3 Kasım 2014 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 940 İNCİ BEYİT

940-  Ey bize nimetler (Yaşamak için gerekli her şeyi) veren (Allah’ım), ayaklarımızı diret (Israr et)!
Sen olmadıkça rahatlar, zahmetlerin ta kendisidir, sıhhatler, hastalıktır ey sevgili!

A gökyüzü, bu dönüşü o Ay yüzlüden (Şemsi Tebrizi’den) öğrendim ben, onun güneşine zerreyim, bu titreyip oynamayı ondan belledim (Öğrendim) ben.

Hey yüzünün örtüsü Ay olan (Nur yüzlü, parlak yüzlü)!
 Hey arkında can ırmağı akıp duran sevgili!
Yüzüstü (Allah’a gitmeye yola çıkmış fakat yolu tamamlayamamış olarak) koşa-koşa gitmeyi o ırmaktan (Şemsi Tebriz’inin can denizine dökülen büyük akarsu yolundan) öğrendim ben.

Gül bahçesi bana, şu nâfeyi (Güzel kokuyu) nasıl da aşırdın der durur.
Ben bir aslanım ki nâfe kapmayı onun (Karnında güzel koku yapan) ceylanından öğrendim.

Şimdicik şu güzelim ip cambazlığını ben de, kabak gibi, onun bahçesinden, onun kurumuş, bükülmüş hurma dalından, onun alnına dökülen büklüm-büklüm saçlarından öğrendim.

Şu dünyanın bütün resimlerinden, nakışlarından gözümü de yumdum, ağzımı da;
Bu yüzden de renksiz, kokusuz, şaşırır bir ressamlık belledim.

Onun ihsanı, onun cömertliği, o yaratıcılığı gözlerimi açtı da o lütuf, o ihsan sahibinden öğrendim anbean (Her an) can vermeyi.

Uykuda cihet (Yön) olmaksızın gidersin, cihetsizliğe yol alırsın;
Uyanıkken altı yöne (Yukarı-aşağı-sağa-sola-öne-arkaya) yürüme, cihetten söz etme;
Çünkü cihetten de ayrı bir yön belledim ben.

Gerçekten de kapınızı açtık, dostlarınızı kendinizden ayırmayın, uzaklaştırmayın onları;
Sizden ayrılana da hayıflanmayın, elbiselerinizi kirletmeyin, temiz olun.

Hamdolsun Tanrıya lütfetti de dayandığım dinin sayesinde, kendisini övme kudretini ihsan etti bize;
Artık kapatmayın kapılarınızı.

                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’a beraber olmadan olan her şeyin iyi olmadığını öğrendik.
2.    Hazreti Mevlana’nın Şems Hazretlerinden feleğin işleyişini öğrendiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin Allah’a ulaşmak için yola çıktığını, henüz ulaşamadığını, en etkili yol olan Şems Hazretlerinin yolunu öğrenip gittiğini, böylece muradına erdiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerinin gürbüz, cesur ve yiğit olduğunu, büyük avlar avlayacak kudrette olduğunu, Şems Hazretlerini avladığını öğrendik.
5.    Hazreti Mevlana’nın Şems Hazretlerinden dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici işleri gördüğünü ve öğrendiğini, sonra dünyanın bütün işlerini boş verdiğini öğrendik.
6.    Şems Hazretleri Hazreti Mevlana’nın gözünü açtığını, böylece can vermeyi, cömertliği, yaratıcılığı görüp öğrendiğini öğrendik.
7.    Her yere gidiş yönü olduğunu fakat bu yönlerden ayrı bir yön ve yol olduğunu, bunu da Hazreti Mevlana’nın yönü ve yolu olduğunu öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren,
Hazreti Mevlana’nın kendisine gelenlere kapısının açık olduğunu, kendisiyle dost olanları diğer dostlarından ayırmadığını, bizden temiz olmamızı istediğini, kendisinden ayrılanlara da kötü sözler söylemeyeceğini öğrendik.

Hazreti Mevlana’nın Allah’ın verdiğini sakınmadan dağıttığını, bizim de böyle davranmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar