastalıklarla yırtar atarsın (Yok
edersin).
Resimler,
aynı kalemden çıktıklarını bilselerdi her resim, öbürüyle sütle bal gibi
kaynaşır, birleşirdi.
Senin
civarında can vermek için sana doğru gelene gayretin, git der, lütfun, evet
beri gel diye çağırır.
Fakat
lütfun aşırıdır, âşığı çektikçe çeker kendisine;
Aydınlık,
nasıl karanlıktan üstünse lütfun da kahrından artıktır (Daha çok, daha fazla), kahrından üstün.
Herkesi
bir vehim (Yanlış ve yersiz düşünce), bir hayal (Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen
şeyler) peşine takmıştır, yerden
yere çeker durur;
Fakat
o hayal ordularını çeken de sensin, senin elindeki bayraktır.
Ey
mülk (Her şeyin) sahibi (Allah’ım), ey devlet ıssı (Kendisinde olan
bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen), derken bir
başka hayal getirirsin de evvelkinden ululuğu kapar, onu buna tutsak edersin
sen.
Her
an can ülkesinden bedene bir hayal gelir de kısmetleri dağıtandan habersiz,
çocuklar gibi “ Kal’a bizüm” (Kale bizim) der.
Susayım,
ağzımı yumayım da şu dünya karmakarışık (Dağınık,
düzensiz, huzursuz, karışık, kararsız), darmadağın (Karışık) olmasın;
Zaten
de söze sığmıyorsun artık fazla eksik ne söyleyeyim?
Şu
dünyanın kararı (İş veya sorun hakkında düşünülerek
verilen kesin yargı), sebatı (İşi sonuna kadar
götürme) yoktur, niceye bir balçıkta (Güçlükler
içinde kalmaya) karar edip duracağım.
Sevgilimin,
benim sevgime ihtiyacı bile yok.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Allah’ın
eserleriyle varlığını belli ettiğini, fakat yüzünü göstermediğini öğrendik.
2.
Güzel veya
çirkin, her şeyin Allah tarafından yaratılıp yapıldığını, sonra yok edildiğini
öğrendik.
3.
Allah’ın iyilik
ve yardımları cezalandırmasından ve verdiği sıkıntılardan üstün ve çok
olduğundan kendisine sevgiyle çektiğini öğrendik.
4.
Bizi boş ve
gerçek olamayan yerlere götürenin de gerçeğe götürenin de Allah olduğunu
öğrendik.
5.
Allah’ın her
görüp hayran olduğumuz bir güzellikten daha güzelini bize göstererek bitmez
tükenmez güzelliklerin kendisinde var olduğunu bize gösterdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Dünya
aleminin karmakarışık, dağınık, kararsız,
devamlılığı olmayan yer olduğundan sevgiyle bağlanmanın yanlış olduğundan;
dünya sevgisinden kendimizi kurtarıp aşk yolundan göklere çıkıp Allah’a
ulaşmaya çalışmamız, istememiz ve bu yolda devamlı istekli olmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ