940- Ey bize nimetler (Yaşamak
için gerekli her şeyi) veren (Allah’ım),
ayaklarımızı diret (Israr et)!
Sen
olmadıkça rahatlar, zahmetlerin ta kendisidir, sıhhatler, hastalıktır ey
sevgili!
A
gökyüzü, bu dönüşü o Ay yüzlüden (Şemsi Tebrizi’den)
öğrendim ben, onun güneşine zerreyim, bu titreyip oynamayı ondan belledim (Öğrendim) ben.
Hey
yüzünün örtüsü Ay olan (Nur yüzlü, parlak yüzlü)!
Hey arkında can ırmağı akıp duran sevgili!
Yüzüstü
(Allah’a gitmeye yola çıkmış fakat yolu tamamlayamamış
olarak) koşa-koşa gitmeyi o ırmaktan (Şemsi
Tebriz’inin can denizine dökülen büyük akarsu yolundan) öğrendim ben.
Gül
bahçesi bana, şu nâfeyi (Güzel kokuyu) nasıl da
aşırdın der durur.
Ben
bir aslanım ki nâfe kapmayı onun (Karnında güzel koku
yapan) ceylanından öğrendim.
Şimdicik
şu güzelim ip cambazlığını ben de, kabak gibi, onun bahçesinden, onun kurumuş,
bükülmüş hurma dalından, onun alnına dökülen büklüm-büklüm saçlarından
öğrendim.
Şu
dünyanın bütün resimlerinden, nakışlarından gözümü de yumdum, ağzımı da;
Bu
yüzden de renksiz, kokusuz, şaşırır bir ressamlık belledim.
Onun
ihsanı, onun cömertliği, o yaratıcılığı gözlerimi açtı da o lütuf, o ihsan
sahibinden öğrendim anbean (Her an) can vermeyi.
Uykuda
cihet (Yön) olmaksızın gidersin, cihetsizliğe
yol alırsın;
Uyanıkken
altı yöne (Yukarı-aşağı-sağa-sola-öne-arkaya)
yürüme, cihetten söz etme;
Çünkü
cihetten de ayrı bir yön belledim ben.
Gerçekten
de kapınızı açtık, dostlarınızı kendinizden ayırmayın, uzaklaştırmayın onları;
Sizden
ayrılana da hayıflanmayın, elbiselerinizi kirletmeyin, temiz olun.
Hamdolsun
Tanrıya lütfetti de dayandığım dinin sayesinde, kendisini övme kudretini ihsan
etti bize;
Artık
kapatmayın kapılarınızı.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Allah’a beraber
olmadan olan her şeyin iyi olmadığını öğrendik.
2.
Hazreti
Mevlana’nın Şems Hazretlerinden feleğin işleyişini öğrendiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin Allah’a ulaşmak için yola çıktığını, henüz ulaşamadığını, en
etkili yol olan Şems Hazretlerinin yolunu öğrenip gittiğini, böylece muradına
erdiğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretlerinin gürbüz, cesur ve yiğit olduğunu, büyük avlar avlayacak kudrette
olduğunu, Şems Hazretlerini avladığını öğrendik.
5.
Hazreti
Mevlana’nın Şems Hazretlerinden dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici
işleri gördüğünü ve öğrendiğini, sonra dünyanın bütün işlerini boş verdiğini
öğrendik.
6.
Şems Hazretleri
Hazreti Mevlana’nın gözünü açtığını, böylece can vermeyi, cömertliği,
yaratıcılığı görüp öğrendiğini öğrendik.
7.
Her yere gidiş
yönü olduğunu fakat bu yönlerden ayrı bir yön ve yol olduğunu, bunu da Hazreti
Mevlana’nın yönü ve yolu olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Hazreti Mevlana’nın kendisine
gelenlere kapısının açık olduğunu, kendisiyle dost olanları diğer dostlarından
ayırmadığını, bizden temiz olmamızı istediğini, kendisinden ayrılanlara da kötü
sözler söylemeyeceğini öğrendik.
Hazreti Mevlana’nın Allah’ın
verdiğini sakınmadan dağıttığını, bizim de böyle davranmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ