7 Nisan 2013 Pazar

MAHZENİ ESRAR SIRLAR HAZİNESİ 36

İSA PEYGAMBERİN HİKÂYESİ

 İsa’nın cihanı dolaşan ayağı, küçük bir Pazar yerine uğramıştı.

1490- Yol üzerine uzanmış bir çoban köpeğinin cansız yatmakta olduğunu gördü.
Başına kalabalık bir halk toplanmış, leş kargaları gibi etrafını çevirmiştiler.

(İçlerinden) Biri bunun kokusu, diyordu, mumun rüzgârdan kokusu gibi zihinlere bulantı verir.

Bir başkası, hayır bu kadar değil, dedi. 
Gözleri karartır, kalplere bela getirir.

Hülasa herkes bu konuda bir fikir söyledi.
Leşin başında (Zavallı hayvana) bir cefa gösterdi.

1495- Söz sırası İsa’ya gelince köpeğin ayıplarını bir tarafa bıraktı, hünerlerini göz önüne getirdi.

Onun ten kafesindeki nakışları arasında, dişleri beyazlıkta inciden daha üstündür.

İnciyi korku ve ümitle birkaç kişi elde eder, fakat onun sedefini yakarak (Tozundan) dişleri parlatırlar.

Yalnız başkalarının ayıbını, kendi iyiliğini görme.
Gözünü bir de kendi yakana indir, bir gün aynayı eline alırsan kendini beğenenlerden olma!

Kendini tenkit edenlerden ol.
(Meydana getirdiğin eserlerin değeri bakımından gözden geçir, özeleştiri yap)

1500- Bahar gibi kendini bezemeye çalışma ki zamane seni soldurma hevesine düşmesin.
(Kıskançlara kendini hedef yapma)

Ayıplarını örten elbiseyi pek ince dokudukları için sana dokuz perde daha indirilmiştir.
(Kendi ayıplarımızı kimse görmüyor sanırız, aslında başkaları tarafından kolayca görülür)

Şu gök yuvarlağı içinde dikkat edersen senin boynuna halka olmayan ne var?
(Seni yönlendiren Heva ve heves’in etkisi tamamen sürükler.)

Köpek değilsen boynuna altın halka takma!
(Özgürlüğünü verip de dünyada değerli diye kabul edilen altına değer vererek kendini esir konuma sokma!)

Eşek değilsen sırtında İsa’nın yükünü taşıma!
( Doğru yola getireceğim diye başkalarının yükünü üstüne alma!)

Felek ihtiyarlamış bir dul kadından, cihan sararmış bir meyveden başka nedir?
(Kâinat güzelliğini kaybederek sona doğru yaklaştı)

1505- Bütün dünya varlıkları en eskisinden en yenisine kadar bir arpaya değmez.

Kalk efendi, dünya gamını yeme!
Eğer sen yemek istersen Nizami’nin payını yerlere dök.
 
                                 ***
Mahzen-i Esrar
Nizami
M.E. B. Şark İslam klasikleri 13

                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Birbirimizin ayıplarını görmeye çalışmanın yanlış olduğunu öğrendik.

2.   Birbirimizin ayıplarını aradıkça söz ettikçe aramıza soğukluk, sonra düşmanlığa dönüşeceğini, beklemediğimiz belalarla uğraşmak zorunda kalacağımızı öğrendik.

3.   Birbirimizin marifetlerini, yeteneklerini,   ustalıklarını, bilgilerini öne çıkartarak, överek söz ederek o kişileri yüceltmemiz ve bu özelliklerinden yararlanarak yaşamımıza katmamız gerektiğini öğrendik.

4.   Gelişmemiz, kalkınmamız için iş birliği yapmamız gereklidir ve bunun için aramızda kıskançlık olmadan, birbirimizi basit suçlamalarla ötelemememiz gerektiğini öğrendik.

5.   Birbirimizin ayıplarını gördükçe, söz ettikçe kendi ayıplarımızı kusurlarımızı görmezlikten geleceğimizi ve böylece yanlışa düşüp istemeyeceğimiz sonuçlarla karşı karşıya geleceğimizi öğrendik.

6.   Kıskançlık gösterdiğimiz takdirde kıskandığımız her kimseyi kendimize düşman etmekten başka bir işe yaramadığını öğrendik.

7.   Kendi ayıplarımızı başkalarının görmediğini sandığımızı ancak her göz ve değerlendirme yapabilen aklı olanın bizim ayıplarımızı açıkça görebildiğini, küçümseyip dalga geçtiklerini öğrendik.

8.   Yaşadığımız yer ve zamanda bizi etkileyecek, heveslendirerek yönlendirdiklerini, gizli amaçları için bizleri kullanmaya çalıştıklarını görerek ve bunun bilincinde olarak sürüklenmemiz gerektiğini öğrendik.

9.   Hür insanın özgür olarak ancak doğru düşünüp yerinde kararlar alabileceğini, uygulama yaparak başarılar elde edebileceğimizi öğrendik.

10.                  Özgürlüğünü çıkarı için feda edenin kişilik bunalımına girerek kendinin kendine saygısının kalmayacağını, verimsiz olur ve gelişmesini durdurarak asalak bir tüketici olarak ömrünü tamamlayacağını öğrendik.

11.                  Başkalarını eğitmek, düzeltmek için başkasının yükünü üzerine almanın bizim ilerleme yolumuza yük ve engel olacağını öğrendik.

12.                  Kişi düzelmek istemedikçe, kişi öğrenmek istemedikçe, kişi yanlışının farkına vararak düzelmek istemedikçe bizim faydamız olmayacağını, boşa yorulup kendi yolumuzdan kendimizi alıkoyacağımızı öğrendik.

13.                  Düzelmek, öğrenmek, doğrulmak, gelişmek için istekli olana yardım etmemiz gerektiğini öğrendik.

14.                   Dünya yaşamının gereklerini yapmamız gerektiğini ancak sevgimizi vermenin yanlış olduğunu, sevgiye layık olanın Tanrı ve onun dostları olduğunu öğrendik.

                                        *
İşte böyle yaren,

 
İyiliğe, güzelliğe, birlik ve beraberliğe önem göstermemiz, önemsememiz gerektiğini öğrendik.

 
Sevinçli yaşamanın, gelecek hayata hazırlık yapmanın, ebedi sevinçli yaşamanın gereklerini, edep önerilerinde incelikle büyüklerimiz bize anlatmışlardır.

 
Büyüklerimiz edep konusunda incelemişler, sonuçlarını görmüşler ve faydalarını görünce bize önermişlerdir.

 
Bizim bu önerileri öğrenip yaşamımıza geçirmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

 
İşin zor kısmının zahmetini çeken büyüklerimizin emeklerine teşekkür eder, rahmetle huzur içinde kalmalarına dua ederiz.
                                        *
RAVLİ EDEP yaz Google den incelemelisin.
                                       *
RAVLİ
   

Popüler Yayınlar