Yerinden, evinden barkından ayrıldı.
Aşkın şiddetiyle kara
sevdalara uğradı.
Halka rezil rüsvay oldu.
Ne kadar malı akarı varsa
satmakta, çocuktan şerbet içip durmaktaydı!
Hiçbir şeyi kalmayınca yok
yoksul bir hale geldi.
Aşkı da birken yüz kat arttı!
Hâyır, (İyilik) sahipleri,
ona ekmek verirlerdi ama o hep açtı, canına doymuştu adeta!
Ne kadar ekmek verirlerse
götürür satar, parasıyla şerbet alırdı.
Daima aç oturur, eline
geçenle ancak şerbet içerdi!
Birisi, bu adama dedi ki:
“ Yüzlerce dünya dolusu malın
mülkün olsa hepsini bir kâse şerbete satmana aşk derler!”
İnsan, böyle bir işe
düşmedikçe aşkı ne bilir, derdi ne anlar!
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
RAVLİ