12 Nisan 2013 Cuma

MAHZENİ ESRAR SIRLAR HAZİNESİ 40

İKİ KAVGACI FİLOZOFUN HİKÂYESİ

İki filozof arasında bir ev ortaklığı dolayısıyla düşmanca bazı sözler geçti.

Her biri kendi nefsini düşünüyor, ötekinin hakkını aramıyor, mülk bir sultana yaraşır ortaklık olmaz diyordu.

Hak iki değildir ki biri alınsın da öteki bırakılsın, baş iki olamaz ki biri saklansın da öteki koparılsın.

1605-İki Cemşid’e makam olan bir meclisi (Herkesin sarhoş olduğu meşhur toplantı), iki kılıcı saklayan bir kını kim görmüştür?

Her iki bilgenin de hırsı, eve tek başına sahip olmaktı.

Bunların taassupları (Taraftarlık, kendi inancını başkalarından üstün tutma) kin ( Gizli düşmanlık) şekline girince evi boşaltma zarureti baş gösterdi.

İkisi de paçaları sıvadılar.
Evi satmak için övmeğe başladılar.

Nihayet düşmanlık sevdasından vazgeçtiler, her biri ötekinin tertip edeceği (Zehirli) bir şerbeti içmeğe karar verdiler.

1610- Bu suretle tıp ve hikmet bilgilerinde hangisinin daha kudretli olduğu yapacağı zehirli şerbetin tesirinden anlaşılacaktı.

Artık iki sultana ayrılmış olan hikmet mülkü bir bilginin elinde kalacak, iki cesette yaşayan can bir tende birleşmiş olacak.

Birinci hasım öyle bir kadeh zehir tertip ettik ki tesiri kara taşı bile yakardı.

Öteki aslan yürekli yiğit onun şerbetini tatlı hayallerle (Eve sahip olma tatlı düşü) kolayca içti.

Çünkü (Daha önce) Nuşi kiya (Nevruz otu) denilen bir panzehir yutmuş, zehrin geçeceği yolları tiryaklamıştı (Panzehir kullanmış). 

1615- Şerbeti içer içmez pervane gibi yandı, fakat tekrar kanatlandı.
Mum gibi yine meclise geldi.

Bağın çemenlerinden bir gül kopardı, hemen üzerine bir efsun okuyarak (Dua okuyarak) üfledi, düşmanını öldürme kastiyle eline sundu.

O gül, düşmanının zehrinden daha tesirli idi.
Efsunlu gülü düşmanına verince ötekine bir korku galebe etti, hemen can verdi.

Biri ilaçla vücudundaki zehri dışarı attı, öteki bir gülden vehme (Yersiz korku, şüphe, tereddüt) kapılarak öldü.

1620- Dünya bağında her renkli gül, bir insan kalbinden sızmış bir kandamlasıdır.

Zamane bağının da baharı sensin.
Onu bir gam evi, kendini de evin nakışları gibi bil.

Şu asılı (Fanusa andıran) toprak yığınını taşa çal, şu serpilmiş yıldızların başına toprak saç (Ölü kabul et).

Onun uyku ve hayal âleminden uzaklaş.
Onun toprağından, harabelerinden kaç.

Ayına yıldızına güvenme, sen küsuf gibi (Güneş tutulması) ayı da, yıldızı da karart.

(Yıldız falına inanarak, doğru kabul ederek, söylenenlerin doğru çıkacağını bekleyerek uyku ve hayale dalma)

1625- Dünya çadırı “ Sema” üzerinde sallanan yıldızlı ay, Tanrı dostu İbrahim’in aşkını aldatmıştır.

Çarh (Döngü) enin gençlik demlerini ciğerler dağlayan bir sabaha eriştirir, neşeli günlerini gamlı çağlara çevirir.

Güneşin kalbini yaksan bile bir gün o bahtiyar günden yine bu zavallı duruma düşeceksin.

Rahmet ümidiyle gözyaşı dök ki şu kara (Ayıpları, günahların, suçların bir yerde yazıldığı levha) ve beyaz levhaları (İyilikler, sevaplar, ibadetlerin bir yerde yazıldığı levha) temizleyebilesin.

İşlediğin şeyleri tartarak yaparsan kıyamet terazisinde kazançlı çıkarsın.

1630- Bileğini pekiştiren din senin terazinin ayarını da düzeltir.
Hünerli ve hür düşünceli adam, din kaygısında oldukça dünya gamını çekmez.

Dileğin yalnız dünya ise dini Nizami’ye ver, dünya senin olsun.

                                 ***
Mahzen-i Esrar
Nizami
M.E. B. Şark İslam klasikleri 13

                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Herkesin kendi çıkarını düşündüğünü, öteki kişinin hakkını düşünmediğini, düşünse bile önemsiz ve geçersiz saydığını öğrendik.

2.   Herkesin ortaklıktan hoşlanmadığını tek başına sahip olma istek ve iradesinin olduğunu öğrendik.

3.   Kendi düşüncesini, inancını, çıkarını, başkasından üstün tutma durumunda gizli düşmanlıkların başlayacağını öğrendik.

4.   Bencil davrananın kişinin “ Sen haklısın, sen doğrusun” diyerek kendisini iyi gösterdiği zaman gizli bir planı olup seni tuzağa düşürmek için iyi davranacağını öğrendik.

5.   Hırslı olanın istediğini elde etmek için acımasızca her şeyi yapabileceğini öğrendik.

6.   Düşmanlık edenden gelecek tehlikeye dikkatli ve hazırlıklı olmamız gerektiğini öğrendik.

7.   Dua surelerini okuduğumuz zaman helal büyü yapıldığı zaman düşmanın tesirsiz hale geldiğini öğrendik.

8.   Fala, yıldız falına inanmamamız gerektiğini, duymak istediğimiz söylendiğinden hayal, rüya, hülya yani gözlerimiz açık uykuya daldıran alanına götüreceğini, bu hal hayatın gerçeklerinden uzaklaşıp bizi zarara uğratacağını, bizi zavallı duruma düşüreceğini öğrendik.

9.    İyi kötü her ne yaptıysak bunların tesirinden, bizi bağlamasından, hareketsizleştirmesinden, güven duymamızdan kurtulmamız gerektiğini öğrendik.

10.                  Yapacağımız şeyleri din kurallarına uygun yaparsak, ölçü olarak alırsak vicdan azabı çekmeyeceğimizi ve hesap gününde (Kıyamet) günü kazançlı olacağımızı öğrendik.

11.                  Herkes kendini göre (Çıkarına, isteğine göre) terazisini ayarladığını, bunun yanlış ölçüm yaptığını, doğru ayarın dinin emrettiği ayar olduğunu, din ayarına göre özeleştiri yapanların hem bu dünyada hem de ahrette üzülmeyeceğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Hem bu dünyada hem de ölüm sonrası ahret hayatında sevinçli yaşamak için; din kurallarını önemsememiz, doğru olarak kabul etmemiz, ben ve ben merkezli davranışlardan kendimizi kurtarmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

İki kişi bir iş veya yolculuk yapacakları zaman birinin baş diğerinin de buna uyan olması gerektiğini öğrendik, anladık.

 
Bir şey, bir kişinin olması gerektiğini, o şey büyükse ortaklık kaçınılmaz olduğunu, ortaklık kurulduktan sonra sınırları ve sorumlukları belirtikten ve anlaşma yaptıktan sonra üçüncü işinde yetenekli hesap sorulabilecek birine emanet edilerek işletilmesi sağlanması gerektiğini öğrendik, anladık.

 
Hak ve adalete uyan kimsede Allah korkusu olanda olduğunu, Allah’a hesap vereceği bilincinde olduğunu, bunun dışında olan herkesin ben ve ben merkezli davranışlarıyla mal ve paranın kendisinin olması için en yakınımız bile olsa her şey yapabileceğini öğrendik, anladık.

                                         *
RAVLİ DOĞRU DAVRANMAK yaz Googleden okumalısın.

                                          *
RAVLİ

Popüler Yayınlar