20 Kasım 2014 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1110 İNCİ BEYİT

1110-  Tohumlar hapisten kurtulmuş, biz de evlerin bucağından kurtulduk.
Bahçe gayb (Kendisi görünmeyen etkileri görünen) âleminden yüzlerce armağan getirmiş, yüzlerce armağan.

Gül bahçesi yüzlerce güllerle dolar, dedi-kodu biter, zaman doğurmaya başlar, babalık eder zaman, doğurtur.

Leylek, gök gibi köşkün üstüne, lek-lek diye öterek senindir mülk, ey yardımı dilenen, ey yardımı istenen diye öterek gelir, konar.

Bülbül berbat çalarak, üveyk kû-kû diyerek, öbür kuşlar da, divan bahtın, genç taliin (Okuyucunun) çalgıcısı olarak gelirler.

Bu kıyametle öylesine yüklüyüm ben ki söz söyleyemiyorum, keseceğim artık sözü (Konuşmayacağım), zaten gönlümdeki düşünceleri anlatmaya da imkân yok, mümkün değil onları söze getirmek.

Sus da dinle bahçeden, kuşlardan gelen yeni haberleri babacığım;
Mekânsızlık âleminden (Adresi herkesçe bilinmeyen yerden) uçarak bir oktur geldi.

A âşıklar!
A âşıklar!
Dünyadan göç vakti geldi çattı, göç davulunun sesi geliyor can kulağıma.

İşte şimdicik kervanbaşı kalkmış, katarları düzüp koşmuş, bizden helallik dilemiş, ne diye uyumuşsunuz siz ey kervan halkı.

Bu önden, arttan gelen sesler, göç sesleridir, develerin boyunlarındaki çan sesleri;
Can da, soluk da her an mekânsızlık âleminde belirmektedir.

Şu baş aşağı dönmüş kandillerin ışığından, şu masmavi perdelerin ardından gizli şeyleri çığa vurmak için bir bölük şaşılacak halk gelmede.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Ev ile kendimizi sınırlı bir yaşama gerektiğini, güzellikleri ve yücelikleri görmemiz, sesleri duymamız gerektiğini öğrendik.
2.    Tanrı âleminden her an sayısız haberler geldiğini bunları duymamız gerektiğini, sayısız güzelliklerin kendini gösterdiğini bunları görmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Dünyadaki yaşamın her an yolculuk olduğunu, her an gidenlerin ve gelenlerin olduğunu, uykulu durumdan kurtulup farkında olan biri olmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Mekânsızlık âlemi dediğimiz görünmeyen, adresi tarif edilemeyen; fakat her şeyin hazırlanıp dünya âleminde şekle büründürülen yeri bilmemiz gerektiğini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Tanrı sanatının sınırsız olduğunu, gördüğümüz ve duyduğumuzdan âlemlerden başka âlemler de olduğunu, bunlardan haber veren ve özellikleri anlatan, bize şaşkınlık veren kişilerin her an dünyada olduklarını ve geldiklerini, bize anlattıklarını ve gösterdiklerini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar