11 Kasım 2014 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1020 İNCİ BEYİT

1020-  Ey padişahlar padişahlarına padişah olan!

Ey akıl, ey can ülkesine taht kuran, ey yüzlerce eseri, nişanesi (Eseri, izi, belirtisi) olduğu halde izi belirmeyen, yüzü görülemeyen, ey yokluk denizi, mahzeni olan, (Allah’ım)!

Sana karşı güzellerle çirkinler, iğnenin önündeki resme benzerler;
Dilersen kâğıda, o iğneyle güzel bir resim yaparsın, dilersen çirkin;
Sonra da onları ölümle, hastalıklarla yırtar atarsın (Yok edersin).

Resimler, aynı kalemden çıktıklarını bilselerdi her resim, öbürüyle sütle bal gibi kaynaşır, birleşirdi.

Senin civarında can vermek için sana doğru gelene gayretin, git der, lütfun, evet beri gel diye çağırır.

Fakat lütfun aşırıdır, âşığı çektikçe çeker kendisine;
Aydınlık, nasıl karanlıktan üstünse lütfun da kahrından artıktır (Daha çok, daha fazla), kahrından üstün.

Herkesi bir vehim (Yanlış ve yersiz düşünce), bir hayal (Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şeyler)  peşine takmıştır, yerden yere çeker durur;
Fakat o hayal ordularını çeken de sensin, senin elindeki bayraktır.

Ey mülk (Her şeyin) sahibi (Allah’ım), ey devlet ıssı (Kendisinde olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen), derken bir başka hayal getirirsin de evvelkinden ululuğu kapar, onu buna tutsak edersin sen.

Her an can ülkesinden bedene bir hayal gelir de kısmetleri dağıtandan habersiz, çocuklar gibi “ Kal’a bizüm” (Kale bizim) der.

Susayım, ağzımı yumayım da şu dünya karmakarışık (Dağınık, düzensiz, huzursuz, karışık, kararsız), darmadağın (Karışık) olmasın;
Zaten de söze sığmıyorsun artık fazla eksik ne söyleyeyim?

Şu dünyanın kararı (İş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı), sebatı (İşi sonuna kadar götürme) yoktur, niceye bir balçıkta (Güçlükler içinde kalmaya) karar edip duracağım.
Sevgilimin, benim sevgime ihtiyacı bile yok.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’ın eserleriyle varlığını belli ettiğini, fakat yüzünü göstermediğini öğrendik.
2.    Güzel veya çirkin, her şeyin Allah tarafından yaratılıp yapıldığını, sonra yok edildiğini öğrendik.
3.    Allah’ın iyilik ve yardımları cezalandırmasından ve verdiği sıkıntılardan üstün ve çok olduğundan kendisine sevgiyle çektiğini öğrendik.
4.    Bizi boş ve gerçek olamayan yerlere götürenin de gerçeğe götürenin de Allah olduğunu öğrendik.
5.    Allah’ın her görüp hayran olduğumuz bir güzellikten daha güzelini bize göstererek bitmez tükenmez güzelliklerin kendisinde var olduğunu bize gösterdiğini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Dünya aleminin karmakarışık, dağınık, kararsız, devamlılığı olmayan yer olduğundan sevgiyle bağlanmanın yanlış olduğundan; dünya sevgisinden kendimizi kurtarıp aşk yolundan göklere çıkıp Allah’a ulaşmaya çalışmamız, istememiz ve bu yolda devamlı istekli olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar