6 Kasım 2014 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 970 İNCİ BEYİT

970-  Zincirleri koparalım (Bağlarımızdan kurtulalım), her birimiz bir demirci, demircilerin kerpeteni, gibi ateş yakılan yere gidelim.

Gönül ateşini, demircilerin ocağı gibi körükleyelim de bu nefesle demir yüreklileri fermanımıza ram edelim (Buyruğumuza boyun eğdirelim).

Şu âleme bir ateştir salalım, şu gökyüzünü birbirine katalım, şu ayak direyen (Kendi tutumundan şaşmayan, düşüncesini ve davranışını sonlandırmaya çalışan) aklı fırıl-fırıl döndürelim (Kendimizi merkez yaparak) de kendimiz gibi başı dönmüş bir hale getirelim.

Başsız ayaksız bir topuz (Top gibiyiz), gâh meydanın ucundayız, gâh başında;
Başımıza buyruk olmak nerde, biz nerdeyiz, nasıl olur da dileriz de şunu yaparız, isteriz de onu başarırız?

Hayır, hayır, biz, tıpkı padişahın elinde dönüp duran bir çevgeniz (Ucu kıvrık sopayız), yüz binlerce topu padişahın ayakucuna yuvarlamaktayız.

Susalım, susmak da delilikle aynı hamurdandır;
Şu akıl denilen nesne, öylesine bir ateştir ki onu pamuğa sarıp gizliyoruz biz.

Gene yeni bayram gibi gelip çattım, zindanın kapısını kırmaya, insanları yiyip sömüren şu feleğin dişlerini dökmeye geldim ben.

Topraktakilerin kanlarını içen şu susuz yedi yıldızın sularını ateşe yakmaya (Yok etmeye), yellerini (Rüzgârını) yatıştırıp söndürmeye geldim ben.

Evveline evvel (Başlangıcı olmayan) padişahın katından bir doğan kuşu gibi uçtum, dudu kuşunu yiyen puhuyu yıkık bucağında parçalamaya geldim ben.

Ta başlangıçta padişaha can vermeyi ahdettim;
Ahdimden peymanımdan (Sözümden, yeminimden) dönersem canın beli kırılsın.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Dünyaya sevgiyle bağlanmış bağlarımızı kopartmamız gerektiğini öğrendik.
2.     İlahi âleme soğukluğumuzu gidermek için gönülden o âleme istekli olmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Direnen aklımızı kendi eksenimizde döndürerek engel olmayacak duruma getirmemiz gerektiğini öğrendik.
4.    Hazreti Mevlana’nın kendi kararınla davranmadığını, istediğini yapamadığını, egemenlik kuramaya çalışmadığını, Allah’ın emrettiklerini yaptığını öğrendik.
5.    Mevlana Hazretleri ve dostlarını halkı Allah’ın huzuruna hazırlamak için uğraşı verdiğini öğrendik.
6.    Allah’ın emri ve görevlendirmesi ile Hazreti Mevlana’nın susmayı veya delilikle aklının gücünü gizlediğini, dünya ve gökyüzünün düzenini değiştirmek için geldiğini öğrendik.
7.    Hazreti Mevlana’nın Allah’a insanları kıyamete kadar huzuruna getirmek için yol göstereceğine, yardım edeceğine söz verdiğini, sözünden de dönmeyeceğini öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren,
Allah’a âşık olanların gökyüzünden gelen sesi dinleyecek hassasiyete duygu ve his yönünden ulaşmalarının gerektiğini (Sema), adı delilik bile olsa canımızı bu yola feda etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana ve dostlarının önderliğinde ve korumasında emin olarak Allah’a ulaşmak için yolculuk yapıp Allah’tan gelen “Temiz olun, kimseyi aldatmayın ve korkmayın, yükselin” buyruğunu duymamız ve gereğini tapmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar